Güneydoğu Anadolu Bölgesi sürekli depremlere maruz kalacaktır”

Hakkari’den Elazığ bölgesine kadar değişik zamanlarda depremlerin gerçekleşeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Orhan Kavak, depremlerin öldürmediğini, hatalı binaların öldürdüğünü belirtti.   
 Kahramanmaraş’ta 6 Şubat tarihinde meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin yankıları sürerken Dicle Üniversitesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kavak’tan dikkat çeken uyarı geldi. 
 Prof. Dr. Orhan Kavak, Arap blokunun Anadolu blokuna çarpması sonucunda yılda ortalama 4 santimetre kuzeye doğru itimin söz konusu olduğunu söyleyerek, “Ülkemiz sürekli söylüyoruz, bir deprem ülkesidir. Depremlerin ilksel mekanizmasına baktığımız zaman tamamen Arap blokunun Anadolu blokuna çarpması sonucunda Türkiye’nin tektonik alanları değişmiştir. 4 ana arterden oluşan bir Doğu Anadolu Fay Hattı dediğimiz Antakya’nın dibinden, Ölüdeniz tarafından başlayan Bingöl Karlıova’ya kadar giden Doğu Anadolu fay hattı oluşmuştur. Bir de yine Bingöl Karlıova’dan Doğu Anadolu fay hattı ile kesişen Kuzey Anadolu fay hattımız var. Bu fay hattı Soros Körfezi’ne kadar gitmektedir. Karadeniz Bölgesini alttan keserek devam etmektedir. Tabi ülkemizde bir de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bindirme hattı dediğimiz geniş bir alana yayılmış bir hattımız var. Arap blokunun Anadolu blokuna çarpması sonucunda oluşan bir mekanizmadır. Bu mekanizma sayesinde bir sürü yerde fay hatları oluşmuş. Anadolu blokumuzda yılda ortalama 4 santimetre itim söz konusu olmaktadır. Bu itim sonucunda ister istemez faylarımız zamanla kırılmaktadır. Bu faylar kırıldığı zaman da depremin şiddetine bağlı olarak bir enerji açığa çıkmaktadır. Bu enerjinin açığa çıkması sonucunda depremlerimiz oluşuyor” dedi. 
 Depremin insanı öldürmediğini, kötü binaların öldürdüğünün altını çizen Kavak, “Bizim bölgemizde Çermik de dahil olmak üzere, Hakkari’ye kadar uzanan bölgemiz depreme sürekli maruz kalacaktır. Önemli olan bizim deprem bölgesinde yaşanmasını öğrenmemiz lazım. Deprem insanı öldürmez, kötü binalar insanı öldürür. Dolayısıyla biz mutlak suretle depreme dirençli binalar yapmak zorundayız. Depreme dirençli binaları yaptığımız zaman öncelikle zemin etütlerinin yapılması lazım” diye konuştu. 
 Hakkari’den Elazığ’a kadar bindirme zonu boyunca değişik zamanlarda depremlerin gerçekleşeceğinin altını çizen Kavak, şu uyarılarda bulundu: 
 “Kısa vadede olmasa da önümüzdeki süreçte değişik bölgelerde, Hakkari’den tutun da Elazığ bölgesine kadar bindirme zonu boyunca yani Arap blokunun Anadolu blokuna bindirmesi sonucu bu fay sistemi boyunca değişik zamanlarda depremler gerçekleşecektir. Çünkü bu çevrede bir enerji birikimi olduğu söz konusudur. Sürekli Arap bloku Anadolu blokunu ortalama 4 santimetre gibi ileriye doğru yani Rusya istikametine doğru iteklemesi sonucunda bir enerji birikimi söz konusu oluyor. Bu enerji birikimi sonrasında da ister istemez faylar dediğimiz sistemler sayesinde kırılmalar olacaktır. Bu yüzden bizim depreme dayanıklı binalar yapıp içinde yaşamamız lazım.”