Nerdüş deresi üzerinde kurulması planlanan baraj ve HES projesi için Çağlayan ve Hisar köyü sakinleri tepki gösterdi. Köylüler adına Cudi Dağı eteklerinde yapılan açıklamaya, DEM Parti Ekoloji Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Diyarbakır Barosu, KESK, DİSK ve köy sakinleri katıldı. Halayların çekilmesinin ardından basın açıklaması okundu.
Avukat Reyhan Gök tarafından okunan basın açıklamasında, Devlet Su İşleri (DSİ) 10. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Nerdüş Barajı ve HES projesinin bölgeye vereceği zararlara dikkat çekildi. Projenin 2.4 milyar TL'lik bir yatırım bedeli olduğu ve Silopi ovasındaki tarım arazilerinin sulanmasının hedeflendiği belirtildi. Projenin hayata geçirilmesi halinde Çağlayan ve Hisar köylerinin tamamen sular altında kalacağı vurgulandı. Gök, “Devlet Su İşleri 10. Bölge Müdürlüğü tarafından, Cudi Dağı’nın en önemli su varlıklarından biri olan Nerdüş Deresi üzerinde Nerdüş (Dalgaduriği) Barajı, Hidroelektrik Santrali (HES), sulama projesi, malzeme ocakları, kırma-yıkama-eleme tesisi ve beton santrali inşa edilmek istenmektedir. Projenin ÇED raporu hazırlanmış, fizibilite çalışmaları yapılmıştır. ÇED kapsamında yapılan halkın katılım toplantısı yapılmış olup, köy sakinleri projeyi istemediklerini dile getirmişlerdir. 2.4 milyar TL yatırım bedeli olan bu proje ile, Silopi ovasının tarım arazilerinin sulanacağı söylenmektedir. Ancak projenin su altında bırakacağı alan incelendiğinde etkilerin sadece bahsedilen köylerle sınırlı kalmayacağı bilinmektedir. Proje kapsamında Barajın inşası halinde, bölgedeki tarihi ve kültürel açıdan en önemli yerleşim yerlerinden olan Şax Çağlayan) ve Hebler (Hisar) köyleri tamamen sular altında kalacaktır. Projenin ana amacı sulama olarak gösterilse de, bu barajın inşası bölgenin ekolojik dengesini, su varlıklarını, tarihi, kültürel ve mirasını, sosyal yapısını ve yerel ekonomisini büyük ölçüde tehdit etmektedir. Barajın inşasıyla birlikte Nerdüş Çayı’nın su rejimi değişecek, bölgedeki ekosistem ciddi şekilde zarar görecektir. Çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporları hazırlanmış olsa da, barajın suyun doğal akışına müdahale etmesi nedeniyle flora ve fauna büyük bir tehdit altında kalacak ve bölgedeki yaban hayatı baraj nedeniyle büyük zarar görecektir. Özellikle kuş türleri ve memeliler, yaşam alanlarını kaybedecek, bazı endemik türler ise nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Yıllardır bölgede devam eden orman yangınları, ağaç kesimleri ve maden faaliyetleri nedeniyle nesli tükenme noktasına gelen birçok endemik canlının yaşam alanı yok olacaktır. Nerdüş Deresi çevresindeki su kuşları, sürüngenler ve endemik bitki türleri, barajın yaratacağı yapay göl nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıyadır. Nerdüş Deresi, Cudi Dağı eteklerinden doğan, Şırnak için hem ekolojik hem de kültürel açıdan büyük önem taşıyan doğal bir su kaynağıdır. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde hayati bir rol oynayan bu dere, bölgedeki biyoçeşitliliğin korunmasına da katkı sağlamaktadır. Ancak, yıllardır süregelen toplu balık ölümleri ve artan kirlilik, suyun kimyasal ve biyolojik dengesinin bozulduğunu göstermektedir. Bölgede faaliyet gösteren maden ocaklarının atık sularını doğrudan dereye boşaltması, su kalitesini ve ekosistemini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Baraj inşaatının tamamlanmasıyla birlikte bu kirliliğin etkisi daha da artacak ve sucul yaşam üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar gerçekleşecektir” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasında ayrıca, baraj projesinin bölgedeki tarihi ve arkeolojik mirası da tehdit ettiği belirtildi.
Açıklamayı Kürtçe okuyan köy sakinlerinden Dilan Elçi’de baraj ve HES projesine karşı tepkilerini sürdüreceklerini dile getirdi.