MELAYE CİZÎRÎ ANMA ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ

MELAYE CİZÎRÎ ANMA ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ
Cizre'de, asıl adı Ahmed Bin Muhammet El Buti El Cezeri olan, miladi 1566 yılında Cizre'de doğduğu ve 1640 yılında vefat ettiği bilinen; âlim, mütefekkir, tasavvuf şairi Melaye Cizîrî'yi...

Cizre'de, asıl adı Ahmed Bin Muhammet El Buti El Cezeri olan, miladi 1566 yılında Cizre'de doğduğu ve 1640 yılında vefat ettiği bilinen; âlim, mütefekkir, tasavvuf şairi Melaye Cizîrî'yi anma etkinliği düzenlendi.

Vali Ali Hamza Pehlivan, eşi Yıldız Pehlivan ile birlikte, Melaye Cizîrî'yi eserleriyle birlikte anmak üzere Cizre Kaymakamlığı ve Cizre Belediyesinin iş birliğiyle düzenlenen 1. Melaye Cizîrî Şiir - Beyit Ezberleme - Güzel Okuma Yarışması ve Anma Etkinliğine katıldı.

Cizre Belediyesi Kültür Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğe Vali Pehlivan ve eşi Yıldız Pehlivan ile birlikte Şırnak Belediye Başkan V. İhsan Gören, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Erkan, Cizre Kaymakamı ve Belediye Başkan V. Mehmet Tunç ve eşi Hâkim Nurşen Gürbüz Tunç, Şırnak Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. İbrahim Baz, kurum müdürleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlarımız katıldı.

Programda konuşan Vali Pehlivan; “Sözlerimin başında bu programı tertiplediği için değerli Kaymakam arkadaşıma ve ekibine, değerli Rektörümüzün şahsında destek sunan Şırnak Üniversitemize ve Doç.Dr. İbrahim Baz hocamıza teşekkür ediyorum.

Medeniyetimizi ayakta ve diri tutmak için köklerimize yönelmemiz gerektiğinden bahsederiz. Köklerimize yönelmek demek iç dünyamıza doğru yolculuk anlamına da gelir. Köklerimizde medeniyetimizi ayakta tutan bazı manevi sütunlar var. Bu sütunlar, Mevlanalar, Yunus Emreler, Melaye Cizîrîler ve daha nice kıymetli şahsiyetlerden, mütefekkirlerden oluşur. Onların ortaya koymuş olduğu ilahi aşk temelli medeniyet anlayışı bizi yüzyıllar, binyıllar boyunca ruhen ayakta tutmuştur.

Malumunuz, Mevlana'nın çok güzel tabirleri var. Birinde der ki “Hamdım, piştim, yandım.” Tabii, tasavvuf bugün aramızda olan İbrahim Baz gibi hocalarımızın işi. Onların karşısında bu konuda ahkâm kesmek olmaz ama şu kadarını ifade edelim. Nice insanlar dünyaya gelmiş kimisi ham gelmiş ham gitmiş, kimi gelmiş hamlıktan pişme seviyesine ulaşmış, kimi de yanmış. Nasıl yanmış? Aşk ateşi içerisinde yanmış. Allah aşkıyla yanmış ve bu yangınını dizelere dökmüş. Divan olarak karşımıza çıkacak şekilde şiirlere, nazım veya nesir eserlere dökmüş. Kendilerinden sonra gelen insanoğluna bundan nasiplenmesi için miras olarak bırakmış. Bu mirasa sahip çıkmak da başta Melaye Cizîrî'nin doğup yaşadığı ve kabrinin bulunduğu Cizre'de yaşayanlar olmak üzere, bizlere, hepimize düşüyor.

Önce Melaye Cizîrî'yi anlamaya çalışmalıyız. Ne demiş, ne demek istemiş, neyi anlatmak istemiş. Bunun için de okumalıyız. Okumaya, araştırmaya ihtiyacımız var. Başta gençlerimiz olmak üzere bu zat-ı muhteremleri, şahsiyetleri tanıtacağız, okunmalarını sağlayacağız. Okudukça, daha çok anlamaya çalıştıkça aslında günlük yaşam içerisindeki pek çok tartışmanın,çekişmenin ne kadar anlamsız olduğunu idrak edeceğiz. Bu dünyanın zalimler için belki “cennet”, inananlar için adeta “çilehane” olduğunu idrak edeceğiz. Peki, bu bizi yaşamdan kopartacak mı? Hayır! Biz bu dünyaya gönderildiysek, bir maksak,bir dava üzerine gönderildik. Tabiri caizse bir fonksiyonumuz var. Çocuklarımızı yetiştireceğiz. Yaşadığımız ülkeyi kalkındırmak için gayret sarf edeceğiz. Bilgi, beceri sahibi olacağız. Var olan bilgimizi ve becerimizi geliştireceğiz. Ama birilerinin yaptığı gibi, batı anlayışında olduğu gibi sadece teknik akıl temelli bir yolculuk içerisinde olmayacağız. Evet, bilgi güçtür ama bizim medeniyetimizde bilginin gücü hikmetinden kaynaklanır. Hikmetli değilse, ahlakla bezenmemişse o bilgi, insanlığa faydalı olmayabilir.

Günübirlik faydalar elde edilebilir ama kalıcı faydalar elde etmek istiyorsak o bilgiyi ahlakla donatıp hikmetli bir bilgi haline dönüştürmemiz, öyle anlamamız ve anlatmamız, idrak ettirmemiz gerekir.

Bu duygularla, Melaye Ciziri'nin dizelerinin idrakine vesile olması temennisiyle bu programı tertipleyen Kaymakamımız başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Siz kıymetli hazirunu sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Evet, biraz önce İbrahim Baz Hocamızın dediği gibi. ‘Aşk olsun' diyorum.” dedi.

Rektör Erkan, Kaymakam Tunç ve Genel Sekreter Baz da birer konuşma yaparak Melaye Cizîrî hakkında bilgiler paylaştı.

Konuşmaların ardından sinevizyon gösterimiyle devam eden programda, yarışmada dereceye giren Cizre Anadolu İmam Hatip Fen ve Sosyal Bilimler Lisesi 11. Sınıf Öğrencisi Betül Güzeç, Edebiyat Öğretmeni Abdulaziz Bilge ve Cizre Anadolu İmam Hatip Fen ve Sosyal Bilimler Proje 11. Sınıf Öğrencisi Çiğdem Kızılkaya, Melaye Cizîrî'den ezberledikleri şiirleri okudu. Vali Pehlivan, Belediye Başkan V. ve Rektör Erkan, dereceye giren yarışmacıları ödüllendirdi. Program, Grup Tillo tarafından müzik dinletisi icra edilmesiyle sona erdi.

Program sonrası Melaye Cizîrî türbesinin bulunduğu Kırmızı Medrese'ye ziyaret gerçekleştirildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.