Tip 2 diyabetin tedavisinde cerrahi seçeneği
Tip 2 diyabetin cerrahi ile tedavisi hakkında bilgi veren Op. Dr. Yiğit, yavaş seyirli ve sinsi olarak ilerleyen tip 2 diyabetin, şanslı olan bazı hastalarda çok su içme, gündüz ve gece sık idrara çıkma, kilo kaybı, yemek sonrası uyku hali ve yorgunluk ile konsantrasyon bozukluğu ve sinirlilik hali gibi pek çok belirtiyle ortaya çıkabildiğini söyledi. Bölgelere göre değişmekle birlikte Türkiye’de ortalama yüzde 7 oranında diyabetli hastanın bulunduğuna dikkat çeken Op. Dr. Yiğit, “Tip 2 diyabetin vücuda etkileri kalp ve damar hastalıkları, görme bozuklukları, cilt yaralarının geç iyileşmesi, ciltte kuruluk ve kaşıntı, başta idrar yolu olmak üzere sık enfeksiyon gelişimi, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, kadınlarda vajinal akıntı ve kaşıntı gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bunların yanında solunum sıkıntısı, nefeste aseton kokusu, dilde kuruluk ve uyku hali gibi durumlar koma belirtisi olabileceği için vakit kaybetmeden bir hastaneye başvurulması yaşamsal önem taşımaktadır. Tip 2 diyabet hastalarında, kan şekeri düzeyini normal sınırlarda tutmak için uygulanan ilaç tedavilerine, bazı hastalarda uygun dozlarda insülin desteği de eklenmektedir. Yaşam boyu devam eden bu kronik hastalığın tedavisinin yanında hastaların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaları, düzenli diyet ile egzersiz programlarını aksatmamaları ve yaşam şekli değişikliklerini önemsemeleri gerekmektedir. Bütün bu önlemlerin yetersiz kalması durumunda ise uygun hastalarda tip 2 diyabet tedavisi için cerrahi gündeme gelebilmektedir” dedi.
“Metabolik cerrahi için geç kalınmamalı”
Sessizce ilerleyen ve genellikle bir organ hasarı ile belirti veren tip 2 diyabetin, tanısı konulmadan önce büyük ölçekli damar hasarına yol açmış olabileceğini vurgulayan Op. Dr. Yiğit, şöyle devam etti:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.