TUFANOĞLU; “TERCİHİMİZİ YAPARKEN, BAZI AÇIKLAMALARA BAKMAK YETERLİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM”
Memur-Sen İl Divan Toplantısı Şırnak’ta özel bir otelde düzenlenen program ile gerçekleştirildi. Yapılan toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Soner Can Tufanoğlu; “Tercihimizi yaparken, bazı açıklamalara bakmak yeterli diye düşünüyorum. Erdoğan’a karşı muhalefetin liderlerini desteklemeliyiz. Erdoğan yaptıklarının bedelini ödemelidir. Muhalefetle doğrudan iletişimde olduğu, onları Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirmeliyiz diyen Biden’nin kimleri neden desteklediğini, kimden neden rahatsız olduğunu göz önünde bulunduracağız” dedi.
Özel bir otelde yapılan toplantıya AK Parti Şırnak Milletvekili Rizgin Birlik, Şırnak Belediye Başkanı Mehmet Yarka, Memur-Sen Genel Başkanı Soner Can Tufanoğlu, AK Parti Milletvekili adayları, kamu kurum müdürleri ve memurlar katıldı.
Toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Soner Can Tufanoğlu; “Bir gün ağabeyimin evine gitmiştim. Erzurum'dan gelmiş, hasta olmuştu. Sanırım teşkilat kurulma süreçleriydi. Onu öyle görünce biraz da yakınarak ağabey nedir bu sendika? Tutturmuşsun bir sendika. Bunun sana bir getirisi var mı diye yakınınca, hiddetlenip ayağa kalktı. Kızı Banu'ya seslenerek, Banu ceketimin cebinde bir tesbih var onu bana getir dedi. Sonradan öğrendim hediye edilen oltu taşı tesbihi bana uzatarak bak bugün bunu Erzurum'dan verdiler bugün bunu kazandım, al o da senin olsun dedi ağabeyim Akif İnan diye anlatıyor kardeşi Ahmet İnan hatıralarında.
Dün akşam geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrılan Silopi Eğitim Bir-Sen ilçe başkan yardımcımız Recep Burak Demir ile Rabbimden rahmet diliyorum, teşkilatımızın başı sağ olsun.
6 Şubat günü millet olarak depremlerle sarsıldık. Yüzyılın felaketinde binlerce canımızı kaybettik acıları hala yüreğimizde taze. yaşananları duydukça, gördüklerimiz aklımıza geldikçe boğazımızda cümleler düğümleniyor, yüreğimiz yanıyor. Rabbim deprem felaketinde hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet eylesin yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. İnşallah en kısa sürede devlet ve millet olarak el ele verip bu büyük felaketin üstesinden hep birlikte geleceğiz. Memur-Sen olarak depremin ilk anından itibaren oradaydık. 270 kişilik Memur-Sen arama kurtarma ekibimizi sahaya sürdük ve onlarca vatandaşımızın kurtulmasına vesile olduk. 10 milyon 576 bin TL ilk etapta maddi yardımda bulunduk. 150 tırı aşan ayni yardımı sizlerin de teşkilatımızın da desteğiyle deprem bölgesine gönderdik. 550 adet çadır desteğinde bulunduk. Sendika genel başkanları olarak birer maaşımızı depremzede kardeşlerimize verilmek üzere bağışladık. Sendikalarımızın konuk evlerini depremzede ailelerimize açtık. Kadınlar kondisyonumuzun tertiplediği, kadınlardan kadınlara dayanışma vakti kampanyasıyla deprem bölgesindeki ihtiyaç sahibi kadınlarımıza binlerce koli gönderdik. Depremin ilk anının itibaren illetimizin yardımına koşar siz değerli teşkilat mensuplarımıza yürekten teşekkür ediyor İyi ki varsınız diyorum.
Bundan 31 yıl önce bu vatan toprağına atılan tohumlar bu gün ulu bir çınar haline gelmiş, Memur-Sen hem ülkemizde hem bölgesinde hem de küresel çapta nüfuslu ve nüfuslu bir sendikal harekete dönüşmüştür. Memur-Sen üyeleri için Onur, kamu görevlileri için umuttur. Memur-Sen özgürlük ve adalet hareketidir. Milli iradenin teminatıdır. Memur-Sen zalimlere karşı direncin merkezidir.
Mücadele tarihimiz zaferlerle dolu. Bugüne kadar altı dönem toplu sözleşmeye oturduk. Bunun 4'ünde anlaşmayla masadan kalktık. İkisin de hakem heyetine gitti. Bu 4 toplu sözleşmeyi kazanımlarımızı alt alta koyduğumuzda, hizmet kollarımızda 800'ün üzerinde kazanım elde etmişiz. Kamu görevlerimizin büyük bir kısmına 3600 ek gösterge verilmesini sağladık. Öğretmenlik meslek kanunu çıkarılmasını, toplu sözleşme hakkının verilmesini hayata geçirdik. Tabii bunları yaparken karşımızda siyasi iradeyle yaptık. AK Parti ile yaptık, hayata geçirdik. Toplu sözleşme ikramiyesini 2023 yılı için bir yıllık 4 bin TL'ye çıkardık. Vergi muafiyetinin getirilmesini ve mahalli idarelerde SDS verilmesini sağladık. Tabii ki bunların yanında çözüm bekleyen çok önemli sorunlarımız da var. 4688 Sayılı sendikalar kanununda mutlaka değişiklikler yapılması lazım. Grev hakkının verilmesi lazım, Hakem heyeti yapısının değişmesi lazım, Dayanışma aidatı modeline geçilmesi lazım, Toplu sözleşme kapsamının genişletilmesi lazım. Ayrıca birinci dereceye gelmiş tüm kamu görevlere 3600 ek göstergenin verilmesi lazım. Başta kamu mühendisleri şube müdürlerimiz olmak üzere, kamuda bozulan ücret adaletsizliğinin bir an önce giderilmesi lazım. Yardımcı hizmetler sınıfının acilen gelen idari hizmetler sınıfına geçirilmesi lazım. kamu görevlerine bayram ikramiyesi ve seyyanen zam verilmesi lazım.
Bundan tam 8 yıl önce yerelden evrensele diye diyerek, Uluslararası bir emek örgütü kurmak için bir yolculuğa çıktık. Uluslararası anlamda toplantılar ve ziyaretler gerçekleştirdik. 5 kıtada Emek örgütleriyle sağlam ilişkiler kurduk. Emeğin sınır tanımaz kardeşliğini işbirliğine güç birliğine dönüştürmek için Memur-Sen’in öncülüğünde Türkiye merkezli 25 milyon emekçiyi kapsayan Uluslararası Emek Örgütü ILO (International Labour Organization) kurduk. Hint Okyanusu kıyılarından Güney Amerika’ya, Afrika derinliklerinden Avrupa içlerine, Asya steplerine kadar artık Memur-Sen’in ağırlığı sözü ve gücü var.
Önümüzde 3 önemli tarih var. 1 Mayıs, 14 Mayıs ve 15 Mayıs. 1 Mayıs Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla gerçekleştireceğimiz Memur-Sen 7 Olağan Genel Kurulumuz. 1 Mayıs'ta Memur-Sen’in 4 yıl boyunca temsil ve istikametini belirleyecek kadroları İnşallah hep birlikte seçeceğiz. 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimi. 14 Mayıs’ta da ülkemizin istikametini, geleceğini, kazanımlarımızın aslında akıbetini oylayacağız. 15 Mayıs’ta ise zirvede olan Memur-Sen’i daha da zirveye çıkartacağımız mutabakat metinlerinin imzalandığı tarih. 3’ü de bizim için çok kritik, çok dikkatli adımlar atmamız gereken süreçler. Memur-Sen olarak bütün seçimlerde hep millet iradesinden milletimizin menfaatinden, demokrasiden ve özgürlüklerden yana olduk. Memur-Sen ülkemizin demokratikleşme süreçlerinde hep katkıları olmuştur. Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat vesayetini eylemler ile, 12 milyon 300 bin imzayla yasama süreçlerinde ki katkılarıyla 10 yılda çöp sepetine attık. 12 Eylül darbe Anayasasına karşı sivil Anayasayı, 28 Şubat’a karşı sivil siyaseti savunan adamı, darbe planlarına ve muhturalara karşı Uzun Adamı, 15 Temmuz işgal ve darbe girişimine karşı vatanımızı ve milletimizi savunduk. Millete nefes aldıracak vesayete ve vesayet düğümünü çözecek referandumlara destek verdik. 5’li çete ile de, apoletli sendikacılarla da hep birlikte mücadele ettik. Meydanlar da teröre karşı biz vardık. Bu günlere zor sınavlardan geçerek geldik. Bedeller ödedik. Şimdi de kazanımlarımıza sahip çıkma özgürlüklerimizi koruma zamanı diyorum. 14 Mayıs seçimleri bizim aslında bir hikayemizin parçasıdır. Biz kişisel yada kurumsal hesaplar içerisinde hiçbir zaman olmadık. Derdimiz millet. Milletin kazanımlarını sürdürmek, emeği, emekçiyi, emek düşmanlarına karşı korumaktır. Özgürlüklerimizi ve demokrasiyi ilerletmek, vesayete asla geçit vermemektir. Karar verirken sadece vaatlere değil, zihniyetlere bakacağız. Kim kimin gizli veya açık destekliyor, kimler seçim sonrası hangi hesaplar yapıyor bunlara da bakacağız.
Tercihimizi yaparken, bazı açıklamalara bakmak yeterli diye düşünüyorum. Erdoğan’a karşı muhalefetin liderlerini desteklemeliyiz. Erdoğan yaptıklarının bedelini ödemelidir. Muhalefetle doğrudan iletişimde olduğu, onları Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirmeliyiz diyen Biden’nin kimleri neden desteklediğini, kimden neden rahatsız olduğunu göz önünde bulunduracağız. AK Parti’ye karşı en büyük mücadeleyi PKK ve ABD yürüttü. AK Parti iktidarını yıkmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz diyen PKK elebaşı Duran Kalkan’ın ve bu seçim hiçbir seçime benzemiyor, 14 Mayıs’ta AK Parti iktidarını yıkacağız diyen PKK üst düzey yöneticisi Bese Hozat’ın sözlerini aklımızda tutacağız. Muhalefetin kendi ifadesi ile, kumar masası denilen bir masadan özgürlük, adalet, kalkınma, refah, insan hakları ve demokrasi beklenir mi? Elbette konuşacağız. Doğal keşfine sevinemeyen, TOGG’un üretimi için kara çalan, silahlar, SİHA’lar, milli gurur kaynağı projelere maket, montaj diyenleri denkleme katacağız. 4-6 yaş Kur’an Kursu eğitimine çağ dışı diyen, LGBT’yi savunan bir zihniyetin liderine mücahit payesi biçenlerle mi kazanımlarımızı koruyacağız. Bunu da değerlendireceğiz. Belediyeler de iktidara geldiklerinde birçk işçiyi gözünün yaşına bakmadan işten attılar. Tabi bunları da şuan düşünün, iktidara geldiklerinde neler olabileceğini de. Bunları da göz önünde bulunduracağız. Bizim tercihimiz terörden medet umanlara karşı sırtını millete yaslayanlardan yana. LGBT sapkınlığına karşı Ali’yi koruyanlardan yana, terörle sözde değil özde mücadele edenlerden yana olacaktır. Bizim tercihimiz kamusal alan yalanının tarihin çöp sepetine atanlardan, adaletsiz kat sayı uygulamasını kaldıranlardan, Ayasofya’yı asli kimliğine kavuşturanlardan yana olacaktır. Bizim tercihimiz, üreterek büyüyen, büyüyerek güçlenen Türkiye için mücadele edenlerden, bağımsız dış politika ile Türkiye’yi bölgesel güç haline dönüştürenlerden yana olacaktır” dedi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.