Her 3 kişiden birini tehdit eden yüksek tansiyon tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabiliyor.
Tedavi edilmediğinde ölüme bile neden olabilen hipertansiyon, Türkiye'de her 3 kişiden birini tehdit etmeye devam ediyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Vugar Jafar, beyin kanamasından inmeye, kalp yetmezliğinden kalp krizine, böbrek yetmezliğinden kalıcı görme kaybına kadar pek çok sağlık sorununun sebebi olan yüksek tansiyonla ilgili doğru bilinen 7 yanlış hakkında bilgi verdi.
Yüksek tansiyon birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan kan basıncı yüksekliği olarak biliniyor. “Sessiz katil” olarak nitelendirilen yüksek tansiyonla ilgili herkesin bildiği bazı bilgilerin kafaları karıştırdığını belirten Medicana International İstanbul Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Vugar Jafar, “Normal kan basıncı 120/80 mmHg dolaylarındadır. Yüksek tansiyon ise büyük tansiyonun 140 mmHg ya da küçük tansiyonun 90 mmHg’nin üzerine çıkması olarak tanımlanır. Dolayısıyla tansiyon bu rakamların üzerindeyse, hangi ölçüde ve ne kadar süreyle üzerinde olduğu ile orantılı olarak beyin kanaması riski yükselir” dedi.
Uz. Dr. Jafar, “Toplumda tansiyon yüksekliği yaygın olarak bilinmektedir. Tansiyon için önlem alınmalıdır. Çünkü beyin kanamalarının en büyük sebebi tansiyon yüksekliği veya hipertansiyon hastalığıdır. Tansiyon yüksekliğine bağlı olarak beyindeki basıncın ani artması sonucu beyin damarlarının yırtılması meydana gelir ve bu çoğunlukla ölümle sonuçlanmaktadır” şeklinde konuştu.
Tansiyonla ilgili pek çok yanlış bilginin kafalarda yer ettiğine değinen Uz. Dr. Vugar Jafar, yüksek tansiyonla ilgili 7 doğru bilinen yanlışı şöyle sıraladı:
"1. Yüksek tansiyon ailemde var. Bunu önlemek için yapabileceğim hiçbir şey yok: Yüksek tansiyon ailesel olabilir. Ebeveynlerde ya da yakın akrabalarda yüksek tansiyon varsa, kişide de görülme ihtimali daha yüksektir. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli kontroller, doğru takip ve tedavi ile ailesinde yüksek tansiyon geçmişi olan pek çok kişinin tansiyondan korunmasını sağlamaktadır.
2. Sofra tuzu kullanmıyorum, böylece tansiyonumu kontrol altında tutabilirim: Bazı insanlarda kontrolsüz tuz kullanımı kaynaklı vücutta artan sodyum nedeniyle kan basıncı artabilir. Ancak sodyumu kontrol etmek, tuzluğu bırakmaktan daha fazlası anlamına gelir. Aynı zamanda yenilen gıdaların üzerindeki etiketleri kontrol etmek anlamına da gelir. Tüketilen hazır gıdalarda sodyum bol miktarda bulunur. Marketten ne alınırsa alınsın paketlerinin üzerindeki etiketler dikkatle okunmalıdır. Etiketlerde "soda" ve "sodyum" sözcüklerine ve "Na" sembolüne dikkat etmek gerekir.
3. Yemek pişirirken normal sofra tuzu yerine deniz tuzu kullanıyorum. Bunlar düşük sodyumlu alternatiflerdir: Koşer tuzu ve deniz tuzu kimyasal olarak sofra tuzu ile aynıdır - yüzde 40 sodyum - ve toplam sodyum tüketiminde aynı şekilde sayılır. Sofra tuzu, iki mineral olan sodyum (Na) ve klorürün (Cl) bir kombinasyonudur. Deniz veya koşer tuzu tüketmek sofra tuzu tüketmekten daha sağlıklı bir seçenek değildir. Dolayısıyla yemeklerin içine atılan tuzdan ziyade ne yenilip içildiği konusunda dikkatli olunması, alınan gıda maddelerinin paketlerindeki etiketleri takip ederek sodyum kontrolü yapılmalıdır.
4. Kendimi iyi hissediyorum. Yüksek tansiyon konusunda endişelenmeme gerek yok: ABD'de 100 milyondan fazla yetişkinin yüksek tansiyonu vardır. Birçok insan farkında olmadan yıllarca yüksek tansiyona sahip olur. Genellikle hiçbir belirti göstermediği için genellikle "sessiz katil" olarak adlandırılır. Kişiler tansiyonun damarlara, kalbe ya da diğer organlara zarar verdiğini fark etmeyebilir. Kişiler tansiyonlarını iyi bilmelidir. Mutlaka tansiyonlarını düzenli kontrol ettirmeliler.
5. Alkolün kalp için iyi olduğunu okudum, bu da istediğim kadar içebileceğim anlamına geliyor: Ağır ve düzenli alkol kullanımı kan basıncını önemli ölçüde artırabilir. Ayrıca kalp yetmezliğine neden olabilir, felce yol açabilir ve düzensiz kalp atışları üretebilir. Çok fazla alkol yüksek trigliserit, kanser, obezite, alkolizm, intihar ve kazalara katkıda bulunmaktadır. Alkolün tüketilmemesi doğru olacaktır.
6. Yüksek tansiyonum var ve doktorum bunu benim için kontrol ediyor. Bu, evde kontrol etmeme gerek olmadığı anlamına gelir: Hekim kontrolü iyi bir şeydir ancak evde de tansiyonun kontrol edilmesi gerekir. Bu hekimlere tedavi planının işe yarayıp yaramadığı konusunda büyük ölçüde fikir verir. Ölçümleri sabah ve akşam veya günde 4-6 kere olacak şekilde her gün aynı saatte veya doktorun önerdiği şekilde yapmak önemlidir.
7. Yüksek tansiyon teşhisim var, ancak değerlerim düşmeye devam ediyor, bu nedenle ilaçlarımı almayı bırakabilirim: Yüksek tansiyon ömür boyu süren bir hastalık olabilir. Sürekli ilaç kullanılması gereken bir durum olsa da mutlaka hekimle irtibatlı olunmalıdır. Tansiyon değerlerinin düşmesi, bu hastalıktan kurtulunduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle hekime sormadan asla ilaç bırakılmamalıdır.”