?Kadınlar, Sezaryen Sonrası İstmosel Probleminin Farkında Değil"

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, tanısı zor konulan, kadınlar arasında bilinmediğinden dolayı ciddiye alınmayan istmosel (sezaryen dikiş yerinde ayrılma) probleminin sebeplerini ve robotik...
 Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, tanısı zor konulan, kadınlar arasında bilinmediğinden dolayı ciddiye alınmayan istmosel (sezaryen dikiş yerinde ayrılma)  probleminin sebeplerini ve robotik cerrahi ile nasıl tedavi edilebildiğini anlattı.  

  Sezaryen doğumun, doğru nedenlere bağlı olarak gerçekleştirildiğinde hayat kurtaran bir yöntem olduğundu ifade eden Doç. Dr. Taner Usta,  ‘’Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan açıklamaya göre sezaryen doğum sayesinde, doğumda ve doğumdan sonra görülen bebek ölümlerinde yüzde 10 ile yüzde 15 arasında azalma meydana gelmektedir’’ diyerek, ancak sezaryen doğumun da bazı komplikasyonlara neden olabildiğini, bunlardan birinin de istmosel (sezaryen dikiş yerinde ayrılma) olarak bilinen sezaryen skar defekti olduğunu belirtti.

  “Tedavi edilmezse kısırlığa sebep oluyor”

  İstmosel probleminin çeşitli jinekolojik rahatsızlıklarla ilişkilendirildiğini vurgulayan Doç. Dr. Taner Usta, rahim yırtılması, ektopik sezaryen skar gebeliği gibi ( kesenin içinde dış gebelik olması ) komplikasyonların son derece nadir görülse de istmosel probleminin, sezaryen olan kadınlarda oldukça sık görülen ve tanısı zor ve geç konulan bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Ayrıca istmosel olan kadınlarda rahim içi araç yerleştirme, çıkarma ya da embriyo transferi gibi jinekolojik prosedürlerde komplikasyon görülme riskinin de yükseldiğini sözlerine ekleyen Doç. Dr. Taner Usta, istmosel probleminin, sezaryen yapılan keside oluşan küçük veya büyük bir cep gibi olduğunu dile getirdi.

  Sezaryenden kısa bir süre sonra oluşabileceği gibi uzun zaman sonra da oluşabileceğinden bahseden Doç. Dr. Usta, normal rahim dokusunun tam olarak iyileşememesi nedeniyle rahim dışarısına doğru oluştuğunu, bu cep gibi olan boşlukta adet kanının veya rahim içindeki sıvının, bu kesenin büyüklüğüne göre az veya çok birikebildiğini vurguladı.

  Doç. Dr. Taner Usta, ‘’Özellikle adetten sonra veya adet aralarında leke leke şeklinde kanamalara neden olur. Bunun dışında adet kanamalarında gecikme, kasık ağrısı, vajinal akıntı, ağrılı adet görme, cinsel ilişki sırasında aşırı ağrı ve kısırlık gibi durumlara neden olmaktadır. Embriyonun burada yer alan cebe yerleşmesi ve düzgün olmayan bir şekilde gelişmesi sonucunda ektopik sezaryen skar gebeliği (dış gebelik) meydana gelebilmektedir. Sezaryen doğumdan sonra bu gibi şikayetlere sahip olan kadınların mutlaka muayene olması gerekmektedir’’ dedi.

  “Görüntüleme sistemleriyle teşhis edilebiliyor “

  İstmosel problemlerini teşhis etmenin en kolay yönteminin görüntüleme teknikleri olduğunu anlatan Doç. Dr. Taner Usta, transvajinal ultrason, salin infüzyon sonografi, histerosalpengografi, histeroskopi ya da MR görüntülemesi ile teşhis edilebildiğini ifade etti.

  Ancak en iyi sonuçları alabilmek için bu görüntülemenin menstrual döngünün sona ermesinden hemen sonra, erken proliferatif fazdaveya direkt menstruasyon döneminde gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Usta, tedavi yöntemlerinin ise hastalığın durumuna göre değişiklik gösterdiğini, ayrıca bu noktada hastanın daha sonra çocuk isteyip istemediğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.

  “İstmosel problemi robotik cerrahi ile tedavi edilebiliyor”

  İstmosel probleminin kesin tedavisinin cerrahi olarak o bölgenin çıkartılması olduğunu, bu operasyonların günümüzde çoğunlukla laparoskopik veya robotik olarak gerçekleştirildiğini ve çok önemli olan bu problemin mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Taner Usta, robotik cerrahinin avantajlarından, istmosel probleminde de faydalanmanın mümkün olduğunu sözlerine ekledi.

  Doç. Dr. Taner Usta, laparoskopi yönteminden farklı olarak, robotik cerrahide, cerrahın bir konsola oturduğunu ve konsol başında yaptığı hareketleri, robotik kolların da hasta üzerinde daha hassas bir şekilde uygulayabildiğini anlattı. Robotik cerrahinin en önemli avantajlarından bazılarını sıralayan Doç. Dr. Taner Usta, ‘’3 boyutlu olması, eldeki titreme hareketinin olmaması, görüntünün en ince ayrıntıya kadar büyütülmesi ve kolay sütür atabilme özelliğidir. Özellikle istmosel’in cerrahi tedavisinde hasarlı dokuyu çok iyi dikmek çok önemlidir. Burada da bu nedenle Robotik cerrahiden çok faydalanıyoruz’’ şeklinde açıklama yaparak operasyon sonrasında hastaların bir gün sonra taburcu olabildiğini, normal yaşamlarına çok kısa sürede dönebildiklerini belirterek sözlerini noktaladı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri