Üniversiteye yeni başlayacak gençlere ve ailelerine tavsiyeler

Üniversiteye yeni başlayacak gençlere ve ailelerine tavsiyelerde bulunan Klinik Psikolog Dr. Kahraman Güler, “Aileler çoğu zaman kendi kaygılarından arınamadıkları için çocuklarını kendilerine bağımlı yetiştirmeyi tercih ederler fakat bu çocuğun kişilik g

Üniversiteye yeni başlayacak gençlere ve ailelerine tavsiyelerde bulunan Klinik Psikolog Dr. Kahraman Güler, “Aileler çoğu zaman kendi kaygılarından arınamadıkları için çocuklarını kendilerine bağımlı yetiştirmeyi tercih ederler fakat bu çocuğun kişilik gelişiminde problemler oluşmasına neden olur. İş ve akademik hayatında, sosyal ve romantik ilişkilerinde problem yaşamasına neden olur. Bu nedenle gençlerin aileden bağımsız da bir yaşamları olmasına izin vermek gerekiyor” diye konuştu.
Üniversitenin, hemen herkes için yeni bir deneyim olduğunu ifade eden Klinik Psikolog Dr. Kahraman Güler, “Yeni bir sosyal çevre, yeni bir hayat anlamına da gelebilir” dedi. Güler, “Hem lisenin bitişi hem de reşit olmanın getirdiği özerklik ile birlikte aileye olan bağlılık sürdürülürken, aileden bağımsız bir yaşamın da başlangıcıdır. Bu “yeni” olan her şey aynı zamanda da belirsizdir. Belirsizlik ise endişe verir. Bu nedenle yeni olan bu başlangıcın tüm belirsizliklerinden kurtularak endişeleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da hafifletebiliriz” ifadelerini kullandı.

“Okul tanıtımları öğrencilerin, öğrenci adaylarının daha hızlı kaynaşmasını sağlıyor”
Dr. Güler konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İlk olarak okulu araştırmak, okul çevresini ziyaret etmek, ulaşım güzergahlarını öğrenmek, öğrenci ailesi ile yaşamıyorsa kalacağı yeri önceden belirlemek bu aşamada önemlidir. Eskiden zor olan bu süreçler artık sosyal medyanın da gelişmesi ile kolaylaştı. Sosyal medya grupları ve okul tanıtımları öğrencilerin/öğrenci adaylarının daha hızlı kaynaşması, sosyalleşmesini sağlıyor. Bu belirsizliklerin ortadan kalkması ise ilk aşamadaki gerginlik hissini azaltacaktır.”
Yeni olan her şeyin ilk aşamada zor olduğuna değinen Dr. Güler, “Bu nedenle ilişki geliştirmekte ve sürdürmekte de birtakım zorlanmalar görülebilir. Bu aşamada ise bu durumu tamamen olumsuz olarak değerlendirip geri çekilmek yerine ilişkileri sürdürme girişimi işi kolaylaştıracaktır. Zorlayıcı duygu ve durumlarla karşılaştığımızda gücümüzü ortaya koyabilmemiz ve mücadele edebilmemiz de önemlidir. Bu psikolojik sağlamlık için de oldukça mühimdir. Tüm bunlara rağmen iletişimde problem yaşıyorsak o zaman bir destek arayışı, işi kolaylaştırabilir” dedi.

“Dış dünyanın beklentilerine daha az kulak verin”
Yeni bir düzenin bazen birtakım özgüven sorunlarını da beraberinde getirebileceğini belirten Dr. Güler, “Biz bunu her ne kadar yeni düzenle ilgili sansak da aslında kökeni daha eskiye dayanır. Öze olan güvenin geçmişte bir yerlerde hasar görmüş olması, yetersizlik/kusurluluk hissi, çekingenlik, izolasyon gibi sorunlara yol açar. Güncel tetikleyiciler ile de net hale gelir. Bu nedenle kişiler sık sık onaylanmaya ve başkalarının beğenisine ihtiyaç duyarlar. Bu da kişinin kendi potansiyeli ile dış dünyanın beklentileri arasında oluşan bir dengesizliğe neden olarak onun özgüven problemleri yaşamasına neden oluyor. Bu aşamada ise kendi potansiyelimizi geliştirmek, dış dünyanın beklentilerine biraz daha az kulak vermek işi kolaylaştıracaktır” şeklinde konuştu.

“Yakın arkadaşlıklar kurabilmek önemli”
Ailelere de öneride bulunan Doğuş Üniversitesi Öğr. Üyesi Klinik Psikolog Dr. Kahraman Güler, “Üniversiteye geçmiş, reşit olmuş ya da olmak üzere olan bir gencin görece daha şuurlu olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. Bu nedenle ona karar hakkı tanımak, kendi hayatı ile ilgili sorumluluk alabilmesine izin vermek gerekmektedir. Kendi şartlarını oluşturabilmeli ve sosyalleşebilecekleri ortamları oluşturmalarına izin verilmelidir. Çünkü bu yaşlarda yakın arkadaşlıklar kurabilmek de oldukça önemlidir. Kişinin yeterlilik duygusuna ve olumlu bir kimlik geliştirebilmesine yardımcı olur” dedi.

“Kişilik gelişiminde problem olur”
“Aileler çoğu zaman kendi kaygılarından arınamadıkları için çocuklarını kendilerine bağımlı yetiştirmeyi tercih ederler” diyen Dr. Güler, “Fakat bu çocuğun kişilik gelişiminde problemler oluşmasına neden olur. İş ve akademik hayatında, sosyal ve romantik ilişkilerinde problem yaşamasına neden olur. Bu nedenle gencin özerkleşmesine, ailesinden bağımsız da bir yaşamı olabilmesine izin vermek gerekmektedir” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri