“Kanserin bize verdiği acıdan daha çok dolandırıcıların yaptığı bize acı çektiriyor”
Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Diyarbakır Yeniden Yaşam Kanserle Mücadele Derneği Başkanı Şükrü Abay, hastalıklarının vermiş olduğu acının, dolandırıcıların verdiği acıların yanında hafif kaldığını söyledi. Abay, “1993 yılından beri kanser hastasıyım. 26 yıldan beri 4 kez kanser oldum, bu kanserleri kemoterapi görmeden kendi çabalarımla yendim. Bu tecrübemi benim gibi acı çeken, Diyarbakır’da 7 bin 100 kanserli hastaya katkım olsun diye böyle bir dernek kurma fikri oluştu bende. 2016 yılında derneğimizi kurduk. O günden beri gönüllü ve bir yaşam biçimi olarak kanserle mücadele konusunda çaba gösteriyoruz. Bir ay önce yolda yürürken bir kız önüme geçti, ‘Kanserle Mücadele Derneği’ne bağış topluyorum’ dedi. Bende şaşırarak derneğiniz nerede dedim, kendi derneğimin yerini öğrenmiş orayı gösterdi. Bende derneğin başkanının adını sordum, oda dernek başkanının adını bilmediği için beni geçiştirmeye çalıştı, ‘5-10 kuruş vereceksin diye 10 tane soru sordun diyerek tersledi’ ben orada tepkimi gösterdim, kader arkadaşlarımın adına ve o tepki üzerinden seni şikayet edeceğim dedim. Dolandırıcı benden önce onu şikayet edeceğimi bildiği için koşup gidip Kayapınar Emniyet Müdürlüğü’nde beni şikayet ediyor. Şikayette ne yazdığını bilmiyorum, aylar sonra mahkeme beni çağırdı ‘filan kişi hakkında dava açmış’ dedi. Yani bizim adımıza sen gidiyorsun para topluyor halkı dolandırıyorsun, benim karşıma çıkıp yüzsüzce ve pişkince benim dernek başkanı olduğumu anlayınca telaşlanıp gidip beni Emniyet Müdürlüğü’ne şikayet ediyorsun. Bu pisliği yapan dolandırıcılar yüzünden mahkemeye çağrılmam bile kanserli hastalar adına çok incitici ve acı verici bir şeydir yani” dedi.
Kurulduğu günden beri bağış toplamadılar
Derneklerinin hiçbir zaman bağış toplama girişiminde bulunmadığını, kapı kapı dolaşanların dolandırıcı olduklarını kaydeden Abay, şöyle devam etti:
“Derneğimizin kuruluşundan bu yana kendi büromuzun yaklaşık bin liralık giderini tamamen hiç kimseden yardım almadan, kimseden bağış talebinden bulunmadan gönüllü olarak üyemiz olan kanser hastaları ile her ay bir araya gelerek kendi giderlerimizi karşılıyoruz. Diyarbakır’da bir buçuk ay içerisinde 85 kader arkadaşımızı toprağa gömdük, vefat ettiler. Acılarla uğraşıyoruz, onların acılarını paylaşıyoruz, onlarla ağlıyor ve gülüyoruz. Böyle bir çalışmanın içerisindeyken, Diyarbakır’da kanserden daha büyük bir acı var. Bizim derneğimizin ve kanserli hastaların acılarını suistimal ederek piyasada kapı kapı dolaşıp Kanserle Mücadele Derneği adına kanserli hastalara yardım bağışı topluyor dolandırıcılık yapıyorlar. Biz kader arkadaşlarımızın çocuklarını ve ya çalışanları sahaya gönderip gidin derneğimize bağış toplayın gibi bir çalışmamız kesinlikle yoktu. Biz asla bunları yapmayız ve kadar arkadaşlarımızla kendi yağımızda kavruluyoruz. Biz maddi yardımdan ziyade moral ile kader arkadaşlarımıza yardımımız oluyor, onların ihtiyacı olanda budur. Biz bundan çok rahatsızız, yıllardır bu kanserin bize verdiği acıdan daha çok bunların yaptığı bize acı çektiriyor.”
“Bizim acımız bize yetmezmiş gibi üzerimizden para topluyorlar”