Şırnak’ta Büro Memur-Sen 3. Olağan Kongresini Gerçekleştirdi
Memur Sendikaları Konfederasyonuna bağlı Büro Memurları Sendikası Şırnak İl Başkanlığı 3.Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Üyeler, mevcut Başkan Mehmet Akdeniz ile tek liste devam dedi.
Büro Memur-Sen Şırnak şubesi 3. Olağan genel kurulu geniş bir katılım ile gerçekleşti. Memur-Sen konfederasyonuna bağlı Büro Memur-Sen Şırnak şubesi gerçekleştirdiği 3. Olağan genel kurulunda Mevcut Başkan Mehmet Akdeniz, 47 delegenin katıldığı genel kurulda 36 delegenin oyunu alarak güven tazeledi.
Şırnak Şehri Nuh Otel'de gerçekleştirilen kurula, Memur-Sen Şırnak İl Başkanı Abdullah Çatı, Sağlık-Sen Şube Başkan Vekili Sabğatullah Anmal, Toç Bir-Sen Şırnak İl Başkanı Süleyman Babat, Bayındır Memur-Sen Şırnak İl Başkanı Cengiz Eren, Bem Bir-Sen Şırnak İl Başkanı Ahmet Temel ve Diyanet-Sen Şırnak İl Başkanı Süleyman Çanga ve sendika üyeleri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal marşın ardından Kurani Kerim tilaveti ile başlayan kurul gündemde yer alan gündem maddeleri ile devam edildi.
Genel kurulda açılış konuşması yapan Şube Başkanı Mehmet Akdeniz geçmiş dönemde tapılan çalışmaları anlatarak yeni dönem hedeflerini sıraladı.
Akdeniz Konuşmasında,”106.yıl önce sömürgeci yedi düvele karşı kürdüyle, türküyle, arabıyla, lazıyla, abazasıyla, çekeziyle tüm etnik unsurlarıyla hep birlikte kahramanca mücadele vererek bizlere şanlı bir tarih ve bu cennet vatanı miras bırakan Hamza yürekli kahraman ecdadımızı, Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma haftası münasebetiyle saygı, rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Allah kendilerinden razı olsun. Emperyal güçleri hezimete uğratan Çanakkale Ruhu'nun yeniden şahlanması ve hep diri tutulması en büyük temennimizdir.”dedi.
Büro Memur-Sen'in 3.Olağan Genel Kurulunu yapmanın sevincini yaşadıklarını ifade eden Başkan Akdeniz”3 Aralık 2016 günü görevi 198 üye ile devraldığımız şubemizi, an itibariyle 2 katına çıkararak 400 üye sayısına ulaştırmanın haklı gururunu yaşamaktayız. Bu dört yıllık zaman zarfı içerisinde yönetimimiz ile birlikte tüm kurumlara giderek üyelerimizi ziyaret ederek üyelerimize çeşitli alanlarda katkı sunmaya çalıştık.Bu duygu ve düşüncelerle 3.Olağan Genel Kurulumuzun ve belirlediğimiz yeni yönetim kurulumuzun üyelerimize, şubemize, genel merkezimize ve Memur-Sen ailesine hayırlar getirmesini diler,genel kurulumuza katılarak bizleri onure eden kıymetli haziruna teşekkürlerimi ve şükranlarımı arz ederim.”diye konuştu.
Büro Memurları Sendikası Şırnak İl Başkanlığı 3.Olağan Genel Kurul toplantısında konuşan Memur-Sen Şırnak İl Başkanı Abdullah Çatı,”Biz Memur-Sen olarak; "Hak yolunda feda" olmanın hakkını verme gayretiyle ter akıtan, akıttığı terle, cefaya talip oluşuyla berekete mazhar olan ve 1 milyon üyesinin güvenini güce, gücünü kazanıma dönüştüren teşkilat olarak; Büro Memur Sen'imizin 3. Olağan Genel Kurulunu yapmanın gururunu yaşıyoruz.”dedi.
Çatı,”Türkiye'nin en büyük emek hareketi olarak varlık nedenimizi; Bütün kamu görevlilerini, emeğin ve ekmeğin değerini bilen herkesi davasına ortak eden, yan yana duran, kol kola giren, bereket ve heybeti oluşturan, ülkeyi ve dünyayı dönüştüren bir Memur-Sen olarak görüyoruz. Zirveyi; değerlerimiz üzerinden anı, çağı, insanı ve insanlığı ihya olarak görüyoruz. Bu salondaki heyecan, heyecanı yüreklerinde taşıyan yüz binlerce insan, başarıya olan inancımızı artırıyor ve yolumuzu kolay kılıyor.Bizi sivil toplumun en büyük ailesi haline getirenleri, bu yolculukta yitirdiğimiz ağabeylerimizi ve isimsiz nicesini saygı ve minnetle anıyorum. "İnsan nisyanla maluldür" Unutur derler. Biz unutmayanlarız.”
Türkiye'yi yasaklara boğanları da Bizi yasaklardan kurtaranları da, unutmadık
Memur-Sen Şırnak İl Başkanı Abdullah Çatı, Türkiye'yi yasaklara boğanları da Bizi yasaklardan kurtaranları da, unutmadıklarını belirterek Kızlarımızı üniversite kapılarında turnikelere sıkıştıranları da, turnikeleri kıranları unutmadık. Tıpkı; ikna odaları kuranları ve imha kararları alanları unutmadığımız gibi. HDP belediyeleri üzerinden çocuklarımızı kültür merkezi, okuma salonu, sanat ve kültür etkinlikleri adı altında kandırıp kandile pazarlayanları da.Diyarbakır da evlat nöbeti tutan anneleri de unutmadık unutmayacağız.Biz, 28 Şubat'ta: Müstağni ve mütekebbir bir edayla "Bin Yıl Sürecek" diye tehdit savuranları ve Devlet aygıtını inananlara zulüm çarkına dönüştürenleri unutmadık.Mağdurlara iade-i itibar yapıp onları yeniden göreve döndürenleri de unutmadık ve unutmayacağız. Medeniyetimizi yok sayıp, değerlerimizi yok etmeye uğraşanları da değerlerimiz üzerinden "Yeniden Büyük Türkiye" için milletle birlikte yola çıkanları da unutmadık, unutturmayacağız.Bu ülkede; Milleti vesayete mahkûm edenlerin tersine, milletle birlikte siyasete yön veriliyor artık.Devleti derinlere çekenlerin tersine, Devlet milletin emrine veriliyor artık.Terörü besleyen sömürü baronlarını, her biri farklı örgütlenen terör taşeronlarını hiç akıldan çıkarmayacağız.
Kardeşlik için, milli birlik için, bin yıllık desendeki beraberlik için, Çanakkale Ruhu için, proje üretenleri unutmayacağız.Dün her şeyi tevil ederken, bugün herkesi tehdit eder hale gelen, İsrail'i otorite bilen, milletin seçtiklerine darbeye yeltenen, paralel ihaneti, Hizmet'i hezimete, Cemaatini cerahate dönüştüreni unutmayacağız."One Minute" çıkışıyla Siyonizm'e ve katil İsrail'e had bildirenlere; hissiyatımıza tercüman oldunuz, aynı yoldayız, aynı taraftayız demekten yorulmayacağız"
Ülkemiz korku tünelinden çıksın, ham demokrasi tam demokrasi olsun diye, üyemiz kadar ülkemiz için de ter akıttık. "Bizim sendikacılığımız, sadece sendikal kazanımlarla, kamu görevlilerine kazandırmakla yetinen bencilliği reddeder. Milletimiz de kazanmalı, ülkemiz de kazanmalı, devletimiz küresel rekabetin, diplomasinin, ulusal üstü siyasetin kazanan tarafında yer almalıdır.
Biz biliyoruz medeniyet coğrafyamızda; "bizi bekleyenler, yolumuzu gözleyenler" var.
Çanakkale Savaşı'nda arkadaşının vurulduğunu gören genç yiğide, komutanının gitme arkadaşın ölmüştür. Sen de ölürsün demesi üzerine; Gözünü kırpmadan ateşin ortasına dalan, Arkadaşını sırtına alarak, sipere geri dönen askere Komutanın;"Ben sana demiştim ölmüştür diye boşuna gittin" sözlerine genç yiğidin, Hayır, komutanım boşuna gitmedim. Ben gittiğimde arkadaşım yaşıyordu ve bana "Geleceğini biliyordum, geleceğini biliyordum" dedi.
Ölüme giderken dahi "milletim" diyen Menderes'i, Haddini bildirmek isteyenlere "bana haddimi ancak millet bildirir" diyen Özal'ı, "Namlusu millete dönen tanka selam durmam" diyen Muhsin Başkan'ı, Olimpos'un çocuklarının oyunlarına karşı Hira dağının duruşunu sergileyen Hakk'ı, Hakk'a teslimiyetiyle Savunan Adam Necmettin Erbakan"ı, Şeytanı bilince karşı Muhammedi şuuru yüklenen millet adamı, siyonizme had bildiren uzun adamı, milleti iradesiyle buluşturmak için dik duran ve diz çökmeyen Direnen Adam'ı Soylu mücadelemizin kurucusu Kudüs Şairi Mehmet Akif İnan'ı anlamaya, yaşamaya, yalnız bırakmamaya, yanlarında durmaya devam edeceğiz. “diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.