SGK İL MÜDÜRÜ BROJE’DEN, SİGORTALI VE SİGORTASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA AÇIKLAMASI

SGK İL MÜDÜRÜ BROJE’DEN, SİGORTALI VE SİGORTASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA AÇIKLAMASI
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Şırnak İl Müdürü Yahya Broje, “Kayıt dışı istihdama neden olan birçok etkenden bir tanesi de çalışanların ve işverenlerin sosyal güvenlik...

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Şırnak İl Müdürü Yahya Broje, “Kayıt dışı istihdama neden olan birçok etkenden bir tanesi de çalışanların ve işverenlerin sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini yeterince bilmemeleri ve sosyal güvenliğin önemi konusunda yeterli bilinç seviyesine sahip olmamalarıdır.”dedi.

Sigortalı çalışmak, sigortalı işçi çalıştırmanın olumlu ve olumsuz yönleriyle ilgili açıklama yapan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Şırnak İl Müdürü Yahya Broje,”Sosyal Güvenlik Kurumu olarak, rehberlik anlayışını esas alan bir yöntem ile kayıtlı istihdamı teşvik etmeye çalışmaktayız. Kurumun denetim ile temel amacı da işverenlere idari para cezası vererek gelirlerini artırmak değildir. Kurum, esas olarak işverenleri sosyal güvenlik mevzuatı ile ilgili yükümlülükleri konusunda bilgilendirerek, mevzuatın uygulanması aşamasındaki sorunları en aza indirmeye çalışmaktadır.”

İl Müdürü Broje,”Bu çerçevede çeşitli dönemlerde belirlenen işyerleri, sendikalar, ilgili diğer STK'lar, basın-yayın kuruluşları rehberlik amacıyla ziyaret edilmekte veya bu gruplar aracılığıyla kamuoyuna yönelik çeşitli bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. Bu faaliyetlerde işverenlere veya çalışanlara sosyal güveliğin önemi, kayıt dışı istihdamın olumsuz sonuçları, sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri, uygulanmakta olan sigorta primi teşvikleri, yapılandırma gibi konulara ilişkin bilgilerin verilmesi amaçlanmaktadır.”

SOSYAL GÜVENLİK NEDEN ÖNEMLİDİR?

Sosyal Güvenliğinin önemine vurgu yapan Broje.”Sosyal güvenlik, toplumun zor durumda olan bireylerine yardım edilmesini daha iyi durumda olan kişilerin vicdanına veya yardımına bırakmayarak, toplumsal dayanışmayı kurumsal ve düzenli işler hale getirmekte ve tüm ülke vatandaşlarına hak olarak sunmaktadır. Sosyal güvenlik sistemi vatandaşlara hayatları boyunca sağlık hizmeti vermeyi, asgari bir gelir düzeyi sağlamayı ve kişileri mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik nitelikteki risklere karşı korumayı ve bu risklerden doğan zararları gidermeyi amaçlayan sistemdir. Ülkemizde sosyal güvenlik, anayasal bir hak olarak Anayasa'nın 60'ıncı maddesinde yer alan “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmü ile güvence altına alınmıştır. Çalışanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları hak ve aynı zamanda bir yükümlülüktür. Çalışmaya başlayan herkes kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dâhil olmak zorundadır. Çalışanlar kanunen bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme ve yerine getirilmediği takdirde yasal yollara başvurma haklarına sahiptir. İşverenler açısından da; gerek kendisini gerekse yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır. Sosyal güvenlik sistemi sigortalı çalışan kişilere birçok fayda sağlar. Bunlardan önemli bazıları şunlardır:

Sigortalı çalışan kişi ve aile bireyleri sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler. Sigortalı çalışanlara iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hali nedenleriyle çalışamadığı sürelerde maaşının işveren tarafından ödenmeyen kısmını karşılamak üzere geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Sigortalı çalışanlara iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle kısmen veya tamamen çalışamaz duruma gelmesi halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Sigortalının aile bireylerine, sigortalı iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmesi halinde ölüm geliri bağlanır. Sigortalı herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma geldiğinde malullük aylığı bağlanır. Sigortalı, belli bir yaşa geldiğinde yine prim şartlarını da sağlıyorsa kendisine yaşlılık aylığı bağlanır. Sigortalı öldüğünde eş ve çocukları ile anne ve babasına ölüm aylığı bağlanır. Cenaze yardımı ve emzirme ödeneği ödenir.”

KAYIT DIŞI İSTİHDAM VE SONUÇLARI

Kayıt dışı istihdam, çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi ya da çalışma gün veya ücretlerinin eksik bildirilmesidir. Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir. Çalışanların sigortalı olarak çalıştırılmaları anayasal bir hak olmakla birlikte aynı zamanda hem çalışanlar hem de işverenler açısından bir zorunluluktur. Yani işverenlerin çalışanlarını sigortasız olarak çalıştırma hakları olmadığı gibi çalışan kişilerin de sigortasız çalışmak veya sigortasız çalışmayı istemek gibi bir hakları söz konusu değildir. Bu şekilde çalışmayı isteyen kişilerin sigortasız çalıştırıldığının tespiti halinde işverenlere yönelik yaptırmalar uygulanmakta, işverenler kendilerince kötü niyetli olmamalarına rağmen mağdur olabilmektedir. Özellikle emekli aylığı alan, dul veya yetim aylığı alan, sosyal yardım alan veya bakmakla yükümlü konumunda olan bazı kişilerin sigortasız çalışma konusunda daha istekli oldukları bilinmektedir. Bu kimselerin sigortasız çalışma konusundaki talepleri karşısında işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirme bilinciyle ve tespiti halinde mağduriyet yaşamama amacıyla gereken dikkati göstermeleri gerekmektedir. Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Kayıt dışı istihdam, hem çalışanlar ve işverenler hem de devlet açısından birçok olumsuz etkiye yol açmaktadır.

ÇALIŞANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Kayıt dışı çalışan işçinin emekli olma hakkı yoktur. Çalışamaz yaşa geldiğinde başkalarının yardımına muhtaç olur. Herhangi bir nedenle sakatlanıp çalışamaz duruma gelindiğinde malullük aylığından yararlanılamaz. Hayatlarını kaybetmeleri durumunda geride kalan eş ve çocuklar ölüm aylığı hakkından yararlanamazlar. İşsiz kalması durumunda işsizlik sigortasından faydalanamazlar. Genel sağlık sigortası primlerini kendileri ödemek zorunda kalabilirler. Hastalık veya analık durumunda kendisi ve ailesi için istenmeyen durumlarla karşılaşma riski yüksektir. İş kazası ve meslek hastalığına karşı alınması gereken önlemlerden yoksun olarak çalışmak zorunda kalırlar. İş kazası ve meslek hastalığı halinde ise sağlanan haklardan yararlanamama riskleri çok yüksektir. Ücret ve diğer sosyal haklar konusunda Kanunların sağladığı korumadan yoksun olarak daha kötü şartlarda çalışırlar. İhbar ve kıdem tazminatından yoksun kalırlar. Yıllık izin, haftalık izin, doğum izni gibi haklardan faydalanamazlar.

İŞVERENLERİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Yapılacak denetimler ve tespitler sonucu yüksek tutarlarda idari para cezası uygulanır. Bunun sonucunda işyerinin kapanması riski de vardır. Kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenlere uygulanacak idari para cezaları işverenden işverene ve belgeye göre çeşitlilik gösterir. Örneğin bir yıl bir işçiyi kayıt dışı çalıştırıldığının denetim sonucu anlaşılması halinde idari yaptırımı 14 asgari ücrete kadar para cezasıdır. Ayrıca bu çalışmalara ait primler gecikme cezası ve faiziyle birlikte tahsil edilir. Bu işyerlerinin yararlanmakta olduğu sigorta prim teşvikleri durdurulur. Yaşanacak iş kazası ve meslek hastalıkları karşısında devlete ve işçilere karşı ağır idari ve adli yükümlülükler doğar. Haksız rekabete neden olur ve piyasa dengesinin bozulmasına zemin hazırlar. Devlet ve özel sektör tarafından sağlanan teşvikler ile hibe ve kredi avantajlarından faydalanılamaz. Vergi avantajı sağlayan indirim ve gider yazma gibi avantajlardan yararlanma hakkı yoktur. İşyerinde çalışanların verimliliği ve motivasyonu azalır. Ölçek ekonomilerden yararlanılamadığından büyüyemezler, marka oluşturma ve pazarda yer edinme şansları azalır.

KAMU YÖNETİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Vergi ve prim kaybına, sosyal güvenlik açığına neden olur. Sosyal güvenlik sisteminde çalışan/emekli dengesinin bozulmasına neden olur. Primsiz ödemelerin artmasına neden olur. Gelir dağılımının bozulmasına ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına neden olur. Ekonomide kurumsallaşma eğiliminin azalmasına zemin hazırlar. Ekonomik verilerin güvenilirliğine zarar verir ve ekonomik kararların öngörülen etkileri yaratmasına engel olur.

BİLGİ EDİNME, İHBAR VE ŞİKÂYET

Çalışanların çalışmalarının işverenler tarafından bildirilip bildirilmediğini veya hangi kazanç seviyesinden bildirildiğini kısa sürede öğrenebileceği birçok yol vardır. Bunlar: PTT'den alınan e-devlet şifresi ile www.turkiye.gov.tr adresinden sorgulama yapılabilir, 7 gün 24 saat “ALO 170” Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi aranabilir, Telefonun kısa mesaj bölümüne P boşluk TC Kimlik Numarası boşluk Aile Sıra Numarası yazılarak 5502'ye bütün operatörlerden kısa mesaj gönderilebilir. Yine il ve ilçelerde bulunan tüm sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezine başvurarak da, sigortalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve hangi kazanç seviyesinden bildirildiği kısa sürede öğrenilebilir. Çalışanlar sigortasız çalıştırıldıklarını ya da ücretlerinin veya çalışma sürelerinin eksik bildirildiğini düşündüklerinde, ihbar ve şikayetlerini Sosyal Güvenlik Kurumu'na şu yollarla iletebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi “ALO 170” i 7 gün 24 saat arayabilir. En yakın sosyal güvenlik il müdürlüğü veya sosyal güvenlik merkezine şikâyetleri iletebilir. Her türlü istek, şikâyet, ihbar, görüş ve öneriler CİMER yani Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi üzerinden de yapabilir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.