Antalya'da turizmci çift, bir bebek isteği ile çıktıkları yolda önce ikiz, ardından üçüz bebekleri olacağını öğrenince neye uğradığını şaşırdı.
Anne Seda Hisarkaya, “Hocamız ‘Dördüncüyü arıyorum karnında' deyince ayrı bir şok geçirdik. Çok şükür 4'üncü çıkmadı, 3'te kaldık” derken, baba Nuri Hisarkaya ise, “Her şeyi 3'le çarptım, iki hafta kendime gelemedim” diyerek yaşadığı şoku anlattı.
Serik ilçesine bağlı Belek'te yaşayan 2 yıllık evli Seda-Nuri Hisarkaya çifti, bir süre önce bebek sahibi olmaya karar verdi. Bir bebek hayaliyle yola çıkan çift, yaptırdıkları ilk kontrolde sağlıklı bir bebeklerinin olacağı müjdesini aldı. Daha sonra kontrollerin devamında aileye önce ikiz, sonra üçüz bebek sahibi olacaklarının bilgisi verildi. Bunun üzerine tam teşekküllü bir hastanede takiplerinin yapılması için çift Memorial Antalya Hastanesi'ne başvurdu. Başarılı bir gebelik süreci geçiren anne Hisarkaya'nın doğumu 28. hafta 5 günlükken gerçekleştirildi. Prematüre doğan iki erkek, bir kız bebeğin tedavi ve takiplerine yeni doğan bölümünde devam ediliyor. Uzay, Atlas ve Güneş ismi verilen bebeklerini her gün görmeye gelen ailenin mutlulukları ise yüzlerine yansıdı.
"Sürecimiz iyi geçti"
27 yaşındaki anne Seda Hisarkaya, 2 yıldır evli olduklarını ve üçüz gebeliği öğrendiklerinde büyük şok yaşadıklarını anlattı. Araştırmaları sonucu takiplerine Memorial Hastanesi'nde devam etmeye karar verdiklerini kaydeden Hisarkaya, “Gebelik sürecimiz doktorumuzla çok iyi geçti. Korkumuz olmadı. Üçüzlerimizin sağlık durumları iyi gitti ve riskleri hep atlattık. 28. haftada doğumumuz gerçekleşti. Şu an çok mutluyuz, birazcık da üzgünüz. Önemli olan onların sağlık durumunun iyi olmasıdır. Şu an iyiler, sağlıkla gelsinler. Başka bir şey istemiyoruz” dedi.
İlk tahlil verdiğinde bir bebek beklediğini söyleyen anne Hisarkaya, “Doktor muayenesine gittiğimde iki tane kese olduğunu söylediklerinde şok geçirdik. İki hafta sonra bir daha gittik, bu kez 3 bebek olduğu söylenince bir şok daha geçirdik. Hocamız ‘Dördüncüyü arıyorum karnında' deyince ayrı bir şok geçirdik. Çok şükür 4'üncü çıkmadı, 3'te kaldık. Çok heyecanlı bir serüvendi. O an nasıl yapacağız edeceğiz diye düşündük. Ama şu an iyiki de üçüyle devam etmişiz diyoruz” diye konuştu.
"2 hafta kendime gelemedim"
Baba Nuri Hisarkaya ise, hayatında bir daha yaşayamayacağı bir süreci geride bıraktığını ifade ederek, “Her sefer geldiğimde yeni bir heyecan, duygu yaşadım. Bir bebek diye yola çıktık ama her seferinde başka şeyler duydum. Alışamadım. Üç tane çocuğunuz olacak dediler. Başından sonuna zorlu oldu ama şu an her şey çok güzel. Üçüncü dediler, her şeyi üç görmeye başladım. Ayrıca her şeyi 3'le çarptım. İki hafta kendime gelemedim. Duygularım çok değişti. Allah'tan 3'te son bulduk. Güzeldi her şey” dedi.
"En önemli karardı"
Perinatoloji Uzmanı Doç. Dr. M. Eftal Avcı, çiftin hamilelik süreci hakkında bilgiler vererek, ailenin geldikleri ilk kontrolde üçüz gebelik olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Üçüz gebeliklerin her zaman riskli gruba girdiğine değinen Avcı, “Bunlar çok nadir gördüğümüz gebelikler. Özellikle erken doğum riski, gebelik zehirlenmesi, gebelik şekeri gibi hastalıkların riski artıyor. Üçüz gebeliğe, üçüz olarak devam edebilmek aslında ailenin alabileceği en önemli karardı. Üçlü gebeliklerde aileye tıbbi olarak bebek sayısını azaltmayı teklif etmemiz gerekiyor daha fazla gebelik haftasına erişebilmemiz için. Ailemiz üç bebeği istedikleri için büyük bir sorumluluk aldılar. Takiplerini yaptık, süreçte sadece gebelik şekeri ortaya çıktı. Onun tedavisini yaptık” diye konuştu.
"Bin gram ve üzeri doğdular"
Gebelikte 28. haftaya ulaştıktan sonra rahatladıklarını kaydeden Avcı, “Artık sancılarımız başladı. Sağlıklı şekilde bebeklerimizin doğumunu gerçekleştirdik. Yeni doğan bölümümüzde takibini yapıyoruz. İki erkek, bir kız bebeğimiz var. 28 hafta 5 günlükken bin, bin 50 gram civarında dünyaya geldiler. Bu hafta için beklenen bir ağırlığımız. Şu an sağlık durumları iyi” dedi.
"Güzel bir haber verdik"
Yenidoğan Sağlığı Uzmanı Dr. Aşkın Güra Bayık ise, bebeklerin 28. hafta 5. günde dünyaya geldiğini belirterek, “Eşit ağırlıkta olmaları bizim için büyük şanstı. Akciğer geliştirici ilaçlar verildi, damardan besleniyorlar. Bugün 23. günümüzdeyiz. Solunum cihazından ayırabildik. Ciddi bir komplikasyon yaşamadık. Tedavilerimize cevap veriyorlar. 17 Kasım Dünya Prematüre Farkındalık Günü, bu günde böyle güzel bir haber verebilmek çok güzel” ifadelerine yer verdi.