ENFLASYON MUHASEBESİ

Son yıllarda yüksek oranlarda seyreden enflasyonist ekonomi konjonktürü; beraberinde pahalılık, fiyat artışı ve ulusal paranın değerinin yabancı paralar karşısında kıymetini yitirmesine neden olmuş bulunuyor.

Son yıllarda yüksek oranlarda seyreden enflasyonist ekonomi konjonktürü; beraberinde pahalılık, fiyat artışı ve ulusal paranın değerinin yabancı paralar karşısında kıymetini yitirmesine neden olmuş bulunuyor. Enflasyonist süreç beraberinde diğer makro ekonomik veriler üzerinde etki yaratarak ekonomik verilerin gerçek değerinden uzaklaşmasına neden olmuştur. İşletmelerde gelir gider dengesi ve bütçe olgusu günlük hayatta bir teraziyi andırmaktadır. Birindeki yüksek tutar dengeyi bozmakta ve dengenin bozulduğu taraftaki sorunların başlangıcı olur. İşte enflasyon olgusu da adeta dengesi bozulan teraziyi andırmaktadır.

Enflasyonist süreç ile birlikte işletmelerin finansal tablolarında bulunan parasal olmayan varlıklara ait nominal değerler piyasa fiyatlarındaki gerçek değerinden uzaklaşmasına yol açmıştır. Bu tutarsızlık ister istemez muhasebe verilerini de işlevsiz hale getirmiş ve gerçek değerleri ile birçok varlığın kaydı muhasebe verileri alakasız bir hele gelmiştir. Bu da ister istemez şirketlerin borsa değerleri, kredi alma kriterleri, hisse senedi satın alma kararlarını olumsuz etkilemiştir. Bankalar kredi verirken en büyük referansları mali tablolardaki durum olduğu bilinen bir gerçek. Çoğu zaman bu veriler baz alınarak kredi miktarı, faiz oranı ve taksitlendirme gibi seçenekler belirlenir. Kurumsal düzeydeki bu gerçeklik maalesef enflasyonist süreçlerde ters teperek adeta şirketlerin finansal tablolarını, muhasebe raporlarını işlevsiz hale getirmektedir. İşte bu soruna bir çözüm getirme konusunda enflasyon muhasebesi denilen sisteme başvurulmaktadır. Bu sistem sayesinde şirketlerin finansal tabloları ve muhasebe kayıtları enflasyon oranına paralel bir şekilde güncel hale getirilmesi suretiyle demin dile getirdiğimiz problemlere son verilmektedir..

Yasal değişiklikle tüm şirketler 31.12.2023 tarihi itibari ile kayıtlarında enflasyon muhasebesi kriterlerini uygulayarak finansal tablolarını ve defter kayıtlarını gerçek duruma güncellemek zorunda. Bu aşamada kafalardaki en büyük soru enflasyon muhasebesiyle mevcut verginin yanında bir de bu işlemden kaynaklanacak bir vergi olup olmayacağı belirsizliği. Net söyleyelim hayır enflasyon muhasebesinden kaynaklı olarak 2023 yılı için herhangi bir vergi verilmeyecektir. Ancak bu durum sadece 2023 yılı için geçerli olacak 2024 ve izleyen yıllarda uygulanacak enflasyon muhasebesinde eğer bir vergi çıkacaksa bunun ödenmesi gerekecek.

Tabii 2024 yılı ve sonrasında hangi firmalar için enflasyon muhasebesinden kaynaklı vergilerin çıkacağı konusu firmanın mali verileri ile ilgili bir durum olacak. Bu anlamda tüm firmaların bu konuda mali müşavir meslektaşlarımızdan gerekli bilgileri almaları gerekiyor. Zira salt bazı bilanço yetersizlikleri birçok firmada yüksek oranda vergilendirmelere neden olacağı açıktır. Nitekim enflasyon muhasebesinin teorik eleştirisinde bu konu oldukça ön plana çıkıyor. Enflasyon muhasebesine getirilen eleştirilerde bu konunun hasasiyeti nedeniyle piyasada küçük çaplı krize bile neden olma ihtimaline sahip olduğu yer yer dile getirilen bir husus. Dolayısıyla bir sistem krizine de neden olmamak adına bu sürecin firmaların üretim, faaliyet ve piyasa kredibilitelerini etkilemeyecek ölçülerinin iyi ayarlanması gerekiyor. Nitekim uluslararası ticarette özellikle hukuk ve şeffaflık aranan ölçütler. İşte bu prensipleri ayaklar altına almayacak yöntemleri de umarım önümüzdeki süreçte hep birlikte değerlendireceğiz. Kısaca kaş yapayım derken göz çıkartmamak gerekiyor. Aksi halde ülke ekonomisi olumsuz etkilenir. Zira firmalar ülke ekonomisi için birer yaşam hücresi görevi gördüğünü anlatmaya bile gerek yok. Durum bu denli stratejik.

Ancak tüm bu olumsuz risklere karşın enflasyon muhasebesi olmazsa olmaz bir hale gelmiş bulunuyor. Bu yöntem sayesinde yukarıda da ifade ettiğimiz üzere firmaların bilanço tarihi itibarıyla tüm kıymetlerinin satın alma gücünü ne olduğunu artık daha net görülebilecektir. Bu sayede şirketlerin enflasyon karşısında gerçekte olmayan değer kayıpları reel seviyeye gelecek bu sayede aynı zamanda gerekı borsa gerekse piyasa değeri de artacaktır. Özellikle halka açık, borsada işlem göre firmaların konumu düşünüldüğünde tüm halkın varlık gücünü arttıracağı bir gerçek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri