Bursa’da çalıştığı fabrikandan Korona virüs (Covid-19) pandemi süreci nedeniyle Şırnak’ın Uludere ilçesinin Hilal beldesine dönen mühendis Yekta Ürün, devlet desteğiyle kurduğu serada domates üretecek.
Bursa`da çalıştığı fabrikadan ayrılan ve memleketine dönme kararı alan 28 yaşındaki elektrik elektronik mühendisi Yekta Ürün, Hilal beldesinde GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca yürütülen “Uludere Seracılık ile Kendi Üretiyor Projesi”ne başvurdu.
Projesi onaylanan ve yüzde 70 hibe desteği alan Yekta Ürün, kiraladığı 17 dönüm arazinin 5 dönümünde domates üretmek için sera kurdu.
Mühendis Ürün, ekolojik tarım yapmak istediğini belirterek, başvurusunun kabul edilmesi üzerine devlet desteğiyle sera kurduğunu söyledi.
Teknoloji ile tarımı birleştirebilirseniz verimi yükseltmiş olursunuz diyen Ürün, “Uludere’ye geldiğimde bir sera ponjesinden bahsettiler. Bende dedim ki zaten benim bir projem var. İsterseniz bu ikisini birleştirelim. Daha önce burada seracılık olmadığı için, kimse sera nedir nasıl yapılır, verim alınabilir mi, toprağı uygunumudur. Güneşlenme süreleri yeterlimidir bunların hiç birini bilmiyorlardı. Biz burada Şırnak üniversitesindeki hocalarla birlikte çeşitli fizibilite raporları hazırladık. Burada seracılık yapılabildiğine dair, raporlar hazırladık. Akabinde Şırnak Tarım ve Orman müdürlüğüne başvurduk bu projeleri alabilmek için. Yaklaşık 5 dönüm üzerine kurulu toplam alanımız 17 dönümdür. Bir sonraki hedefimiz topraksız tarım yapmaktı. Şimdilik topraklı seracılıkla başladık. İnşallah ilerleyen dönemlerde bu sistemimizi geliştirmeyi düşünüyoruz. Benim buradaki amacım teknolojik ile tarımı birleştirebilmek. Teknoloji ile tarımı birleştirebilirseniz verimi yükseltmiş olursunuz. Geleneksel tarımdan ziyade tamamen teknolojiye ve bilime bağlı tarım bitkileri üretmek. Buradaki amacımız kesinlikle sıfır ilaç kullanmak. Hiçbir şekilde zirai ilaç, kimyasal ilaç kullanmadan tamamen organik tarım yapabilmek. Ben bu fikre nerden ulaştım. Türkiye’de bazen üretilen domateslerin sınırdan geri dönüyor. İlaçlı olduklar içindir. Bizim buradaki tek amacımız ilaçsız zirai herhangi bir kimyasal ilaç olmadan da tarım yapabildiğini göstermek”
Mühendis Ürün, “Bu seralar için yaklaşık yüzde 70 hibe ile biz kurduk. Yüzde 30’unu ben kendim karşıladım. Ondan sonra geliştirme aşamaları için tarımdan destek alabiliyoruz. Yaklaşık 300 bin TL harcadık bu projemize. Yüzde 70’ini devlet destekli, yüzde 30’ünü ise biz karşıladık. Biz bu seraları iki aydır kurduk. Domates ekeceğiz ilk etapta. Daha sonraki dönemlerde marul ve salatalık gibi çeşitli bitkiler yetiştirmeyi düşünüyoruz. Yöresel yönetmelerle yapıldığında bir dönüm başına 10 ton domates bekleniyor. Ancak bizim yaptığımız fizibilite çalışmalarıyla bu verimi 20 ile 25 tona çıkarmayı hedefliyoruz”
Yekta Ürün, Biz bunu başarmak için topraktaki zararlı bitkileri, tohumları ve böcekleri öldürmek için geleneksel tarımda ilaçlama yapılır. Biz kesinlikle bu ilaçları kullanmamamı hedefliyoruz. Onun yerine solarazisyon dediğimiz olayla toprağın üstünü naylonla kapatıyoruz. İki hafta boyunca bu toprak güneşin altında kavruluyor. İçerisindeki zararlı mikroplar, bitkiler, böceklerin tamamını yok ediyoruz. Naylonu kaldırdıktan sonra yine tarlamızı ekiyoruz ve bitkilerimizi direk dikiyoruz. Herhangi bir ilaç kullanmadan bütün mikroplardan kurtuluyoruz. Eylül ayın başında ekip üç ay olgunlaşma süresi var. İlk kullanıldığı takdire olgunlaşma süresi daha azdır. Biz herhangi hormon ilaç kullanmıyoruz. Üç ay süren domatesleri toplayıp ardından tarlaya marul ekmeyi düşünüyoruz. Ben buraya gelip sera kurmak istediğimi söylediğimde çeşitli eleştiriler aldım. Sen elektik ve elektronik mühendisi olarak sera ile ne gibi bir işin olabilir. Bende onlara dedim ki aslında burada benim amacım domates üretmek değil. Burada bir örnek oluşturmak, bölge halkı adına burada bir seracılık yapılabiliyor. Çünkü binlerce insan geçimini bu şekilde sağlayabiliyor. Buradaki tarlaların yüzde 99’u boş. Az bir kısmında yonca ekiliyor. Ben buraya geldim bu tarlaların boşluğunu gördüm. Çok ciddi bir potansiyel var burada. Hem toprak, hem verim çok yüksek burada, suyumuz çok fazla. Türkiye’nin bir çok bölgesinde olamayan imkanlara sahibiz. Bu iş yapılmıyordu ve bizim hedefimiz burada bir örnek yapmak. Bundan sonra da bölge halkını seracılığa teşvik etmek. Ben mezun olduktan sonra Bursa’da bir fabrikada çalışıyordum. Ancak Pendami nedeniyle ben buraya geldim. Ben iki yıl ziraat fakültesinde okudum. Daha sonra elektrik ve elektronik olarak dört yıla tamamladım” dedi.