Şırnak, Doğu ve Güneydoğu illerinde bulunan kentlere kırsal alanlarında güvenlik veya askeri operasyon yapılacağı gerekçesiyle, “geçici özel güvenlik bölgeleri” ilan edilmektedir.
Özel güvenlik bölgesi ilan edilen alanlara, sivil vatandaşların giriş-çıkışları yasaklanmaktadır. Bölgedeki halkın başlıca geçim kaynağının tarım, hayvancılık ve arıcılık olması sebebiyle yasaklar ekonomik mağduriyetlere yol açıyor. Yasak ilan edilen bölgelerde çıkan orman ve arazi yangınları yanı sıra karakol, kule yapımı gerekçesi ile ağaç kesimleri yapılmaktadır. Bu alanlara girişin yasaklı olmasından kaynaklı ekolojik yıkımın hangi boyutlara ulaştığı da tam olarak tespit edilememektedir. Bu nedenle, ekolojik, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel ve yönetsel boyutlarının bütünlüklü değerlendirilmesi ve yaşamın temel kaynağı olan ormanlık alanların yok edilmesine dönük faaliyetlerin sonlandırılması ve alınacak olan önlemlerin tespiti amacı ile Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekilleri Nevroz Uysal Aslan ve Mehmet Zeki İrmez olarak Meclis Araştırması açılması ve bir Araştırma Komisyonu kurulması talebiyle araştırma önergesini TBMM Başkanlığına verdiklerini belirttiler.
YSP Şırnak Milletvekilleri Nevroz Uysal Aslan ve Mehmet Zeki İrmez araştırma önergelerine gerekçe olarak şu ifadelere yer verdi.
“İklim krizi, doğal felaketler, ihmal ve dikkatsizlik bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de orman yangınlarına neden olmaktadır. Bir yandan bu nedenlerle çıkan yangınlarla mücadele edilip orman varlığı korunmaya çalışılırken, öte yandan Doğu ve Güneydoğu’nun kırsal alanlarında binlerce hektarlık ormanlık alan güvenlik gerekçesi ile ateşe verilmekte bir kısmı ise kesilerek yok edilmektedir.
Ormanlık alanları yakılan ve kesilerek yok edilen illerin başında hiç kuşkusuz Şırnak gelmektedir. Şırnak’ta karakol, kule yapımı için bölgedeki ormanlık alanlar ateşe verilirken bir kısmı ise kesilmektedir. Cudi Dağı bölgesinde karakol ve kule için yapılan ağaç kıyımı kent merkezlerine kadar ulaşmıştır. Asker gözetiminde korucular tarafından kesilen ağaçların bir kısmı sosyal medya hesaplarından satışa çıkarılmaktadır. Ranta dönüştürülen ağaç kesimi bölgedeki ekolojik yıkımı hızlandırmaktadır.
Orman yangınlarına ilişkin hazırlanan raporlarda, Şırnak’ta askeri operasyonların bahane edilerek bombardımanlarla ormanların yok edildiği, askeri operasyon yapılmadığı zamanlarda dahi özel güvenli alanlarda ormanlık sahaların askerlerce yakıldığına dikkat çekilmektedir. Son dönemde bu tespitleri doğrulayan görüntüler basında da geniş yer bulmuştur. Askerlerce ormanlık alanların ateşe verilme anları yine askerlerce kaydedilip sosyal medya hesaplarında dolaşıma sokulduğu görülmektedir.
Giriş-çıkışlara yasak olan bu bölgelerde çıkarılan orman yangınlarına halkın müdahale etmesine de izin verilmemektedir. Bilimsel mütalaa verebilecek akademisyen ve çevre uzmanlarının da girişine izin verilmeyen bölgelerde ekolojik yıkımın hangi boyutlara ulaştığı tam olarak tespit edilememektedir. Benzer durum Hakkâri, Diyarbakır, Mardin, Bitlis ve Muş gibi birçok ilde de yaşanmaktadır.
Şırnak Barosu Çevre ve Kent Komisyonu’nun 12.10.2021 tarihinde hazırlayıp yayınladığı Şırnak’taki orman alanlarında yapılan ağaç kesimine ilişkin raporunda, Şırnak’ın bağlı olduğu Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü'nün verileri ile Orman Genel Müdürlüğü'nün Şırnak iline ilişkin verileri karşılaştırılmıştır. Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü'ne göre Şırnak İl’inin orman yüzdesi %36 iken, Orman Genel Müdürlüğü'ne göre ise % 44'tür. İlgili raporda, sahada yapılan çalışma ve gözlemler ile oranın resmi verilerden çok daha fazla olduğu belirtilmiş ve Şubat 2021- Eylül 2021 arasında Şırnak'ta ağaç kesimleri nedeniyle orman alanlarında %8'lik bir küçülme olduğu tespit edilmiştir.
Şırnak bölgesindeki orman varlığına ilişkin veriler çelişki barındırmaktadır. Bunun başlıca nedeni bölgede özel güvenlikli alanlara girişin yasak olması ve kamuoyundan gizlenen tahribatın boyutunun tam olarak ölçülememesinden kaynaklıdır.
Şırnak’ta son iki yılda ise 500 binden fazla ağaç kesildiği tahmin edilmektedir. Cudi ve Gabar’da, son 3 yılda 37 ormanlık alan ateşe verilmiş ve 68 alanda binlerce ağaç kesilmiştir.
Ekolojik yıkımın tahmin edilenin çok üzerinde ve hızla artması nedeniyle 06.07.2022 tarihinde Şırnak Barosu, Şırnak Orman işletme Müdürlüğüne başvuru yapmış, aynı tarihte Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunmuştur. Bugüne kadar yüzlerce aile ağaç kıyımının durdurulması için Şırnak Barosu’na başvurarak, dava açmıştır. Yapılan başvuru ve suç duyurularından maalesef olumlu bir sonuç alınamamıştır.
Sıkıyönetim ve Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarının fiili olarak uygulandığı Şırnak’ta “güvenlik” politikaları gerekçesi ile yapılan askeri harcamalar da dikkat çekmektedir. Şırnak Valiliği’nin resmî sitesinde yer alan verilere göre, Şırnak ve ilçelerinde karakol, emniyet binası ve "güvenlik yolu" için son 20 yılda 2 milyar 387 milyon 780 bin TL harcanmıştır. Bu veriler, güvenlik politikalarının ağır ekonomik maliyetinin çok üzerinde ekolojik bir yıkımın varlığına da işaret etmektedir.
Askeri operasyonlar gerekçe yapılarak bölgenin ekosistemi üzerinde yıkıcı ve silinmez izler bırakılmakta, tabii ve kültürel miras yok edilmektedir. Şırnak başta olmak üzere, Doğu ve Güneydoğu illerinde özel güvenlik alanlarında karakol ve kule yapımı için asker gözetiminde ağaç kesimleri ve çıkarılan orman yangınlarının önlenememesi ve orman yangın kayıtlarının tutulmaması ya da resmi kayıtlarda bu yangınlara yer verilmemesi, özel güvenlikli alanlarındaki doğa tahribatının boyutlarının tam olarak bilinmemesi Meclis Araştırması açılmasını zorunlu kılmaktadır.
Açıklamış olduğumuz nedenlerle; Doğu ve Güneydoğu illerinde özel güvenlik alanlarında çıkarılan orman yangınları ve usulsüz ağaç kesimlerini önlemek, ekolojik tahribatın yol açtığı; sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik ve ekolojik boyutlarının anlaşılması ve alınacak önlemlerin tespiti amacı ile Anayasa'nın 98'inci, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırılması açılmasını talep ediyoruz” (Haber Merkezi)