DEM Partisi vekili Doğan'dan Bakan Tunç'a 'tutuklu gazeteciler' tepkisi
İletişim Başkanlığı’nın bütçesine dair konuşan Doğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un (21 Aralık) açıklamalarına ve İletişim Başkanlığı’nın gazetecilere yönelik tutumlarına değindi.
Bakan Tunç, Adalet Bakanlığı'nın 2024 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında "Şu anda gazetecilik faaliyeti nedeniyle cezaevlerimizde bulunan kimse yok" demişti.
bianet.org da yer alan habere göre, Doğan’ın Meclis konuşması şöyle:
“Kurulduğu günden bu yana İletişim Başkanlığı, yalanı hakikat gibi gösterme, inandırma ve yayma başkanlığı gibi davranıyor. Propaganda başkanlığı yapıyor. Yetmiyor. Neyi, ne kadar, nerede, ne zaman, nasıl, kimin için söyleyeceğimize karar vermek isteyen bir başkanlık performansı sergiliyor.
“Sorun, okuyun, araştırın. Yasaklamaya, kısıtlamaya, engellemeye, hapsetmeye çalıştığınız o gazetecilerin haberlerine, söyleşilerine bir bakın. Hakikati ulaştırmaya çalışan gazetecilerin haberlerini izlediğinizde göreceksiniz, kim sardı yaraları? Hatay’a resmi arama kurtarma ekipleri dördüncü gün gidebildi. Yaşamsal önemi olan saatler, dakikalar hatta günler boyunca enkaz altında bırakılan birçok insanın hipotermi nedeniyle öldüğünü, yine onlar sayesinde öğrendik. Kol kanat gerdiğiniz medya sayesinde öğrenemedik. Siz de hakikati aslında, kol kanat gerdiğiniz medya sayesinde değil; kısıtlamaya çalıştığınız medya sayesinde öğreniyorsunuz.
Dün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘İçeride tutuklu gazeteci yok.’ Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan da sayısız kez dedi. Hatta yılların gazetecileri yok sayıldı İletişim Başkanlığı sayesinde. Bütün basın kartlarının kontrolü de İletişim Başkanlığı’nda. Adalet Bakanı, çok haklı. Niye haklı? Kime soruyor kimin gazeteci olup olmadığını? Mahkemeler aracılığıyla İletişim Başkanlığına soruluyor ve İletişim Başkanlığı'nın uygun görmediği kişiler gazeteci sayılmıyor artık bu ülkede. Mahkemeler de İletişim Başkanlığı’ndan gelen bu yazıya göre karar veriyorlar. Bunları bizzat yaşayan gazetecilerden dinledik. Ara karar çıkarıldı bazı gazeteci arkadaşlarımız için.
“İletişim Başkanlığı’nda kaydı olmayan, turkuaz basın kartı olmayanlar gazeteci değil, örgüt üyesi sayıldı. Bunlardan bir tanesi Dicle Müftüoğlu. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin eş başkanı. Uluslararası En Dirençli Gazetecilik Ödülü aldı yakın zamanda. Kendisi hapiste. Adalet Bakanı’na sorarsak değil. Adalet Bakanı’na göre 81 yaşında kaybettiğimiz, kaybettikten sonra basın kartı ile ilgili açtığı davayı kazanan sevgiyi Aydın Engin de gazeteci değildi o zaman.
Adalet Bakanı’na göre Nadire Mater de gazeteci değil, Tuğrul Eryılmaz da. Milli güvenlik gerekçesi ile Tuğrul Eryılmaz’ın daimi sarı basın kartı iptal edildi. Nasıl bir milli güvenlik gerekçesidir bu? Gökçer Tahincioğlu’na sarı basın kartı davasında, dostane çözüm arayışına gidildi, emsal karar oluşturulmasın diye. İletişim Başkanlığı’nın 2024 bütçesinin ne kadar olacağını biliyorsunuz değil mi? 4 milyar 126 milyon 595 bin TL. Böylece başkanlığa, 2024 yılı için teklif edilen bütçede, 2019 yılına oranla artış yüzde 1097 olacak.
“Gazeteci olmadığı iddia edilen ve yakın zamanda tutuklanan malum, her seçim öncesi bir yıldırma operasyonu yapılıyor, yedi aylık mahpusluğunun ardından 8 Aralık’ta tahliye edilen Kürt gazeteci Abdurrahman Gök’ün sözleri ile bitirmek istiyorum. ‘Kürt gazetecinin’ altını özellikle çiziyorum. Çünkü en önde, her zaman ilk defa alınanlar. Diyor ki ‘En fazla korktukları şey hakikat. Bu hakikat sonlarını getirecek.’
"Susmayacağız, korkmayacağız, itaat etmeyeceğiz” Şeklinde konuştu.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.