Türkiye-Kazakistan Yatırım Forumu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez`in katılımlarıyla gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Dönmez, Kazakistan ile erin tarihi ve kültürel bağlara sahip olunduğunu belirterek, dost ve kardeş ülke Kazakistan’ın iş insanları ile bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti dile getirdi. Dönmez, "Bizler aynı gönül dilini konuşan, aynı duyguları paylaşan iki milletiz. İlişkilerimizin sağlam temeli kardeşlik ve derin muhabbet harcıyla yoğrulmuştur. Dostlar zor günde belli olur derler. Kurtuluş Savaşı’nda bizler istiklal ve istikbal mücadelesi verirken, iki ülkenin hakiki dostluğu bu en zor günümüzde büyük Kazak şair Mağcan Cumabay’ın Uzaktaki Kardeşime şiirinde hayat bulmuştur. Bir Kazak atasözü Birlik bolmay, tirlik bolmas der. Yani birlik olmadan dirlik olmaz. Güçlü olmanın, iri olmanın, diri olmanın yolu birlikte hareket etmekten geçer. Aynı ortak ülkü etrafında birleşmekten geçer. Ülkelerimiz arasındaki bu güçlü birlik ve beraberlik büyük bir yıkımdan geçen coğrafyamıza da büyük umutlar aşılamaktadır" ifadelerinde bulundu.
"Hedef 10 milyar dolar seviyesine çıkarmak"
Son dönemde Türkiye ve Kazakistan’ın inisiyatif alarak ortaya koydukları çok yönlü aktif dış politikanın, küresel barışın tesisi için hayati önem taşıdığına dikkat çeken Dönmez, bölgede huzur ve sükunetin hakim olması için Astana ve İstanbul’da devam eden görüşmelerin, Türkiye ve Kazakistan’ın ortaya koyduğu çabaların samimiyetini de gösterdiğini söyledi. Ortak tarih ve kökenden gelen Türkiye ve Kazakistan arasındaki ilişkilerin, herhangi iki ülke arasındaki ilişkilerin her yönüyle çok daha ötesinde olduğunun altını çizen Dönmez, "Karşılıklı saygı ve güven temelinde gelişen bu dostluk bağlarımızı, ekonomik ve ticari ilişkilerimize daha fazla yansıtmamız gerektiğine inanıyorum. 2013 ve sonrasında düşüş eğilimine giren ticaret hacmimiz, her ne kadar 2017 yılında bir artış gösterse de, sahip olduğumuz potansiyelin oldukça altında olduğumuz bir gerçek. 2018’in ilk yedi ayında geçen yılın aynı dönemine göre artış görmekteyiz. Ancak iki toplum böylesine yakın ve kardeşçe hareket etmesine rağmen, aramızdaki bu yakınlığı ekonomik ilişkilere henüz yeterince yansıtabilmiş değiliz. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde ticaret hacmimizi önce 5 milyar dolara, ardından 10 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu seviyelere en fazla 7-8 yıllık bir zaman zarfında ulaşmak için mevcut işbirliğimizi daha ileri safhalara taşımak zorundayız. Gerek bu tür İş Forumlarında gerekse de ülkelerimizin üye olduğu ekonomik işbirliği teşkilatlarında daha sık bir araya gelerek mevcut fırsatları daha iyi değerlendirmeliyiz. Böylece ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmini en üst düzeye çıkarmamız hiç de zor olmayacaktır" şeklinde konuştu.
"Geleceğin güçlü Kazakistan’ının temelleri bugünden atılıyor"
Bugün Kazakistan’daki Türk yatırımların Kazak ekonomisinin büyümesine ve Kazaklılara istihdam sağlamasına sunduğu katkılardan büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Bakan Dönmez, "Rusya ve Çin’den sonra Türkiye, Kazakistan’da en fazla yabancı hisseli şirkete sahip üçüncü ülkedir. Türk şirketleri telekomünikasyondan bankacılık ve finans sektörüne, enerjiden havaalanı işletmeciliğine kadar pek çok alanda yatırımlarına devam ediyor. Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in liderliğinde Kazakistan büyük hedeflere yürüyor. İlan edilen Kazakistan 2050 stratejisi, Kazak ekonomisinin gelecekteki büyüklüğünü ve gücünü göstermesi açısından izlenecek yolun ne denli kapsamlı ve çok boyutlu olduğunu ortaya koyuyor. Geleceğin güçlü Kazakistan’ının temelleri bugünden atılıyor. Bizler de Kazakistan’ın yüksek ideallerinin ve güçlü geleceğinin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyacağız. Türkiye kamu ve özel sektör tecrübesiyle, Kazakistan’ın hayata geçirmek istediği projelere gerekli her türlü desteği vermek için hazırdır. Özellikle Türk müteahhitleri Kazakistan’da bugüne kadar 24,4 milyar dolar değerinde yatırım gerçekleştirdi. Aralarında havalimanları, enerji ve bakır tesisleri, yollar, köprüler, EXPO Fuar inşaatı, suni ada gibi 487 prestijli projenin altında Türk müteahhitlerinin imzası var. Kazakistan bölgede en elverişli yatırım ortamına sahip ülkelerin başında geliyor. Orta Asya ülkelerinin bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana yabancı sermayenin yüzde 80’inin Kazakistan’ın payına düşmesi, bu değerlendirmenin ne denli haklı olduğunu da ortaya koyuyor. Kazakistan’ın da ülkemizde yaklaşık 712 milyon dolarlık yatırımı bulunuyor. Türkiye, yatırımcılara dünyanın en cazip destek ve teşviklerini sunan ülkelerin başında geliyor. Cumhurbaşkanımızın da defaatle dile getirdiği üzere Türkiye’ye güvenen, Türkiye’ye yatırım yapan, Türkiye’yle birlikte yol yürüyen hiçbir zaman kaybetmedi, kaybetmeyecek. Özellikle teşvik sistemimizi gelişen ekonomimiz ve yatırımcıların beklentilerine göre sürekli geliştiriyoruz. Kazak kardeşlerimizin Türk ekonomisinin sunduğu fırsatlardan daha fazla yararlanmasını arzu ediyoruz. Bu alanda daha büyük adımlar atmalı, yatırımcılarımızın önünü açmalıyız. Bu nedenle 1992 yılında imzalanmış olan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmasının güncellenmesine büyük önem atfediyoruz. Bugün Türkiye ve Kazakistan arasında 1,7 milyar dolarlık, 18’i ticari olmak üzere 22 anlaşmanın imzalanmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in ziyareti vesilesiyle, anlaşmalara yeni projeler eklenerek güncellenecek ve kapsadığı alanlar daha da zenginleştirilecek. Eylem Planı, yatırımcılarımıza Kazakistan’a yönelik planlarında ışık tutmayı amaçlıyor. Birçok önemli başlığı ihtiva eden söz konusu Eylem Planı’nda yer alan projelerin hayata geçmesiyle, ikili ekonomik ve yatırım ilişkilerimizde yeni bir ivme yakalayacağımıza inanıyorum. Türkiye bugün dünyanın en büyük on yedinci, Avrupa’nın en büyük altıncı ekonomisi durumunda. 2017 yılında yüzde 7,4 büyüme oranıyla G-20 içerisinde en hızlı büyüyen ülke olduk. Hafta başında açıklanan yüzde 5,2’lik 2018 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamıyla üst üste yedi çeyrektir büyümeye devam ediyoruz. Her türlü sınamaya rağmen, Türk ekonomisi dinamik olduğu kadar güçlü ve güven veren altyapısıyla, önemli bir yatırım merkezi olmaya devam edecek. Ticaret savaşlarının yaşandığı, gümrük duvarlarının sürekli yükseltildiği, haksız rekabetin körüklendiği günümüz dünyasında, Türkiye; dünyaya entegre olan serbest piyasa ekonomisiyle yatırımcılarına öngörülebilir bir gelecek sunmaktadır" diye konuştu.