Deniz ve havuz eğlenceniz kabusa dönüşmesin
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Selin Turan, deniz ve havuz kazalarının çok ciddi sorunlara neden olabileceğine dikkat çekti. Havaların ısınmasıyla birlikte insanların tatil için öncelikli tercihinin deniz ve havuz olduğunu söyleyen Turan, “Dikkatli olunmazsa deniz ya da havuz kazaları geri dönüşü olmayan bir hasara neden olabilir” dedi.
Medicana Sağlık Grubu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Uzm. Dr. Selin Turan, yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarında serinlemek, dinlenmek, eğlenmek ve spor yapmak için tercih edilen deniz ve yüzme havuzlarında günlük yaşamı olumsuz etkileyebilen hatta yaşamı tehdit edebilen kazalarda artış görüldüğünü söyledi. Gençler arasında yarış, gösteriş, şaka için birbirini yüksekten itme ve derinliği bilinmeyen sulara yapılan riskli atlayışların sakatlanmalarla sonuçlanabildiğini kaydeden Dr. Selin Turan, “Sığ sulara ‘balıklama’ olarak tabir edilen atlama sonucu özellikle boyun olmak üzere omurga kırıkları ve omurilik yaralanmaları sık görülmektedir. 2 metreden sığ suya atlanıldığında kafanın sert zemine çarpması sonucu omurgada ani şiddetli zorlanma ve gerilme oluşur. Bu zorlanma ve gerilmeyle tüm vücudun hareketini ve duyusunu sağlayan omurilik sinirleri hasar görmektedir. Hasarın yeri, omurga seviyesine bağlı olarak değişmekle birlikte omuriliğin aniden şişmesi ve yakınındaki solunum merkezini etkilemesiyle solunumun durması, boğulma, kollarda ve bacaklarda his kaybı, felç, idrar ve büyük abdesti tutamama gibi kalıcı fonksiyon bozuklukları görülebilmektedir. Hatta kişi ömür boyu yatağa veya tekerlekli sandalyeye mahkum olabilmektedir. Aşırı yüksekten 'çivileme' olarak tabir edilen atlama sonucu ise su beton etkisi oluşturarak vücutta kırılmalara ve şuur kaybına neden olabilmektedir. Havuz kenarlarındaki ıslak zeminlerde ve merdivenlerde kayarak düşme, su kaydıraklarında ters düşme, kayarken veya suya düşerken sürat yüzünden kenarlara çarpmalar sonucu kafa travması, kafada, yüzde kesikler, el bileği, kol, bacak, ayak bileği ve kalça kırıklarına sık rastlanılmaktadır” dedi.
Deniz kazalarında ilk yardım çok önemli
Kazaların önlenemediği durumlarda kaza sonrasında yapılacak ilk yardımın büyük önem taşıdığını vurgulayan Medicana Konya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Uzmanı Dr. Turan, “Sudan çıkartılan yaralının ağzında nefes almasını engelleyen yosun ve benzeri yabancı maddeler varsa temizlenmelidir. Kişi baş aşağı çevrilerek silkeleme yoluyla su çıkarma yöntemi kesinlikle uygulanılmamalıdır. Sırt üstü düz bir yere yatırdıktan sonra kalp atımları ve solunumu kontrol edilmelidir. Yaralı mümkün olduğu kadar az hareket ettirilmelidir. Boyun bölgesi bir boyunlukla sabitlenebilir. Yaralının gizli kırıkları olabileceği ihtimali unutulmamalıdır. Kanama varsa öncelikle bu durdurulmalıdır. Kırık bölgesini düzeltmek amacıyla herhangi bir müdahalede bulunulmamalıdır. Kırık bölgesi uygun materyaller ile hareketsiz halde olmalı, taşıma işlemi sırasında baş, boyun, gövde ekseni bozulmamalı ve sert bir sedye kullanılmalıdır. Yaralı derhal sağlık kuruluşuna sevk edilmelidir. Yaralıya ilk müdahale sırasında uygulanacak yanlış bir işlem, kalıcı felce neden olabilir. Dikkatsiz havuz ve deniz atlayışları sonucu meydana gelen kazalarda tanı ve tedavi yeterli donanıma sahip merkezlerde yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
Özellikle havuzlarda ilk önlem almanın yapım aşamasında başladığını söyleyen Uzman Dr. Selin Turan, “Havuz çevresi ıslanınca bile kaymayan malzeme ile kaplanmalıdır. Havuzun sığ tarafına derinliği gösteren bir levha konulmalıdır. Derinliği 2 metreden sığ havuzlara balıklama atlanılmamalı, havuz kenarında ve yüzerken tehlikeli şakalar yapılmamalıdır. Kalabalık havuzlarda atlamak yerine kenardan yavaşça girilmelidir. Dalgalı sularda derinliğin dalga boyuna göre değişebileceği unutulmamalıdır. Bulanık ve dibi görünmeyen sulara atlayış yapılmamalıdır. Yıkılan iskelelere çıkılmamalıdır. Benzer vakaların sık yaşandığı ya da yaşanabileceği riskli bölgelerde, profesyonel cankurtaranlar bulundurulmalıdır. Bu tür kazaların daha çok gençler arasında yaşandığı göz önüne alınarak gerekli bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Su kaydıraklarında, yazılı veya sözlü talimatlara mutlaka uyulmalıdır. Her zaman ayaklar önde kayılmalıdır. Çok hızlanılırsa bağdaş kurarak veya ayakları kaydırağın kenarına doğru açıp sürterek yavaşlanmalıdır. Asla baş üstü kayılmamalıdır. Kaymaya başlamadan önce suya inilecek yerin boş olduğunu kontrol edilmelidir. Suya iner inmez arkadan kayanların çarpmaması için yüzerek uzaklaşılmalıdır” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.