İDİL’Lİ GENÇ BİR YETENEK

Maddi imkansızlıklarından dolayı toplu taşıma araçlarını kullanarak çekim yerlerini dolaşmış. Gece yarıları yollarda araba beklemiş. Aç kalmış, susuz kalmış ama azmini, cesaretini asla yitirmemiş.

Hayat Gezegeni olan Dünyamız üzerinde yüzlerce canlı türü yaşamaktadır. Bu yüzlerce canlı türü arasından akıl ve düşünme mekanizmasını Yüce Yaradan sadece insanoğluna bahş etmiş. İnsana verilen bu akıl ve düşünce sayesinde diğer bütün canlıları kendi hizmetine musahhar kılmış. İnsan oğlu tarih boyunca Allah’ın bahş ettiği bu akıl hazinesini kullanıp geliştirerek nice icatlara imza atıvermiştir. Ateşi bulmuş, elektriği bulmuş, atomu bulmuş, atomu parçalamış vesaire. Gündelik hayatta etrafımıza baktığımızda insanlardan bir kısmının o Allah vergisi olan aklını iyi kullanıp kayda değer başarılar elde ettiğini biliyoruz görüyoruz.

25807.jpg

İdil’li bir gencimizden kısaca bahs edeceğiz. Bu genç yeteneğin adı Murat Ferhat Akay. Yirmi dört yaşında bir delikanlı. Murat daha küçüklüğünde oyunculuğa merak sarmış. On beş yaşında iken “ Kanser” adlı kısa bir film çekmiş. Onu takiben Farklı Renkler Otizm, Hayır Demek, ve Kabus adlı kısa filmler çekiminin ardından metrajı daha uzun İncir Ağacı Ne Zaman Çiçek Açar Alzheimer, Ruhun Hapsi, Ruhun Hapsi 2, Gölge Yanım ve Fısıltı filmlerini çekmiş. Hani dedik ya genç yetenek. Murat bu çalışmalarının hepsinin çekim ve montajını elindeki cep telefonu ile yapmış. Maddi imkansızlıklardan dolayı toplu taşıma araçlarını kullanarak çekim yerlerini dolaşmış. Gece yarıları yollarda araba beklemiş. Aç kalmış, susuz kalmış ama azmini, cesaretini asla yitirmemiş. Filmine iki üç saniye katkı sunacak bir görüntü için saatlerce uğraşmış ve kadrajına almayı başarmış.

Bu genç yeteneğin son çekmiş olduğu filmi olan FISILTI’dan biraz bahs edecek olursak; yılın dört mevsimini içine alarak bir yılda tamamlamış. İdil İlçemizin Sulak (Bafe) Köyü ve çevresinde çekimini yapmış. Sulak Köyü Dicle Nehrine 1.5 km uzaklıkta. Film seyredilirken Sulak Köyünün ne kadar bereketli bir coğrafyasının ve ne kadar zengin bir tarihe sahip olduğuna hayranlıkla tanıklık ediyorsunuz. Köye nazır iki kanyon arasından yüz yıllardır Dicle Nehri bereketli sularının tüm ihtişamiyla Cizre’ye doğru aktığını seyrederken adeta insanı büyülüyor. Hele ki mevsim bahar ise bu büyü daha da katlanıyor. Senarist bu bahar manzaralarını ve Dicle nehrinin görkemli akışını kadrajıyla çok güzel yakalamış.

25806.jpg

Sulak Köyünün kuzeyinde Dicle Nehrine hakim bir tepede çok eski zamanlarda, kimin yaptığı belli olmayan, sağlam bir kale varmış. Tabi ki diğer bir tarihi eser de “Ali Dino Kasrı’dır.” Kasır Dicle Nehrine bitişik yapılmış görkemli bir bina. Mimarisi tamamı işlenmiş kireç taşından meydana gelmektedir. Kasır zamanın fırtına ve yağışlarına direnmiş ise dahi büyük bir kısmı maalesef yıkılmıştır. Edindiğimiz bilgilere göre Alo Dino çok cesur ve mert bir adam imiş. Dicle Nehrine nazır bu Kasrı inşa etmiş; Kasr ile suyun karşı tarafındaki bir kayanın oyuğuna demir bir halat bağlarmış. Diyarbakır tarafından gelip Musul ve Bağdat taraflarına gidecek tüccar ve bezirganların kelekleri zincire takılıp durduklarında Alo Dino bu keleklerin sahipleri olan tüccarlardan belli bir miktar para alıp halatı çözerek keleklerin geçişine ancak izin veriyormuş. Bu durum zamanın Cizre (Botan) Miri Mıhemed Beg’in kulağına gitmiş. Mir Mıhemed bir şekilde Alo Dino’yu yakalatır ve Mem’in de içinde yatmış olduğu Bırca Belekteki zindana atar. Aylar, yıllar birbirini kovalar ve bir gün Botan Miri zindandaki Alo Dino’yu görmeye gider. Çok ağır hasta olduğu halde Mir yine de onunla karşılıklı birkaç cümle konuşur. Mir bu adamın yiğit, cesur ve mert biri olduğu anlar. Af etme kararı verir. Lakin daha zindandan çıkarılmadan ağır hasta olan Alo Dino malesef vefat eder. Vefatından sonra naaşı Sulak Köyünün eski bir mezrası olan ve halı hazır da harabe olan Dinova’ya götürülerek defin edilir. Muhtemelen 1596’lı yıllar. ( Uluslar Arası Geçmişten Günümüze İdil Sempozyumu ve sözlü kaynaklar)

Yazımızın konusu Genç Senarist Murat Ferhat Akay olduğu için yine ondan bahsederek yazımızı nihayetlendirecek olursak; senaristin memleketimizin bu güzel coğrafyalarında profesyonelce filim çekmesi bizleri fazlasıyla memnun etmektedir. Bizde diyoruz ki yolun ve bahtın açık olsun. İmkanlar ne kadar kısıtlı olsa da azmin ve cesaretin seni başarıdan başarıya taşıyacak.

Maddi ve manevi desteklerimiz her daim senin ve senin gibi ufku geniş gençlerledir.

Bu yazı toplam 723 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
M.Emin BOZKUŞ Arşivi