Tüm insanlığı huzura ve refaha taşıyabilecek sistemler düşünmeye dönük çabalar aynı zamanda barışçıl şekilde ve ortak dünya hedefini de sembolize eder. Diğer taraftan tüm insanların daha sistemli ve mutlu olan dünya düzeninde yaşamasını idealize etme anlamı taşıyan doğal çabalar salt bugüne özgü de değil aslında.
İlk çağ filozoflarından antik çağ düşünürlerine oradan aydınlanma çağına kadar tüm düşünürlerin esas gayesi, insanların iyi bir şekilde yönetileceği bir dünya sistemi yaratmaktı. Tarihsel kronolojik düzlemde bu şekilde örneklediğimiz ve bir birine devredilen bu idealar salt birbirini etkileyen doğrusal fikir eylemlerinden öte insanın dünyayı koruma içgüdüsü olması daha akla yatkın. Bu durumun da bir yaratılış kuralı olma ihtimali yüksek.
Çok sıradan yaşama sahiplerin bile bir ideali olduğu gerçeği ortadayken tüm bu potansiyeli daha iyi ve müreffeh bir dünya için neden değerlendirmeyelim ? Dünyaya kötülük ruhunu taşıyan ideoloji ve siyasetlerinin etkisini kıracak temel savunma mekanizmaları çok basit bir şekilde insana yaratılıştan gelen ortak yönetim sistemi bulmaya dönük bu içgüdüyü yönetim biçimleri ile güçlü bir çözüm haline getirilebilir.
İdealleri sistematik olmazsa bile çok küçük parçalar halinde olan projeler bir araya getirilerek belki de yeni bir dünya düzeni yaratma gücü şansını önümüze koyabilir bu genel çalışmalar. işte bu doğal yetenek ve iyi niyeti açığa çıkaran, geliştiren, ayakları üstüne oturmasını sağlayan metodolojiler bulmak gerekiyor. Üstelik bu doğal aynı zamanda iyi niyet ruhunu orta veya yaşlı nesillerle sınırlandırmamak aksine bunu ilkokul çağına kadar getirmek insanlığın büyük başarısı olacaktır. İnsanları müreffeh bir dünya için konuşturmaya çalışmak, içindeki cevheri çıkarmak, özgüven aşılamak, özgür düşünce modelini içselleştirmek başlıca çalışma metodolojileri olabilir. Bunun akabinde elde edilen sonuç verilerinin düzgün ve selektif ayrıştırmalara tabi tutularak işin sosyolojik insan güvenliği, ekonomik kalkınma , ekolojik duyarlılık, dünya barışı, özgür düşünme kabiliyetini geliştirme yöntemleri, gıda sağlığı, daha yeşil bir dünya, diğer gezegenlerdeki yaşamları keşfetme çalışmaları, evrende daha hızlı ve aktif hareket etme çözümleri,klasik eğitüm modellerini tamamiyle bir kenara bırakan teknoloji tabanlı yeni eğitim modeli, insanlar arasında yaşanan yabancılaşmaya karşı daha sıkı ve sosyal çerçeveli yeni toplum modelleri, gittikçe azalan su kaynaklarının yeniden insana sunma çalışmaları için çözüm yolları, İnaç, kültür, dil kaynaklarının yeniden değerleme yöntemlerine tabi tutularak insanlığın düşüncesini daha öz, daha etkili anlatma modellerini ortaya koyan çözüm arayışları diyalek ve fonetik çalışmalar..
Yukarıda saydıklarımıza ek olarak elbette bu yazıyı okuyanların beyninde farklı konu başlıkları oluşmuştur. Bı süreç ve hatta hayatın kendisi diyalektik bir düzlemde olduğu için mutlaka yeni fikirler üretilecektir. Ancak yeni fikirlerin ortak paydaları elbetteki standart hale getirmeniz gerekmektedir. İnsanlık değerlerini dışlamayan, diğer tüm canlıların yaşam hakkını koruyan, etik değerlere son derece bağlı, çeşitli saiklerdeki ayırma girmeden tüm insanlığı ve hatta tüm canlıları koruma üç güdüsüyle ile hareket eden başat ilkeler olmalıdır.
Yukarıdaki ilkeler olmazsa olmazlar. Böyle bir düzlemde geçmişte büyük ihtiraslar ile milyonlarca insanın kanına giren Mao, Hitler, Stalin gibi şahsiyetlerin temel yaklaşımları mahkum edilmelidir.
Kısacası son derece insancıl, naif, tüm dünya değerlerini içselleştirmiş, geçmişteki hataları paralize eden düşünceye sahip olma kriterleri başlıca ilkeler olacaktır.
O halde iyi bir dünya için herkes aklından geçen projeleri insanlığın sunumuna vermelidir..Bu idealleri da yazmak sorumluluk hisseden insanların boynunun borcu olmalıdır.
DÜNYAYA YÖN VEREN İDEALLER
Sanıldığı gibi insanlar beyinlerinde küçük bir dünyayı yaşamıyor. Tam aksine tüm dünyayı hedef alan ideali yaşar beyninde her insan. Bunun aslında çok doğru bir ideal olduğunu söyleyebiliriz.