Ülke genelinde derin bir acı ve tarif edilemez bir yara ve iz bırakan 6 Şubat Depremlerinin üzerinden bir yıl geçti ama yaşanan acı hala ilk günkü gibi taze. Ama Ülkenin dört bir yanından Deprem Bölgesine yardım ve ekipman götüren Tır sürücülerinin hayatları pahasına yapmış oldukları fedakârlıkta hafızalara kazınmıştı.
Yaşanan acı olayın üzerinden bir yıl geçti. Kimisi depremde kaybettiği ailesini, kimi eşini, kimi çocuğunu kimisi de bir akrabasını kaybetmenin acısını yaşadı. Enkazdan canlı çıkarılan her bir kişi için gözyaşları sele dönüştü ve sonrasında da bir kişinin kurtarılmasının sevincini yaşadık hem enkaz bölgesinde hem de televizyon başında.
Deprem aramızdan on binlerce yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuğu aldı gitti.Kimi enkaz altında kaldı kimisi de kurtarıldıktan sonra hayata tutunamadı.Tüm bu acı olaylar yaşanırken deprem bölgesine giden ve günlerce yeri geldiğinde aç ve susuz bir şekilde bir can kurtarmak için fedakarca çalışan arama kurtarma ekipleri de hepimizin kahramanı oldular.Kimisi görevlendirildi, kimisi ise gönüllü gitti. Ama tek bir hedefleri vardı o da enkazın altından bir canlıyı kurtarmaktı.Ancak hem ekipman sıkıntısı hem iklim şartları sürekli engel olarak önlerine çıktıysa da bu engelleri aşarak insanları canlı çıkarmaya devam ettiler.
İnsan Bir Tır’ın gidişine ağlar mı! Biz ona bile ağladık
Kahramanmaraş Merkezli yaşanan ve 10 ilde ölümlere ve büyük tahribata yol açan deprem sonrası tüm Türkiye depremzedeler için kenetlendi ve deprem bölgesine yardım sevkiyatı ve araç gereç sevkiyatı başladı. Doğusundan, batısına. Kuzeyinden güneyinden yola çıkan Tırlar deprem bölgesine en kısa sürede ulaşmak için Tır sürücüleri fren nedir hatırlamadı. Kar, buz demeden frene basmadan kimi yüklediği yardım kolilerini kimi giyim kimisi de İş Makinelerini deprem bölgesine ulaştırmaya çalıştı.Onlar pelerinsiz bir kahramandı bizim için. Hiç birisi bu işi para için değil bir kişiyi hayatta tutmak. Birine umut olmak ve bir çok kişinin kurtarılmasına katkıda bulunmak için yola çıktı. Her yola çıkan bir tırla ağladık.
İşte o kahraman Tır sürücülerini de böyle anlamlı bir günde unutmamak lazım. Kiminin adı Pala’ydı kimi Ahmet Kimi Mehmet. Saatlerce gözlerini kırpmadan direksiyon salladılar. Kiminin lastiği patladı durmadı. Kimi Jant üzerinde yoluna devam etti kimi de kırılan dorsesini düşünmeden gaza bastı.
Depremin birinci yıl dönümünü büyük bir acı ve hüzün ile andığımız bu anlamlı günde hayatını kaybedenleri andığımız gibi aylarca görev yapan Arama Kurtarma ekipleri ve Tır Sürücüleri de unutulmamalıdır. Çünkü onlar sesimize ses, canımıza can. Umutlarımıza umut kattı.