Mide kanserinin son yıllarda artış gösterdiğini dile getiren Uzmanı Dr. Mehmet Ali Aksoy, hastalığın bir süre hiçbir belirti vermeden sinsice ilerlediği konusunda uyardı. Aksoy mide kanseri ile ilgili, "Mide kanseri, kansere bağlı ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonra ikinci sırada gelmektedir. Yapılan araştırmalar mide kanserinin gelişmesinde Helikobakter Pylori bakterisinin etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. Midenin iç yüzeyinde yaşayan ve o bölgeyi tahrip ederek önce gastrit ve ülsere neden olan bu bakterinin daha sonra kansere neden olabildiği belirlenmiştir. Yaş, cinsiyet, ırk, bilinçsiz beslenme, alkol ve sigara kullanımı mide kanseri için risk faktörü oluşturmaktadır" dedi.
"Uzun süren mide ağrısına dikkat"
Erkeklerde görülme sıklığı kadınlara oranla daha fazla olan mide kanserinin en önemli özelliğinin sinsice ilerlemesi olduğuna dikkat çeken Gastroenteroloji Uzmanı Aksoy, "Hastalık uzun süre sessiz ve derinden ilerliyor ve ne yazık ki tümör midenin önemli bir bölümüne yayıldıktan sonra ortaya çıkıyor. Tümör ilk başta, şişkinlik, rahatsızlık, reflü, yorgunluk, iştahsızlık, ağrı, hazımsızlık gibi belirtilere neden olsa da, bunlar günlük yaşamda sık karşılaşılan sorunlar olduğu için önemsenmiyor. Bu şikayetlere kilo kaybı, halsizlik, bulantı, kusma, yorgunluk, kansızlık eklendiğinde ise tedavi için geç kalınıyor" ifadelerini kullandı.
"Tedavide gecikme başarı şansını düşürüyor"
Hastalıkta erken teşhisin çok önemli olduğunu söyleyen Aksoy, "Günlük hayatta sık yaşadığımız sorunlar dahi olsa midemizle ilgili şikayetleri önemsemeliyiz. Gece uykudan uyandıracak şekilde midede ağrı, hazımsızlık, kilo kaybı, iştahsızlık, bulantı ve kusma, dışkının siyah olması gibi belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurmak erken tanıya imkan sağlıyor. Ülkemizde görülme sıklığı fazla olan mide kanserinin en önemli tanı metodu mide endoskopisi. Özellikle ailesinde mide kanseri bulunanların şikayeti olmasa dahi endoskopi yaptırmaları önem taşıyor. Endoskopi ile mideden parça alınıp, biyopsi yapılarak kesin tanı konuluyor. Hastalığın erken tanı ile birlikte tedavide uygulanan cerrahi yöntemler, ilaç, kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarında büyük başarı elde edilmektedir" diye konuştu.