Eşitlik ilkesi, her şeyin, herkese dengeli bir biçimde pay edilmesi, herkesin aynı doğaya sahip olmasından kaynaklı, aynı konum ve değere sahip olması ve insanlar arasında eşdeğer olma bakımından ayrım gözetilemeyeceğini belirtir.
Saygı ise; kişilerin birbirlerinin sınırlarına ve değerlerine özen göstererek karşılıklı bir anlayış ve kabul ortamı yaratır. Belki buna artı olarak mahremiyete değer vermek de ilave edilebilir.
Şimdi toplum olarak pek aşina olmadığımız bir kavrama değinmek istiyorum “Eşit Saygınlık.” Peki, nedir bu eşit saygınlık?
Kişilerin konumu, gelir düzeyi, yaşı, etiketi ne olursa olsun karşılıklı saygıyı ifade eder. Ne yazık ki içinde yaşadığımız coğrafyaya baktığımda öğretilen; makam mevki sahibi kişilere, öğreticilere, yöneticilere ve bilhassa yaşı büyüklere saygı gösterilmesi gerektiği olmuştur. İçinde yaşadığımız kültür ve sosyal ortama göre saygı; yaş, para ve makam ile kazanılırdı. Ben de o kültürün bir parçasıydım. İçinde büyüdüğüm ortamda konumu ve yaşı küçük kişilere asla saygı duyulmaz ve hatta saygıya layık görülmezlerdi. Yaşadığımız yörede yaşı küçüklere çoğu yerde cahil denilmiştir. Cahil az bilen ya da hiç bilmeyen anlamıyla eşdeğerdir. Bunu fark etmem ile birlikte zincirin bir parçası olmaktan kurtulmak için hemen harekete geçtim ve ilk iş “öz saygı” mı inşa etmekle başladım. Çünkü esas olan insanın Öz’ü ile olan ilişkisidir. Çünkü öz saygımızın yüksek olup olmamasına göre hayata bakış açımız da değişebiliyor.
Saygıyı hayatımızın her alanına dâhil etmeliyiz. Sosyal ilişkilerimizde, iş ilişkilerimizde… Kısacası muhatabı olduğumuz her ilişkimizde saygıyı esas almalıyız. Şimdi gelin ilişkilerimizde saygının öneminden bahsedelim:
Romantik İlişkilerde Saygının Önemi
Saygı, ilişkinin en önemli temellerinden biridir. Bu, partnerlerin gün içerisinde birbirlerine nasıl davrandıklarına da yansır. Aynı fikirde olunmasa bile birbirini olduğu gibi kabul etmek, güven ve itimat oluşturmak, güvenli bir alan yaratmak ve birbirini kollamak, bir ilişkide saygının gerçekte anlamıdır. Sevgi bir ilişkinin en önemli yönlerinden biri olsa da bir birliğin gelişmesi için saygı çok önemlidir. Saygı olmadan ilişkinin ayakta kalması mümkün değildir. Çok uzun süre evli kalan çiftlerin ilkin aşka başlayan ilişkileri sonradan sevgiye ve yaş ilerledikçe saygıya dayalı olduğundan evlikleri sürebilmiştir. Karşılıklı saygı, sağlıklı ve kalıcı bir ilişki için çok önemlidir. J.Paul Nadeau “İlişkiler güven ve saygı üzerine kuruludur. Olumlu bir bağ kurmak için her iki tarafın da değerli ve takdir edildiğini hissetmesi esastır.” Diyor. Empatinin ve başkalarına bize davranılmasını istediğimiz şekilde davranmanın önemini vurguluyor ve bu dünyada hepimizin eşit olduğunu anlamamız gerektiğini söylüyor.
İş ilişkilerinde Saygının Önemi
İş yerlerinde saygı kültürü, inovasyonu ve fikir paylaşımını, ayrıca personel refahını, memnuniyetini, performansını ve üretkenliğini teşvik eder. Çalışanlar, yöneticileri ve ekip üyeleri tarafından değer gördüklerini bildiklerinde daha az stresli olurlar ve işlerine daha fazla bağlı olurlar.
Bir işverenin, iş yerinde sevgi ve saygıya olan bağlılığı, tüm personelin değerli ve saygın hissettiği bir kültür yaratmaya yardımcı olur. Saygınlık temelinde bir çalışma ortamı yaratmak hem personelin hem de işverenin memnuniyetini artırır.
İş yerlerinde saygı; korkuya değil, karşılıklı sevgiye dayalı olmalıdır. Albert Camus’un da dediği gibi “Korkuya dayalı saygıdan daha aşağılık bir şey yoktur.”
Sonuç olarak; güçlü ilişkiler kurmak birbirimize karşı onur ve saygı gerektirir. Başkalarına kendimize davranılmasını istediğimiz gibi davranmalı, diğer kişinin ihtiyaçlarına ve duygularına odaklanmalı, iletişimi kolaylaştırmak için sakinlik ve güvenlik duygusu yaratmalıyız. Bu prensipleri izleyerek güçlü kişisel ve profesyonel ilişkiler kurabiliriz.
Son olarak Honore De Balzac’ın bir sözüyle yazımı bitirmek istiyorum:
Saygı, küçüğü de büyüğü de aynı ölçüde koruyan bir settir. Hiç kimse küçülmüş olmaz böylece.
Sevgi ve de Saygıyla…