"Yılda 100 milyon kişi uyuz tehdidiyle karşı karşıya kalıyor"
Uyuz hastalığının kişiden kişiye genellikle 15-20 dakikalık bir temasla bulaştığına dikkat çeken Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, “Kadın erkek ayrımı yapmadan her iki cinste, tüm yaş gruplarında, tüm sosyoekonomik düzeylerde ve tüm etnik gruplarda uyuz görülebilir.
Özellikle bakım evleri, kışla, okul ve yurtlar gibi toplu yaşanan yerlerde daha sık görülür. Bulgular ve şikayetler, el parmak araları, el bileğinin iç kısmı, koltuk altları, bel, kalça, ayak ve ayak bileğinde daha şiddetlidir” dedi.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, toplu yaşamın olduğu ortamlarda daha sık görülen uyuz hastalığına ilişkin bilgiler verdi. Doç. Dr. Topaloğlu Demir, çok kaşıntılı ve bulaşıcı paraziter bir deri hastalığı olan uyuzun bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekerek, “Uyuz, yılda yaklaşık 100 milyon kişiyi etkileyen yaygın bir halk sağlığı sorunudur. Kadın erkek ayrımı yapmadan her iki cinste, tüm yaş gruplarında, tüm sosyoekonomik düzeylerde ve tüm etnik gruplarda görülebilir. Özellikle bakım evleri, kışla, okul ve yurtlar gibi toplu yaşanan yerlerde daha sık görülür. Hastalık kişiden kişiye yakın temasla (aynı yatakta yatma, ortak giysilerin kullanımı gibi), genellikle 15-20 dakikalık bir temas süresinde bulaşır. İnsan gözü ile fark edilemeyen dişi akar yaklaşık 0,4 mm boyutundadır. Deri yüzeyinde çiftleştikten sonra, erkek akar ölür ve dişi, dört ila altı hafta boyunca yumurta bıraktığı derinin altına gömülür. Yumurta üretimi günde bir ila üç yumurta oranında gerçekleşir ve yumurtalar bırakıldıktan iki ila üç gün sonra larvalar ortaya çıkar. Larvalar yaklaşık iki hafta içinde olgunlaşır ve yeni akarlar çiftleşmek ve çoğalmak için yuvayı deri yüzeyine kadar keser. İlk istila ile birlikte, akar dışkısına karşı ortaya çıkan duyarlılık reaksiyonu sonucu görülen uyuz bulguları, altı haftaya kadar gelişmeyebilir ve bu süre zarfında, başta aynı evde yaşayanlar olmak üzere uyuz hastası ile teması olan diğer kişiler de enfekte olabilir. Egzama başta olmak üzere kıl kökü iltihapları, böcek ısırıkları, mantar enfeksiyonları gibi pek çok deri hastalığı ile karışabildiği için tanısı gecikebilir” dedi.
"Beyaz renk, kırık çizgi tünel gibi şekillere dikkat"
Özellikle geceleri ve sıcaklıkla artan kaşıntının, uyuz hastalığının en önemli belirtisi olduğuna değinen Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şöyle devam etti: "Bulgular ve şikayetler, el parmak araları, el bileğinin iç kısmı, koltuk altları, bel, kalça, ayak ve ayak bileğinde daha şiddetlidir. Kadınlarda özellikle meme ucu ve çevresi, erkeklerde genital bölgede kaşıntı olması uyuz için tipiktir. Sıklıkla parmak aralarında ve el bileğinde görülen, 1-10 mm uzunluğundaki tünel olarak adlandırılan beyaz, kırık çizgi şeklindeki oluşumlar en belirgin bulgusudur. Bunun dışında deride kaşıntı izleri, kaşıntılı kabarıklıklar, içi şeffaf su ile dolu, milimetrik, inci tanesi şeklindeki kabarcıklar ve egzama benzeri kaşıntılı, kepekli kızarıklıklar bulunabilir. Tedavi hekim tarafından hastanın yaşına, özel durumuna (gebelik, emzirme gibi) ve hastalık şiddetine göre kişiye özel olarak planlanır. Permetrin içeren krem ve losyonlar, kükürtlü karışımlar sıklıkla kullanılan topikal (vücuda sürülerek uygulanan) tedavilerdir. Tedaviye başlamadan önce tırnakların kısa kesilmesi, keselenerek banyo yapılması başarılı bir tedavi için çok önemlidir. Topikal tedavilere yanıt vermeyen, dirençli hastalarda paraziti öldürmeye yönelik ağızdan ilaçlar verilmektedir. Aynı yaşam ortamını paylaşan herkesin, o anda aktif şikayetleri olmasa bile eş zamanlı tedavi edilmesi gerekmektedir. Doğru bir tedaviye rağmen kaşıntı ve hastalık bulguları 2 ila 6 haftaya kadar devam edebilir. Tekrarlayan uygulamalar gerekebilir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.