Diyarbakır'da, 2 milyona yakın nüfusuyla bir elin parmak sayısını geçmeyen sahaf sayısını gören grafik tasarımcısı kadın, kitaba olan merakı nedeni ile sahaf dükkanı açtı.
Kıraathane ve tekel bayileri arasında dükkanını açan kadın girişimci, korona virüs sebebi ile okulların da kapanmasıyla sahaflardan uzaklaşan vatandaşları tekrar kitaplarla buluşturmayı hedefliyor.
Diyarbakır'da sahaf dükkanı sayısının azlığını gören grafik tasarımcısı Şilan Ok, kendisine ait küçük bir dükkan açmak istedi. Korona virüs nedeni ile okulların da kapanmasıyla kitaplardan uzaklaşan vatandaşları yeniden okumakla buluşturmak isteyen Ok, sahaf dükkanı açtı. Sahaf olmak için ciddi emek, araştırma gerektiğini belirten Ok, özellikle kıraathane ve tekel bayilerinin olduğu bir semtte başta kadınları çekecek bir çalışma yapmak istediğini ifade ederek, korona virüsle birlikte okulların da kapanmasıyla başta hedef kitle olan öğrenciler ve insanların bu yerlerden uzaklaştığını kaydetti.
"Üniversitelerin kapalı olması bizi ciddi anlamda etkiledi"
Yaklaşık 1 yıldır kitap işi ile uğraştığını aktaran Şilan Ok, bu işte çok yeni olduğunu dile getirdi. Ok, "Çocukluğumdan beri kitapların içerisindeyim. Ailemin de eğitimli olmasından kaynaklı kitaplara ilgimiz her zaman oldu. Asıl mesleğim, okuduğum üniversite grafik tasarım. Bu işle grafiği biraz pekiştirmeye çalışıyorum. Kitaplarla uyumlu grafik tasarlamaya çalışıyorum. Bu işe başladığımız zaman pandemi yoktu. İlk hedefimiz kadınların gelip oturabileceği, özellikle Bağlar'da ve Bayramoğlu tarafında buraya bakış açısında oturabilecekleri bir yer yapmak istedim. Pandemiden dolayı hedefimize çok ulaşamadık. Biz de talep olduğu takdirde kitapları evlere götürüyoruz, götürmek istiyoruz. Üniversitelerin kapalı olması ciddi anlamda etkiledi. Çünkü araştırmaya, geliştirmeye en fazla yatkın olan kesim üniversite öğrencileridir" dedi.
"Özellikle kadınların oturabileceği bir yer oluşturmak istedim"
Kendileri dışında dört beş sahafın daha olduğunu aktaran Ok, "Açıkçası Diyarbakır'da sahaf kültürü yok. İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde neredeyse başlangıç aşamasındayız. Oralarda sahafçılar çarşısı varken, bizde küçük yerler var. Bir Cahit Sıtkı Tarancı'nın evi var. Kültürel anlamda eksiğimiz var. Bayramoğlu'nun başından sonuna doğru, kıraathaneler, tekel bayiler var. Burada özellikle kadınların oturabileceği, bir şeyler yapmak istediklerinde yapabileceği yer çok çok az. Burayı seçmem bilinçsiz bir tercih değildi. Buradan sıyrılıp bakış açısını değiştirmek istedim. Bazı müşterilerimiz var, kitap alıyor biz de aynı kitapları okuyup beraber sohbet ediyoruz. Kitap üzerine düşüncelerimizi, paylaşımlarımızı yapıyoruz. Bu hem bizi geliştiriyor hem de fark etmediğimiz detayları fark etmemizi sağlıyor. 6 bin civarı kitabımız var. Her kitabı kendim seçiyorum. Araştırıyorum, okumadan araştırmadan kesinlikle hiçbir kitabı istemiyorum" diye konuştu.