Mahkeme, şehidi 22 günlükken terk eden babayı mirasçılıktan çıkarmadı
Şehit Uzman Onbaşı Ahmet Sinan Demircan'ın annesi Emel Erkara, 22 yıl önce kendilerini terk eden eşi Ahmet Demircan'ın şehit babalığı haklarından faydalanmaması için hukuk mücadelesi veriyor. Oğlunu 22 günlükken terk eden babasının hiçbir haktan yararlanmasını istemediğini belirten anne, “Ben oğlumun vasiyetinin yerine getirilmesini istiyorum” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) 2019'da Kuzey Irak'ın Hakurk bölgesine düzenlediği Pençe-2 Operasyonu'nda mayına basarak şehit düşen Uzman Onbaşı Ahmet Sinan Demircan'ın vasiyetinin Milli Savunma Bakanlığı (MSB) dışındaki resmi kurumlar tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine dava açan anne Emel Erkara'nın talebi mahkeme tarafından reddedildi. Resmi mirasçı görünen baba Ahmet Demircan 22 günlükken bırakıp gittiği oğlu sayesinde şehit babalığı haklarından yararlanırken, anne Erkara bu duruma karşı çıkarak babanın mirasçılıktan çıkarılması için dava açtı. Şehit Demircan'ın kendi el yazısıyla yazdığı vasiyetname ile Demircan'ın komutanlarına verdiği sözlü vasiyetnamesini içeren belgeyi mahkemeye sunan Erkara'nın talebi, yapılan yargılama sonucunda reddedildi.
Milli Savunma Bakanlığı vasiyeti kabul etti
Anne Erkara, 22 günlük bebekken terk edilen Demircan'a yıllarca hem annelik hem de babalık yaptı. Şehit düştükten sonra ortaya çıkan Demircan'ın babası Milli Savunma Bakanlığından (MSB) şehitlik tazminatı ve maaşını almak için talepte bulundu. MSB, Demircan'ın operasyondan önce bıraktığı “Askerliğim süresince vefatım halinde bütün özlük haklarımın annem Emel Erkara'ya verilmesini...” yazılı vasiyetnameyi dikkate alarak tazminatı sadece anneye ödedi.
“Oğlumun üzerinde hakkı olmayan babanın para almasını istemedim”
Oğlu 22 günlük bebekken eşinin kendilerini bırakıp gittiğini anlatan Erkara, 3 yıl sonra eşinden boşandığını belirtti. Şehit oğlunun cenazesine ve mezarına gelmeyen babanın şehitlik tazminatı alabilmek için ortaya çıktığını aktaran Erkara, “Tazminat anneye ve babaya veriliyormuş. Ben de para bölünecekse diğer yarısını devletin almasını istedim. Ben davayı kesinlikle maddi bir talepten dolayı açmadım. Oğlumun üzerinde zerre hakkı olmayan babanın para almasını istemedim. Oğlum birkaç kez babasına telefon da açmış. Telefonu oğlumun yüzüne kapatmışlar. Sinan'a hem annelik hem babalık yaptım. Oğlum acemi birlik eğitimi bittikten sonra bana uzman onbaşı olduğunu söyledi. Bende ona ‘Senle çok ayrı kalacağız. Olsun ölüm nerede olursa olsun ölümdür' deyip hiç üzülmedim. 2 yılını doldurmadan şehit düştü” dedi.
“Oğlumun vasiyeti yerine getirilsin istiyorum”
Oğluyla şehit düşmeden bir gün önce telefonla görüştüğünü paylaşan Erkara, görüşmede kendisinden helallik istediğini söyledi. Sabah onu aradığında ulaşamadığını aktaran Erkara, “Saat 9'da gibi bize haber geldi. Oğlum Kuzey Irak'ta mayına basmış. Helikoptere bindiğinde yanındaki arkadaşlarına ‘Ben annemi çok seviyorum. Herhalde şehit olacağım' demiş. Biz babasının şehit babası maaşı falan aldığını çok sonradan öğrendik. Ben oğlumun acısıyla her şeyi unutmuştum. Sinan'ın yüzünü bilmeyen, yürümesi görmeyen, okula gittiğini görmeyen babanın haklardan yararlanmasını istemedim. 23 yıl sonra neden ortaya çıktı? Ne yüzle gelebiliyor. Şehit babası maaşı alıyor. Bir sürü imkandan yararlanıyor. Hakim bana ‘Benim vicdanıma göre sen haklısın ama kanunlar böyle demiyor' dedi. Ben oğlumun vasiyetinin yerine getirilmesini istiyorum. Devlet büyüklerim sesimi duysun. Bir şehit annesi olarak devlet büyüklerinden rica ediyorum” diye konuştu.
“Şehidin vasiyetnamesini dikkate almadılar”
Şehidin askerde operasyona çıkmadan önce bıraktığı vasiyetnamenin Medeni Kanun'un 540'ncı maddesine göre düzenlen bir vasiyetname olduğunu ifade eden Erkara'nın avukatı Murat Doruk, Milli Savunma Bakanlığının bu vasiyetnameyi kabul ettiğinin altını çizdi. MSB'nin kendi bünyesinde yapacağı işlemlerde şehidin iradesini kabul ederek tüm hakları annesine verdiğini aktaran Doruk, “Alt ve üst soyuna karşı aile yükümlülüklerini ağır derecede ihlal ettiğinden dolayı babanın mirasçılıktan çıkarılması için dava açtık. Belgenin vasiyetname olduğunu mahkeme tarafından kabul edilmesini talep ettik. Bu davayı da açma sebebimiz kesinlikle maddi bir talep değildir. Ahmet Sinan Demircan'ın ebedi istirahatgahında huzur içinde uyuyabilmesini sağlamaktır. MSB dışındaki kamu kurumları baba resmiyette mirasçı göründüğü için işlemleri yapmak için bizden mirasçılıktan çıkarıldığına dair mahkeme kararı istediler. Kurumlar askerdeyken yazılan vasiyetnameyi dikkate almadılar. Biz babaya şehidimizle çekilmiş bir fotoğraf sunması halinde davadan vazgeçeceğimizi söyledik. Ancak hiçbir şey sunamadı. Fotoğrafı geçtim şehidimizin mezarının yerini dahi bilmiyordur. Mahkeme talebimizi reddetti ama biz üst mahkemeye itiraz edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.