Kış Uykusuna Yatan Bal Arıları İçin yapılması gerekenler Nelerdir
(Hureyle Şan ) Şırnak’ta havaların soğuması ile birlikte bal arıları kış uykusuna yattı.
Şırnak’ın bir çok bölgesinde özelikle yüksek rakımlı kesimlerde havaların soğuması ile birlikte dışarıya çıkamayan bal arıları kış uykusuna yattı.
Bal arılarının telef olmaması için 3-4 ay boyunca kış uykusunda kalacak olan bal arıları yuvalarında kışı geçirecekler.
Arıcılar ise kışın dışarı çıkacak arıların donmaması için kovanların önlerini temizleyerek, önlem almaya çalışıyorlar.
Bal Arılarının Kış Boyunca Hayatta Kalması İçin Yapılması Gerekenler
Kış, özellikle arı kovanlarına gereken uygulamalar yapılmamışsa, bal arıların en zor mevsimidir ve yılın en çok kaybının yaşandığı bir dönemdir. Kolonilerin yani arı kovanlarının ilkbahar ve yaz aylarında başarılı bir şekilde gelişmesi ve bal üretmesi, bir önceki kışa hazırlanma ve uygun şekilde kışlatma uygulamaları ile ilgilidir. Bazı arıcılar, sert bir kış mevsiminde arı kovanının nüfusunun % 20-40’ının kaybetmenin normal olduğunu iddia ederler, bu yüzden kış aylarında yaşanacak kayıptan hayal kırıklığına uğramayınız. Ancak kış mevsiminden önce ileriye yönelik plan yapmak gerekir.
Arı kovanının kışa giriş ve kışlatma hazırlıkları bölgeden bölgeye değişik ve farklıdır. Hiç kimse size % 100 kesin tavsiye veremez, fakat bölgenizde birkaç yıldır aktif olan bir arıcıya danışmak faydalı olabilir. Ancak, arıcıların, sonbahar sonrası (çoğu zaman Eylül-Ekim) uyguladıkları en yaygın ve önemli teknikleri makalenin devamında bulabilirsiniz.
1.) Kış boyunca, arı kovanlarını kuvvetli rüzgarlardan koruyacak, güneşli ve iyi drene edilmiş bölgelere taşımamız gerekir. Arılığı taşıyacağınız bölge, ilk bulundukları yerden en az 4,8 km uzaklıkta bir yer olduğundan emin olun, çünkü aksi takdirde dışarıya çıkıp polen ve nektar toplayan işçi arılar karışabilir ve ilk bulundukları arılık yerine geri dönebilirler.
2.) Sonbahar boyunca arı kenesi olarak bilinen akarları kontrol edin (çoğunlukla Eylül-Ekim aylarında). Eger Akar sayısı artıyorsa, sert önlemler almak zorunda kalabilirsiniz (yerel bir uzmana ya da ziraat mühendisine danışın). Kış boyunca, Tabiat Ana bal arısı kovanının nüfusunu bilinçli olarak azaltır, böylece kovanın daha az enerjiye ihtiyacı vardır ve bu şekilde hayatta kalma şansı artar. Fakat, akar nüfusu bal arıları gibi aynı oranda azalmaz. Eğer bu adımı atlayıp kontrol etmezseniz , kış aylarında akar sayısı bal arılarının sayısından daha da fazla olabilir.
3.) Kesinlikle kovanda yeni ve üretken bir ana arının bulunup bulunmadığını kontrol edin. Kovanda genç bir ana arının olması, sonbaharda nüfusun iyi bir şekilde gelişmesi ve kış aylarında arı kovanının hayat kalması için gereklidir. Sonbaharda ana arı yumurta atar ve binlerce işçi arının çıkması gerekir. İlkbaharda çıkan ve 6 haftalık olan işçi arıların aksine, sonbaharda çıkan işçi arılar ortalama 4-5 ay yaşarlar ve bu sürede kovanı ısıtarak kraliçeyi sıcak tutma görevini üstlenirler. Ana arı sonbahar döneminde genetik olarak yumurta atmayı gelecek bahara kadar bırakacak şekilde programlanmıştır, bu nedenle sonbaharda yumurta atma kabiliyeti arı kovanının hayatta kalması için belki de en önemli faktördür. Eğer ana arının verimli bir şekilde yumurta atmadığını fark ederseniz, mümkünse en kısa zamanda ana arıyı yeni bir ana arıyla değiştirmek zorunda kalabilirsiniz.
4.) Kural olarak, uzun ve sert kışların yaşandığı bölgelerde, kovan nüfusuna kıyasla genellikle kovanda daha az yer açmamız gerekir. Amacımız, kovan nüfusuna göre daha az yer açmaktır; böylece bal arılarının yerlerini ısıtmak için daha az enerjiye ihtiyaçları olacaktır. Dahası, bu şekilde, davetsiz misafirlere daha az yer bulunacak ve bu nedenle kovana girmekten vazgeçecektirler. Arıcıların çoğu, bütün boş kareleri sonbaharın sonlarına doğru kovandan çıkarırlar.
5.) Zayıf arı kovanlarını daha güçlü olanlarla birleştirin. Eski arıcıların sloganına göre, ilkbaharda iki sağlıklı ve güçlü bal arısı kovanları, dört ölü arı kovanından daha iyidir. Yılın bu döneminde, bir zayıf arı kovanını güçlü bir arı kovanı ile birleştirmek zorunda kalabilirsiniz fakat asla iki zayıf koloniyi birleştirmeyin.
6.) Yarım kalmış, bitmemiş bal çerçeveleri arılar da dizanteriye sebep olabileceği için kovandan çıkarın.
7.) Bal arısı kovanının yeterli besini olup olmadığını düzenli olarak kontrol edin. Kışlatma için en iyi besin, arıların kendi ürettikleri ve depoladıkları ballardır. Kışlatmak için gereken minimum bal miktarı büyük bir tartışma konusudur. Arıcılar, kış mevsimi sert geçen bölgelerde kovan başına 60 kg veya daha yumuşak olan iklimlerde ise kovan başına 20 kg bal ayırırlar. Kışın uzunluğu bal tüketimini önemli bir şekilde etkiler. Arıcılar çoğunlukla, kekik yağının eklendiği, 2 şeker ve 1 su olarak bilinen ev yapımı karışımı olan sıvı şerbeti kullanırlar (yerel uzmanlara veya ziraat mühendislerine danışın). Bazı arıcılar ise bu durum için özel fondanlar kullanırlar. Tüm bunların kovanın içine dikkatlice yerleştirilmesi gerektiğini unutmayın, aksi takdirde diğer böcekleri ve kovana zarar verebilecek hayvanları kovana çekebilirsiniz. Bazı arıcılar, nadir durumlarda bal arılarının açlık çekip ve ölümünü engellemek için kovanın içine 2,2 kilo toz şeker yerleştirdiklerini söylerler. Özellikle Kanada’da yaşayan bazı arıcılar sıcaklık oranın -30 ° C (derece) altına düştüğü için kovanın içine 22 kg şeker yerleştirdiklerini belirtmişlerdir. Unutmayın ki, katkı maddeleri içeren şeker arılarda dizanteriye yol açabilir. 5 kareden oluşan zayıf bir arı kovanı için, kış döneminde 2 hafta boyunca 1,3 kg emin yeterli olduğu tahmin edilmektedir. Kışlatma döneminde polen de gereklidir, bu yüzden birçok arı kovanında yeterli polen yoksa, polen tozu ile şeker karışımı da eklenir.
8.) Kış mevsimi uzun ve sert geçen bölgelerde, kovanın çatısının iç kısmına büyük bir şeker keki koymak yararlı olacaktır ( yeterli gıda varlığını ve soğuğa karşı yalıtım garantilenir).
9.) Kovan girişlerini engelleyin (özellikle alçak girişleri), böylece fareler ve diğer potansiyel istilacılar kovana girmeyi başaramazlar. Ancak, arıların hayatta kalabilmesi için iyi havalandırma şarttır, bu nedenle küçük bir pencere bırakmalısınız. Bu yüzden de özel kablolu fare koruyucuları kullanabilirsiniz. Aynı zamanda birçok arıcı da üst girişi kısıtlar.
10.) Eğer bölgenizde şiddetli rüzgar varsa, kovanın hareket etmesini engellemek için üstüne ağır bir taş yerleştirebilirsiniz.
11.) Arıcıların çoğu kovanlarını özel katranlı kağıt veya basit çatı kağıdı ile sararak izole ederler. Elbette, arıların hayatta kalabilmesi için iyi bir havalandırma gerekir, dolayısıyla her zaman havalandırma için uygun bir giriş bırakırlar. Fakat bu yöntem bazı iklimlerde, kovan içindeki nemin hızlı bir şekilde artmasına neden olur. Bu konu hakkında yerel arıcılara danışın ve diğer arıcıların kovanlarını sarıp sarmadıklarını gözlemleyin.
12.) Arı kovanını, kışın soğuk günlerinde, ne kadar endişeli olursanız olun, açmayın. Isı hızlı bir şekilde düşer ve arılar bu ısıyı tekrar dengelemek için çok fazla enerjiye ihtiyaç duyacaklardır. Sağduyu kullanın. Kovanı bir dakikadan daha fazla bir süre yalnızca sıcaklık belirli seviyelerin üzerine çıktığında açmalısınız (yerel uzmanlara ve ziraat mühendislerine danışın).
13.) Arı kovanlarının etrafındaki bölgeyi düzenli olarak kontrol etmek, çöplerden ve istenmeyen bitkilerden temizlemek iyi bir fikirdir. Örneğin, bir kedi, küçük bir kirpi veya bir rakun arı kovanlarına yakın bir yerde ölmüşse, bu kokuya gelen kesinlikle arı kovanlarının da davetsiz misafirleri (fareler, böcekler vb.) olabilirler. Temiz bir çevre hijyeni sağlar ve davetsiz misafirlerin sığınmasını engeller. Bu durum, tüm yıl boyunca geçerlidir, ancak arı kovanları kış aylarında davetsiz misafirlere karşı daha savunmasızdır.
Kaynak:cizremgazetesi.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.