Ankara’da geçirdiği trafik kazasının ardından kırık nedeniyle bacağında enfeksiyon oluşan Yusuf Çağlar, Prof. Dr. S.N.N ile anlaştığı 375 bin liralık bıçak parasına rağmen bacağının kesilmesinden kurtulamadı.
“Bir hafta içerisinde müdahale yapılamadığı için dokumda ödem oluşmaya başladı”
Yaşadığı kaza sonrası sağ bacağında parçalı kemik kırığı olduğunu belirten Çağlar, “Serviste yatarken kovid testi yaptılar ve testim pozitif çıkınca beni 1 hafta karantinaya aldılar. O bir hafta içerisinde bana müdahale yapılamadığı için içerden o kemiğin verdiği zarardan dolayı dokumda ödem oluşmaya başladı. Kovid bitince ödemden dolayı bakılamadı ve yaklaşık 20 gün sonra ben ameliyata girdim. Ameliyata girerken de enfeksiyonlu bir şekilde girdim. Ameliyata girdikten sonra benim bacağıma platin takıldı. Ameliyattan sonra da yine aynı şekilde enfeksiyonlu çıktım” ifadelerini kullandı.
Ameliyat sonrası bacağının durumunun iyiye gitmediğini belirten Çağlar, “Doktorlarıma durumu sorduğumda ‘yüz tarafına sen aldanma, alttan dokunun kendi kendine yenilenebileceğini’ söylediler. Beni bir hafta oyaladılar. Daha sonra akıntılar ve kokmalar başladı. Buna bir bakın, bu böyle olmaz dedim. Buna istinaden beni plastik cerrahiye gönderdiler. Plastik bölümüne gittiğimde plastik cerrahiden dokunun öldüğünü, ölü deriyi komple alacaklarını ve başka yerlerden parça alıp kapatacağız dediler. Ameliyatı kabul ettim ve hasarlı olan bölümü komple kapattılar ama yapılan operasyonun yüzde 80’i tuttu, yüzde 20’si tutmadı. Açık yara meydana geldi, akıntı devam etti. Belli bir zaman devam ettikten sonra geri kalan kısmın kapatılması gerektiğini söylediler. Onun da onayını verdim. Belli bir kısmı yine tutmadı ve açık yara devam etti. Bu hastanede 8 aylık süreci doldurdum ve ona rağmen bir ilerleme kaydedemedim” dedi.
“Doktorun kendi özel bürosuna gittim”
İlerleme kaydedemediğinden dolayı farklı hastanelere gitmek zorunda kaldığını ifade eden Çağlar, “Gittiğim yerlerde de en azından ilerleme kaydedemesem bile gerilemeyi önlediler. İnternet üzerinden hastaneleri, doktorları araştırdım ve bir tane doktor buldum. Doktorun kendi özel bürosuna gittim. Bilgi almak amaçlı ücretli muayene oldum. Doktora ise bu bacağı kurtarabilir miyiz? Durum nedir? Ne yapabiliriz? diye sordum. Hoca da ‘bu bacağı ben kurtarırım, kesilme olayı ve farklı durumla karşı karşıya kalma olayı kesinlikle yok’ dedi ama ikinci operasyon da olabilir dedi” şeklinde konuştu.
“Bana ‘önden 250 bin lira ödemesini yap, diğer kısmını ameliyat sonrasında ödeme yaparsın. Bir aylık sana senet yapalım’ dedi”
Gittiği doktorun hem özel muayenesinin olduğunun hem de bir üniversite hastanesinde çalıştığının altını çizen Çağlar, “Bana bir özel hastane önerdi ve bana 700 bin Türk Lirası fiyat çıkarttı. Benim 700 bin lira verme şansım yok. Hastanede bana 500 bin liraya kadar düşürdüler. Onu da ödeme şansım yok dedim. Tekrar pazarlığa girdik. En son fiyatı 375 bin liraya kadar düşürdüm. 250 bin lira para ayarladığımı, geri kalanını ayarlayamadığımı söyledim. Bana ‘önden 250 bin lira ödemesini yap, diğer kısmını ameliyat sonrasında ödeme yaparsın. Bir aylık sana senet yapalım’ dedi. Ben de kabul ettim. Bana, ‘sana bir hesap numarası vereceğim, bu hesaba parayı gönderirsin’ dedi. Onun göndermiş olduğu hesaba 250 bin lira yatırdım. Açıklama kısmına ‘gireceğim ameliyattan dolayı bu parayı gönderiyorum’ diye yazdım. Daha sonra hastaneye geldim, yatışım yapıldı ve ameliyat oldum” diye konuştu.
“Kesilmesine razı oldum ama ilk etapta kesilme programı yoktu”
Kas, doku ve kemik nakli ameliyatı için diğer bacağından parça alındığını söyleyen Çağlar, “Diz kapağı ile ayak bileği arasında bulunan bir kemiği aldılar. Oradan damar, sert kas aldılar ve bacağıma nakil yapıldı. Ameliyat başarılı geçmesine rağmen tutmadı. Tutmadığı için bacağımın durumu daha kötüye gitti ve kesmek zorunda kaldık. Kesilmesine razı oldum ama ilk etapta kesilme programı yoktu. Anlaşmamızda, pazarlığımızda, özel klinikte konuştuğumuzda kesilme durumu yoktu. Ben tekrar tedavime devam ettim. Enfeksiyonum diz altındaydı” ifadelerine yer verdi. Enfeksiyonun antibiyotik tedavisine rağmen kesilmediğini ve diz üstüne sıçradığını dile getiren Çağlar, bacağının beş santim daha kesilme ihtimali olduğunu ifade etti.
Yusuf Çağlar’ın ameliyatının ardından doktorun 1 hafta boyunca pansumanını kendisinin yaptığını söyleyen Yusuf Çağlar’ın kardeşi Oktay Çağlar, “Yengem beni aradı ve kararmalar var dedi. Ben geldim ve 2 gün de ben yanında durdum. Ben durumunu sorduğumda ‘kan dolaşımı var, biz her saat denetimini yapıyoruz. Şu anda herhangi bir problem yok’ dediler. Ben de ‘hocam, kararma ve morarma gibi herhangi bir sorun yoktu’ dedim. O da ‘bu böyle olabilir. O çürüyebilir ama kemikte veya dokuda herhangi bir sıkıntı yok, deri kendini yeniliyor’ dedi” şeklinde konuştu.
“Ayağında oluşan bir kırığın kesilmesi ile sonuçlanmasını biz mantık kurallarıyla açıklayamıyoruz”
Yusuf Çağlar Avukatı Enes Akkaya ise müvekkilinin ameliyat parasını zar zor toparlayabildiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Ameliyata girdikten sonra eski sağlığıma bir an önce kavuşurum hayallerini kurarken ayağı ampute edildi ve kesilmek zorunda kalındı. Gelinen aşamada akıl almaz bir biçimde ayağında oluşan bir kırığın kesilmesi ile sonuçlanmasını açıkçası biz mantık kurallarıyla açıklayamıyoruz. Şu aşamada müvekkilimizin ayağının kesilmesinde uygulanan tıbbi uygulamalarda hekim hatası ile hatalar ve ihmaller zinciri olduğu kanaatindeyiz.”
Öte yandan Akkaya, Yusuf Çağlar’ın ayağının kesilmesinden dolayı tüm ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti.