HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Asgari Ücret Tespit Komisyonunda kimin olduğundan ziyade komisyonunun yapısına itirazımız var"

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Asgari Ücret Tespit Komisyonunda kimin olduğundan ziyade komisyonunun yapısına itirazımız var"
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Bugünkü Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı devam ettiği sürece biz asla orada yer almayız. Komisyonda kimin olduğundan ziyade komisyonunun yapısına itirazımız var" dedi.

HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından geleneksel hale gelen 12’inci Basın İftarı ‘Emeğin Evrensel Gücü HAK-İŞ’ başlığıyla gerçekleştirildi. Program çerçevesinde basın mensuplarına konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı, vergi sistemi, Kamu İşçisi Çerçeve Protokolü süreci başta olmak üzere birçok konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Arslan, 2024 yılında, HAK-İŞ Akademisi'nin hazırlamış olduğu bir raporu kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatarak, "Vergi raporumuzun içerisinde esas itibariyle refahın adil paylaşımının sağlanamaması durumunda, vergilerin tahsil edilse bile bunun gelir adaletsizliğini kaldırmaması sorun olacağını ifade etmiştik. O nedenle Hak-İş'in bu çalışmasını hem kamuoyuyla hem de bu konudaki ilgililerle paylaştık. Türkiye'de çok ciddi bir gelir dağılımı adaletsizliği olduğunu ifade ediyoruz. Gelişmiş ülkelerde en alt yüzde 10 grupla, en üst yüzde 10 grup arasındaki gelir farkının 8 ile 10 kat olduğunu, ama ülkemizdeki son yıllardaki gelir dağılımındaki bozulma, en alt yüzde 10 grupla en üstteki yüzde 10 grup arasında 50 kattan fazla bir açılma meydana geldi. Ve bu, özellikle gelir dağılımındaki sorunlarımız yüksek enflasyonlu dönemde daha da belirginleşti. 38 üyenin bulunduğu OECD ülkeleri içerisinde gelir dağılımı, adaletsizliğinin en kötü olduğu dördüncü ülkeyiz" açıklamasında bulundu.
Arslan, vergi sisteminde Türkiye'nin yeni bir restorasyona ihtiyacı olduğunun altını çizerek, bu çerçevede adımlar atılması gerektiğini ve yeni ve daha adil bir vergi sisteminin getirilmesini kaydetti.

"Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıramadığımız gibi örgütlenmede de geriye gidiyoruz"

İşçilerin sendikalaşma oranlarının da azaldığını söyleyen Arslan, "Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıramadığımız gibi örgütlenmede de geriye gidiyoruz. Bir önceki istatistikleri de yüzde 15'teyken şimdi yüzde 14.9'a düşmüş durumda. Halbuki çalışanların sayısı artıyor ve gerçekten Türkiye her alanda büyümeyi devam ettiriyor. Aynı zamanda üretim artıyor, ihracat artıyor. Fakat çalışanların sendikalaşma oranı artmıyor. Hatta azalmaya başlıyor. Bütün bu sorunların çözümü konusunda 2024 yılında ortak bir platforma girdik. TÜRK-İŞ, DİSK ve HAK-İŞ birlikte bu temel sorunlarımızı konuştuk. Daha sonra mitingler yaptık Türkiye'nin değişik bölgelerinde. Mitinglerden sonra bu sorunu parlamentoya taşıdık. Parlamentoya grubu bulunan siyasi partilerimize üç konfederasyon olarak vergi konusundaki, emeklilik konusundaki, örgütlenme konusundaki sorunlarımızın acil bir şekilde çözümü konusunda kendileriyle konuştuk. Daha sonra Çalışma Aile Sağlık Komisyonu Başkanı'yla bir ortak basın toplantısı yaptık. Ve bu taleplerimizi ısrarla sürdürmeye devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Asgari ücretlilerin talep ettikleri hiçbir zaman gerçekleştirilemedi"
Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının değişmesi gerektiğini ve daha kapsayıcı olması gerektiğini sözlerine ekleyerek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına birçok kez itiraz ettiklerini fakat bu itirazlarının ilgililer tarafından ele alınmadığını aktardı. Arslan, şu ifadelere yer verdi:
"İşçi, işveren ve hükümet üçlüsü, büyük çoğunluğu işverenlerle hükümetin iş birliğiyle asgari ücret belirlendi ve işçilerin, asgari ücretlilerin talep ettikleri hiçbir zaman gerçekleştirilemedi. Bunun nedenlerini biz sadece komisyonda yer alanlar ve bu komisyonda görev alanlara yükleyemeyiz. Asgari ücret, Türkiye'de bir genel ücrete dönüştü. Dünyanın bütün gelişmiş ekonomilerinde, gelişmiş ülkelerinde ve girmek istediğimiz Avrupa Birliği ortalaması, çalışanların sadece yüzde 8’i ile yüzde 3’ü arasında insanlar asgari ücretli olarak kabul ediliyor. Ve bunların da tamamı, o ülkelerin sosyal destek programlarında da destek alıyordur. Yani asgari ücretle çalışmak değil, asgari ücret bir minimum ücret belirlemesidir. Kimse orada asgari ücretle falan çalışmıyor."

aw410299-01.jpg

"Geniş katılımlı, çoğulcu demokratik bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu oluşturalım"
Arslan, "Batılı anlamda, gelişmiş ülkeler anlamında bir asgari ücret olacaksa bunun şartlarını oluşturalım. Ve bunu yaparken de geniş katılımlı, çoğulcu, çoğunlukçu değil çoğulcu, katılımcı, demokratik ve bütün kesimleri içine alan işçilerin ve işverenlerin ağırlıklı olduğu; örneğin Almanya'da asgari ücret belirlenirken işçi ve işveren kesimi bir araya geliyor. Bağımsız bir veya bir veya iki kişi bağımsız olarak seçiliyor. Bunlar kamunun adamı değil, akademisyenlerden oluşuyor. Taraflar anlaştığı zaman asgari ücret tamamlanmıştır. Aynen girmek istediğimiz Avrupa Birliği Komisyonu'nun çalışması gibi. Komisyon çalışması şöyle arkadaşlar Ekonomik Sosyal Komitede. İşçiler ve işverenler bir sorunları varsa masaya yatırılıyor. 1 ay, 6 ay, 1 yıl, 3 yıl, 5 yıl tartışılanlar" ifadelerine yer verdi.

"Bugünkü Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı devam ettiği sürece biz asla orada yer almayız"
Arslan, TÜRK-İŞ’in yerine Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmaları konusuna ilişkin ise, "Bugünkü Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı devam ettiği sürece biz asla orada yer almayız. Çünkü o zaman iddialarımızla çelişiriz. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda kimin olduğundan ziyade Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısına itirazımız var. Dolayısıyla orada Ergün Bey'in yerine bizim olmamızla bir şey değişmez. Onun için tümden Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının değişmesi gerekiyor. Onun için buradan hükümete de çağrı yapıyoruz. Önümüzdeki asgari ücrette sadece işverenlerle oturarak bir asgari ücret tespit komisyonunun toplanması ve buna göre asgari ücreti belirlemesi Türkiye'ye yakışmaz. Türkiye'nin endüstri ilişkiler sistemine yakışmaz" diye konuştu.

"İşçilerin bu rakamlara evet demiş olmasıyla büyük bir hem sorumluluk aldıklarını hem de bu konuda fedakarlık yaptıklarını düşünüyorum"
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü’ne ilişkin soru üzerine Arslan, "Şu anda o arkadaşlarımız 30-32 bin lira alıyor ikramiye hariç. Dolayısıyla yüzde 100’den bahsedildi. Evet giydirilmiş olarak aylık yüzde 100’e yaklaşıyoruz. Tabii bu bir taslak ve toplu sözleşme müzakere sürecinin nasıl şekilleneceğini beraber göreceğiz. Umarım iki konfederasyonun ortaklaştırdığı bu taslak toplu sözleşme olarak kabul edilirse teşekkür ederiz herkese" diye konuştu.
Taleplerinin iki konfederasyonun yaptığı ciddi bir çalışmanın ürünü olduğunu kaydeden Arslan, "Bu sahici gerçek rakamlar, bunun gerçekleşip gerçekleşmemesi başka bir tartışma konusu ama afaki bir talep değil. Bence iki konfederasyonun talebi ciddi bir çalışmanın ürünü. Bütün sendikalarımızın iş kollarındaki sendikalarımızla yapılan geniş çalışmalarının sonucu ortaya çıktı. Bunu gerçekleşmesini temenni ediyoruz. Ancak müzakere sonunda nereye varırız, nasıl olur, onu kestirmek bir mümkün değil. Ama biz sahici olarak bu rakamları istediğimizi çalışanların bundan gerçekten çok mütevazi olduklarını söylemek istiyorum. Bu kadar zorlu şartlara rağmen işçilerin bu noktada bu rakamlara evet demiş olmasını ben büyük bir hem sorumluluk aldıklarını hem de bu konuda fedakarlık yaptıklarını düşünüyorum. Bu rakamlar bir kısım çevrelerce çok gözükebilir. Ama Türkiye'de birisi olarak bu rakamlar gerçekten çok değil" ifadelerini kullandı.

Kaynak:İhlas Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.