Şırnak Merkez Geylani Camide yatsı namazı sonrası Anadolu Gençlik Derneği önderliğinde ve STK’ların katılımıyla Hamas liderlerinden Şeyh Salih Aruri ve 7 Ekim'den bu yana şehit olan tüm Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılınıp ardından basın açıklaması yapıldı.
Yapılan basın açıklaması:
“1948 yılında başlayan İsrail terörü, üzerinden yaklaşık 80 yıl geçmesine rağmen her geçen gün şiddetini artırarak devam ediyor. İşte kutlu 7 Ekim sabahından bugüne çoğu çocuk, kadın, yaşlılar olmak üzere yaklaşık 30 bin Gazzeli vahşice şehit edildi. Hiroşima’ya atılan atom bombasından fazlası kardeşlerimizin başına yağdırıldı.
Geride bıraktığımız 3 ayda Gazze’de 2 milyon kardeşimiz yerinden edildi, evleri, işyerleri, okulları tarumar edildi. Milyonlarca sivil bir lokma ekmeğe muhtaç edildi, hastaneler vuruldu, camiler yıkıldı, su ve elektrik alt yapıları kullanılmaz hale getirildi. Bütün bu vahşete, katliama, zorluklara rağmen sivil veya asker hiçbir Gazzeli geri adım atmayarak, Allah’tan gayrısına sığınmayarak, yer yüzünün en şerefli topluluğu olduklarını tüm dünyaya ispat ettiler!
Bir yanda bunlar yaşanırken, diğer yanda başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünya ülkeleri yaşanan soykırımı büyük bir aciziyet içinde izlemeye devam etti, ediyor! Hristiyan takvimiyle yeni bir yılın ilk günlerini yaşadığımız şu zaman dilimi içerisinde, 2 milyonu aşkın Gazzeli için tek bir somut adım ne batı ne doğu dünyasından atılabilmiş değil!
Marakeşten, Jakarta’ya milyonlarca Müslüman ve Guanzu’dan Vaşington’a vicdanlı kalabilmiş batı ve doğu halkları, katliamları lanetliyor, sokaklara dökülerek katil İsrailli, destekçilerini ve sessiz kalan işbirlikçi hükumetlerini göreve çağırıyorlar. Ancak yukarıda da zikrettiğimiz üzere üç beş cılız açıklamanın ötesinde hiçbir adım atılabilmiş değil. Savaşı durdurmak, İsrailli cezalandırmak şöyle dursun, İsrail’in onayı ve izni olmadan, refah sınır kapısından Gazze’ye insani yardım sokmayı dahi beceremeyen bunca ülke, bunca lider, bu son imtihanı maalesef verebilmiş değildir. Aksine İsrail can suyu olacak ticaret yolları ve kapılar sonuna kadar açılmış, tüm dünya bu suça bile isteye ortak edilmiştir.
Öte yandan 7 ekimden bugüne, bir avuç inanmış mücahit, canlarını hiçe sayarak, kısıtlı imkanlarla Ortadoğu’nun habis kanserine kök söktürmekte, işgalci İsrail’i Gazze’ye adım attığı güne pişman etmektedir.
Bir tarafta dünyanın en iyi teçhizatları içerisinde dünyanın en korkak askerleri, vahşi işgalciler;
Karşılarında ise yalınayak cepheye koşan, cansiperane bir mücadele sergileyerek, her gün yeni bir müjde ile gönüllerimize su serpen İzzeddin Kassamın onurlu evlatları! gece gündüz demeden işgale, vahşete ve katliamlara karşı çelikten imanlarıyla direnen bir halkın en güzide evlatları! İslam milletinin onurunu ayaklar altından çekip kaldıran yiğitler! şehadete fevç fevç koşan hamiyetperver mücahideler!
Dün akşam saatlerinde, Hamas’ın lider kadrosundan, Mücahid Salih Aruri’nin, katil İsrail tarafından düzenlenen suikast neticesinde, beraberindeki 4 mücahitle birlikte şehadete yürüdüğü haberiyle büyük bir üzüntüyü yaşadık, yaşıyoruz. büyük komutan İzzeddin el Kassam’ın, şeyh Ahmed Yasin’in, Yahya Ayyaş’ın, Abdulaziz Rantısi’nin açtığı kutlu yolda, son basamak, son köşe taşı şehit Salih Aruri oldu.
Şehid Aruri katıldığı bir televizyon programında “Allah’tan (cc) başka kimse, ölümümü ne bir an ileri veya geri çekemez! bu yaşa ulaşacağımı ilk hiç beklemiyordum. Uzatmalardayız, bizi tehdit edecek bir şey yok. Biz imanlı insanlarız. Şehadeti Allah’a kavuşmak ve büyük bir zafer olarak görüyoruz!” ifadeleriyle şehadete olan büyük arzusunu dile getirmişti.
katil İsrail, Salih Aruri’nin parçalanmış bedenini, büyük bir zafer edasıyla milyarlarca insana izletti. Konuşmamın başında okumuş olduğum Ahzab suresinin 23. ayeti kerimesinin, Uhud gazvesinde mübarek bedeni müşrikler tarafından parça parça edilen Enes bin Nadr ra. Için indiği kaynaklarımızda rivayet olunur. İşte Salih Aruri’nin şehadeti, Enes bin Nadr gibi cenabı-ı Hakk’a verilmiş sözün sadakatle yerine getirilmesinden başka bir şey değildir.
Annesi, hanımı ve kızının, büyük bir teslimiyet ve büyük bir iman nişanesi olarak şehadet payesini taşıdıklarını görmek, kadın- erkek, yaşlı - genç, hepimiz için büyük ibretler barındırmaktadır.
100 yıl önce bu toprakları vatan kılan dedelerimizin, küffara karşı gösterdiği salabetin, hamiyetin, azmin, fedakarlığın bir benzerini bugün Gazze’de görüyoruz! Allahtan başka hiçbir güce perva etmeyen bu yiğitlerin, çok yakında apaçık bir zaferi İslam ümmetine hediye edeceklerine dair olan inancımız tamdır. Düşmanın işlediğ suçların karşılığını bulacağı günler, şehit, büyüyen zafere uyanacağımız sabahlar çok yakındır"