Bu üniversite halen de hem akli hem de nakli bilimlerin merkezidir. Günümüzde bile İslam dünyasının geçmişte olduğu gibi ilim adamlarının, tahkik erbabının ve öğrencilerin akın ettiği bir okuldur. İslam dünyasının hemen hemen her yerinden buraya akın eden ilim adamları kendi aralarında bilimsel çalışmalar ve tartışmalar yaparlardı.
Öğrenciler de ilim adamlarının oluşturdukları bu türden bilimsel halkalara ve toplantılara katılır dağarcıklarını geliştirirlerdi. Bunlar arasında ilim adamları ve üstatlar vardı ve bu alanda geniş bir öğrenme ortamını oluşturuyorlardı.
Ezher Üniversitesi, yapıldığı günden bu yana, bilimsel manada, oturumların yapıldığı bir üniversiteydi. Bu üniversite çok öncesinden Fatımi Devletinin kontrolü altında idi. Fatımiler mezhep olarak Şii bir Devlet idi. Bu nedenle de Mısır halkına baskıyla Şii mezhebini dayatıyordu. Bu baskı o denli ileri götürülüyordu ki, bölge de Şii mezhebi dışında bir mezhep kalmasın ve gelecek nesiller de bundan böyle Şiiliği devam ettirsinler istiyorlardı.
Fatımiler bu nedenle üniversiteye alınacak olan öğrencilerin Şii olarak yetişmeleri ve yetiştirilmeleri adına onlar üzerinde her türden baskı uyguluyor ve burada görev alacak olan hocaların da bu mezhep dışında bir başka mezhebi okutmaması ön koşulunu getiriyorlardı. Fatimi Devleti bu yönde Üniversitenin Şii mezhebi alanında gelişmesi için hiçbir yardım ve hizmeti esirgememiş gereken özeni hat safhada göstermişti. Ezher camiinin durumu Fatimiler döneminde böyleydi.
Eyyubiler dönemine gelince, bu dönemde farklı bir değişim göze çarpmaktadır. Bu değişimi yapan ise Büyük Kürt Komutan ve kahramanı Selahaddin Eyyubî El-Kurdî’den başkası değildi. Bu kahramanın bu alanda attığı ilk adımı, Ezher Cami ( üniversite )’nde okutulan Şiilik mezhebi ile ilgili çalışmalara ve bunun ilim olarak okutulmasına sınırlarında son vermesi oldu. Selahattin Eyyubî El-Kurdî,bundan sonra Şiilik yerine Sunni’liği esas alan bir eğitim getirdi.ve Ezher de bu mezhebin okutulmasını sağladı. Zaten Sünnilik, Mısırlıların resmi mezhepleri idi. Bundan böyle hem Ezher Üniversitesi’nde hem de diğer ilim yuvalarında okutulur oldu. Selahattin Eyyubî Ezher’deki eğitim ve öğretime çok önem verdi.Bu üniversite onun döneminde gelişti. Bugün bile Ezherin gölgesinde hem akli hem nakli manada İslami ilimler gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Bu dönemden sonra Ezher Camii ya da Üniversitesi, İslam dünyasının dört bir tarafından gelenlere kucak açan bir ilim yuvası oldu burada sadece Mısırlı öğrenciler değil İslam dünyasının diğer bölgelerindeki halklar da Müslümanlar da akın ediyorlardı. Kürt komutan bu üniversiteyi geliştirmekle kalmamış Mısırlıların başına bela olan Şii yayılmacılığı da Mısır’da yer edinmesinin önüne geçmiş oldu. Şii mezhebini lağvetmiş, buna yer vermemiş, bunun yerine Sünni mezhebini getirmiştir.
Bu sayede Ezher Üniversitesi bugün de olduğu gibi, dünyanın her yerinden gelen öğrencilere kucak açan, hiç kimsenin diline, cinsine, kavmine bakılmaksızın ve bunlar arasında herhangi bir kavme de ayrıcalık tanımaksızın herkese kucak açan bir kurum haline gelmiştir. Sonuç olarak ;Ezher Üniversitesi’nin bugün ki duruma gelmesinin temelleri Sultan Selahaddin Eyyûbi El-Kurdî döneminde atılmıştır.
“ Ruhu şad olsun”...
Kaynak : Mısır’da Kürtler ( Eyyübi Devleti Dönemi ) Dürriye Runi-Mahmud Zayed - Mustafa Rud
(1.Cilt..S.94-95-96 )