Mersin Valiliği koordinasyonunda Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Borsası, merkez ilçe belediyeleri ve çok sayıda kuruluşun desteğiyle düzenlenecek olan Uluslararası Mersin Narenciye Festivali, bu yıl 17-18 Kasım tarihleri arasında Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Kültür Park`ta gerçekleştirilecek.
Son olarak 2014 yılı Kasım ayında yapılan festivalin tanıtım toplantısında konuşan Vali Ali İhsan Su, Mersin`in, narenciye festivali düzenleyerek doğru bir tercih yaptığını söyledi. Mersin`in, Türkiye`nin en önemli narenciye üreticisi konumunda olduğunu vurgulayan Su, "Rakamları baktığımızda bizim tarımdaki marka değerimizin en önemli unsurunu narenciye oluşturuyor. Mersin`in tarımdaki marka değeri narenciyedir. Bu bakımdan öncelikle festivalin narenciye festivali olarak düzenlenmesi doğru bir tercihtir. Bunun yanında her ilin mutlaka yapması gereken hususlardan biri de marka değerler oluşturmaktır. Bir çok ürün ve üretiminiz olabilir, ama bunları eğer bir markaya dönüştüremezseniz, pazarlama imkanınız pek olmuyor. Marka değeri olmak ürüne de değer katıyor. Bu bakımdan biz de ilimizde markalar oluşturmak zorundayız. Bunlardan biri de narenciyedir" dedi.
Marka oluşturmanın yolunun da tanıtımdan geçtiğine işaret eden Su, "Sahip olduğunuz değerleri dünyaya, insanlara tanıtamamışsanız bir hükmü olmaz. O bakımdan tanıtım önemli. Bu festival ile hem narenciyemizi tanıtacağız hem de gelen konuklara şehrimizi tanıtacağız" ifadelerini kullandı.
"Festivaller, kentimizin bilinirliği ve marka değeri açısından büyük önem taşımaktadır"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, insanlığın ilk yerleşim bölgelerinden birisi olan Mersin`in, uygarlığa kucak açmış, antik dünyanın en önemli liman kentleri arasında yer aldığını belirtti. Türkiye`nin 10. büyük kenti olan Mersin`in, tarım, sanayi, lojistik, teknoloji, serbest bölge, liman ve turizm değerleri ile önemli bir kalkınma potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Kocamaz, "Ayrıca son yıllarda kazandığı spor kenti, engelsiz kent, çocuk dostu kent, yaşlı dostu kent, hayvan dostu kent kimlikleri ile de ulusal ve uluslararası platformlarda öne çıkmayı başarmıştır. Bu bağlamda Mersin`de gerçekleştirdiğimiz festivaller, kentimizin bilinirliği ve marka değeri açısından büyük önem taşımaktadır. İlimiz genelinde ve ilçelerimizde düzenlenen festivallerinin konusu da Mersin`in tarım kenti kimliğini vurgu yapmaktadır. Çünkü Mersin, bitiksel üretimde Türkiye`de ikinci sırada yer alarak örtü altı meyve üretimindeki yüzde 67`lik payı ile açık ara öndedir. Muz üretiminde yüzde 75, çilekte yüzde 35, limonda yüzde 56`lık payı ile Türkiye birincisidir. Ülkemizde portakal üretiminin yüzde 15`ni, mandalina üretiminin de yüzde 14`nü karşılamaktadır. Narenciye bizim için sadece ekonomiye yön veren bir güç değil, bu topraklarda nesilden nesile aktarılan bir kültür
değeridir" diye konuştu.
"Mersin narenciyenin başkentidir"
Festival Yürütme Kurulu ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir ise Türkiye`nin yaş meyve ihracatının yüzde 62`sini oluşturan narenciyenin, Mersin tarımının ana omurgası olduğunu söyledi. Narenciyenin, Mersin`in yaş meyve üretiminin yaklaşık yarısını, ihracatının da yüzde 80`ni oluşturduğunu kaydeden Özdemir, şu bilgileri verdi; "Türkiye`nin narenciye üretiminin yüzde 55`ni, ihracatını da yüzde 35`ni Mersin yapıyor. Mersin`den yapılan ihracatın beşte biri narenciye ihracatıdır. Mersin narenciyenin başkentidir. Rize için çay, Ordu ve Giresun için fındık, Malatya için kayısı ne ise Mersin için narenciye odur. Bu gerçekten hareket ederek festivali 2010 yılında yaparken Mersin için, Mersinliler için ve narenciye için uğraştık. 5 yıl boyunca başarılı organizasyonlar gerçekleştirdik. Bugün ise bıraktığımız yerden devam ediyor olmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu festival kentimiz için çok önemli bir fırsat. Amacımız Mersin`in güler yüzünü tüm dünyaya göstermek, tüm değerlerini el ele vererek yansıtmak, turizm potansiyelini harekete geçirmek, kentimize festival bilincini aşılamak."
Festivalin narenciye için büyük önem taşıdığını vurgulayan Özdemir, üreticilerin zor şartlar üretim yaptığını, ihracatçıların da uluslararası pazarlarda mücadele ettiğini belirterek, "Narenciyede iç tüketim ve ihracat toplamı üretim seviyemizin altında kalıyor. Sıkıntımız tüketim tarafında. Narenciye tüketimini arttırmak zorundayız. Festivalimiz, tüketimin arttırılması noktasında bir fırsattır. Bu yıl oldukça görkemli bir festival bizleri bekliyor. Türkiye`de hiçbir festivalde ürünün kendisi süsleme aracı olarak kullanılmıyor. 70 dönümlük festival alanında sadece narenciye ürünleri kullanarak yapılan süslemeler olacak. 30 ülkeden 700 gösteri sanatçısı festivale renk katacak. Açılacak olan stantlarla adeta bir açık hava fuarı kurulacak" dedi.