EVLİYA ÇELEBİ’NİN CİZRE’DE GEZDİĞİ YERLER HARİTADA

Tarih boyunca Cizre’ye pek çok hem Doğulu hem de Batılı seyyahlar uğramış ve notlarına çok önemli kayıtlar düşürmüşlerdir. İbn Batuta, Ebul Fida, Helmuth Karl Bernhard Von Moltke, Jules Laurens, Charles Texier, Gertrude Bell ve Evliya Çelebi gibi…

Tarih boyunca Cizre’ye pek çok hem Doğulu hem de Batılı seyyahlar uğramış ve notlarına çok önemli kayıtlar düşürmüşlerdir. İbn Batuta, Ebul Fida, Helmuth Karl Bernhard Von Moltke, Jules Laurens, Charles Texier, Gertrude Bell ve Evliya Çelebi gibi…

Evliya Çelebi’nin kendi ifadesiyle rüyasında Ahi Çelebi camisinde, Hz. Peygamberi kalabalık bir cemaat içerisinde görüp mübarek elini öptüğünü ve heyecan içerisinde “şefaat ya Resulallah” diyeceğine “seyahat ya Resulullah” dediğini ve Hz. Peygemberin de kendisine hem şefaati hem seyahati ve ziyareti vermiş olduğunu söyler. Bundan sonra Anadolu, Avrupa, Kafkaslar, Suriye, Irak, Hicaz, Kuzey Afrika, Mısır, Sudan ve Habeşistan gibi ülkeleri gezer.

Evliya Çelebi’nin gezdiği yerler ile ilgili güzel bir çalışmadan söz edeceğim. 17. yüzyılda yaşamış bir Osmanlı gezgini olan Evliya Çelebi, binlerce yeri gezdiği gibi Cizre’ye de gelir, gezer. Artık Cizre’nin de içinde bulunduğu bu yerleri haritada rahatlıkla bulabilirsiniz. Evliya Çelebi elli üç yıl boyunca yaptığı seyahatlerde üç yüz elli bin kilometrelik katettiği yolda, gezdiği yerlerden artık Google tarafından sunulmuş web tabanlı haritalama sistemi “Google Maps”ten ulaşabilirsiniz. Google Haritalar servisi kullanıcısı “Mustafa Başaran” tek başına yürüttüğü bu çalışmayı, Google Haritalarda Evliya Çelebi’nin gezdiği yerleri tek tek işaretleyerek, o yerin Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde geçtiği bilgilere de rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Çalışmayı yürüten Mustafa Başaran, Evliya Çelebi’nin gezdiği yerleri “Google Maps”a taşımaya devam edeceğini söyledi.

Peki, haritada Evliya Çelebi’nin Cizre’de gezdiği yerlerden hangi yerler var? Eksik olan yerler hangileri? Bu haritaya nereden ulaşabilirim?

Evliya Çelebi seyahatnamesinde Cizre’ye geliş macerasını anlattıktan sonra, başta Cizre’nin tarih boyunca şehrin bazı isimlendirilmesini, tanımlandırılmasını ve ne manalara geldiğini ifade eder. “Şehri evvelü'l-evvel binâ-yı kadîm”, “Şehr-i kadîm-i Bühtân”, “Belde-i Finik-i kaviyyü'lbünyân”, “Dârü'l-Melik Dârâ Şâh”, “Tahtgâh-ı Âl-i Abbâsiyân-ı âlîcâh”, “Cezîre-i ibn Ömer ibn Ömer Şeybânî” ve “Bilâd-ı rebî‘-i pür-semer” gibi Cizre için ifadeler kullanır. Haritada merkez “Cizre” ismine tıklandığında, sol köşede “Cezire-i İbn Ömer (Cizre)” başlığıyla birlikte Evliya Çelebi’nin Cizre hakkında vermiş olduğu Cizre’nin coğrafi konumunu ve genel görünümün tasvirlerini yapar. Harita adeta 17. yüzyılın Cizre'nin navigasyonunu bizlere sunmaktadır. Harita üzerinde seyahatnamede geçen Cizre ile ilgili önemli bilgilere rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Cizre kalesinden, medreselerinden, çarşılarından, hamamlarından, konuk evlerinden… Şehir hakkında mimari, sosyolojik ve daha birçok konu başlığında bilgiler sıralanır. Özellikle ilim irfan şehri olan Cizre için “Zira bu Cizre Şehrinde ilim isteklisi Kürt âlimleri fazlasıyla vardır. Bu şehirde özel dârülhadis ve dârülkurrâ yoktur; bütün medreselerde bütün ilim ve fenler görülmektedir. Ebced (elifba) okuyan çocuk mektepleri: Tamamı (—) adet çocuklara Kur'ân öğreten öğretim evleridir.” İfadeleri dikkat çekmektedir. Haritada işaretleyerek anlatılan yerlerden biri de Cizre Kırmızı Medresedir. İfade “ Mir Abdali Medresesi Evvelâ (—) (—) semtinde, Mir Abdâlî Medresesi, kırmızı tuğla ile yapılmış bir kârgir sağlam eski medresedir.” Şeklinde geçer. Bir bilgi aktarımı karışıklığı olduğu için “Kırmızı Medrese” ile “Mir Abdali Medresesi” mimari yapısının anlatımında ve buna bağlı olarak haritadaki görselde birbirine karıştırıldığı görmekteyiz. Zira kırmızı tuğlalardan yapılan “Kırmızı Medrese” olduğu malumdur ve Mem u Zin türbelerinin bulunduğu Cizre Beyi Emir Abdullah İbn Abdullah İbn Seyfeddin Boti tarafından 1437 yılında yaptırılan “Mir Abdali Medresesi” de caminin tamamı siyah bazalt taştan yaptırıldığı malumdur. Haritada belirtilen yerlerden biri de Hz. Nuh as Türbesinin bulunduğu camidir. Evliya Çelebi’nin Hz. Nuh as ile ilgili burası için verdiği bir bilgi tarihi kaynakları göz önünde bulundurduğumuzda yine Evliya Çelebi bir bilgi karışıklığı yaptığını görmekteyiz. Evliya Çelebi: Sultan Ziyaretgâhı.” Başlığında vermiş olduğu bilgide: “En eski mevta Hazret-i Nuh oğlu Hazret-i Tarh'dır ki Nuh Tufanında gemi içinde annesi korktuğu için ölü doğup Tufan'dan sonra yeryüzünde ilk bu düşük Tarh ibn Nuh defn olunmuştur. Hâlâ şehir içinde bir mescidde gömülü olup boyu 40 ayak boyunda uzun bir kabirdir ki bu Cizre Şehri özellikleri sayılırken bu Tarh ibn Nuh ayrıntılı olarak yazılmıştır. “ Haritada Hz. Nuh as türbesinin konumu doğrudur. Fakat Evliya Çelebi öyle bir bilgi veriyor ki bu bilginin kaynağı düşündürücüdür. Zira Cizre’de bulunan ve asırlarca pek çok kaynakla da sabit olan Hz. Nuh as Türbesi’ne Hz. Nuh as Oğlu Tarh’a ait söylemi doğrulayacak bir şeye denk gelmedik.

Hazret-i Nuh oğlu Hazret-i Tarh'dır ki Nuh Tufanında gemi içinde annesi korktuğu için ölü doğup… ilk bu düşük… Tarh ibn Nuh defn olunmuştur. …mescidde gömülü olup boyu 40 ayak boyunda uzun bir kabirdir.” İfadeleri mantık cihetinde zaten akla yatacak şekilde değildir. Zira “annesinden ölü doğan Hz. Nuh as oğlu Tarh kırk ayak/adım boyunda uzun olması” pek akla kabil bir durum değildir. Zira Evliya Çelebi’den üç asır önce gelen meşhur âlim Muhammed El- Firuzabadi’nin “El Kâmûsü’l-Muhît” adlı sözlüğünde Cizre’de derin bir dehlizde uzunca bir türbenin Hz. Nuh’un as türbesi olduğu yazar. Evliya Çelebi’nin aktarımında Hz. Nuh as kendisi değil de oğluna ait söylemi tarihi kaynaklarla muğayir olduğunu ortaya koysak da türbe’nin Hz. Nuh’a as dayandırmasını, en eski türbe olduğunu belirtmesi ve bunun uzunluğuna vurgu yapması ve bunun Cizre’de olması yönüyle diğer tarihi kaynaklarla örtüşen, bu noktalarıyla çok önemli bilgiler olduğunu ifade edebiliriz. Cizre’de şu anda Dağkapı Mahallesinde bulunan Hz. Nuh as türbesi’nin “Hz. Nuh as değil de filan kesin türbesidir” şeklinde dile getirilen hiçbir kaynağa denk gelmedik. Evliya Çelebi dışında başka bir kaynağa denk gelen varsa buyursun, tahkik edebiliriz.

Evliya Çelebi’nin Cizre’de gezdiği yerlerin haritalandırıldığı yerlerden biri de büyük kıraat âlimi “Şeyh Muhammed ibn Cezeri eş-Şafii Ziyaretgâhı” (Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ali bin Yûsuf el-Cezerî) bahsederken defnedildiği yeri Cizre diye ifade eder ve haritada da Cizre Kırmızı Medrese işaretlendirilmiş. “…Cezerî adlı kitabı yazan Şeyh Muhammed ibn Cezerî eş-Şâfiî hazretleri bu Cizre Şehrinde yatmaktadır ki yüzlerce muteber kitapları vardır.” “Hâlâ Hazret-i Kur'ân'ı harf mahreçleriyle okumak Muhammed Cezerî hazretlerinden kalmıştır ki Cizre Şehri'nde yatmakta olup Kur'ân hâfızları, öğrencileri, diğer âşık ve heveslilerin ziyaret yeridir. Allah rahmet eylesin.” şeklinde seyahatnamesinde ifade eder. Kıraat âlimi İbn Cezeri’nin vefat ve defnedilen yerin Cizre olarak söylemişse de kaynaklar İbn Cezeri’nin İra’nın meşhur şehirlerinden Şiraz’da vefat edip, orada defnedildiğini gösteriyor. Evliya Çelebi’nin Cizre Kırmızı Medrese’de bulunan Molla Ahmed El Cezeri’nin (Melaye Ciziri)’nin türbesiyle karıştırdığını görmekteyiz. Haritada işaretlenen başka yer, şuan Cafer-i Sadık Tepesi dediğimiz yer olan “Hazret-i İmam Cafer-i Sadık İbn İmam Muhammed Bakır Ziyaretgahı” dır. Evliya Çelebi birçok yer gezip de oralarda da Caferi Sadık hz.’nin makamlarının olduğuna denk geldiğini söyler ve Cizre âlimlerinin bu zatın Cizre’de olduğunu, İmadiye âlimlerinin de kendilerinde medfun olduğunu söylediklerini aktarır. Haritada bir diğer işaretli yer “Cizre Ulu Cami”. Evliya Çelebi burası için de: “Evvelâ Resûlullah'ın şeraiti üzere Cuma namazı sahih olsun için Osmanlı hutbesi okunur selâtin camii birdir/eski yapıdır ve saf kurşun ile örtülü değildir, tamamen kireç ve kerpiç ile örtülmüş büyük bir ibadethanedir. Yapıcısı [386a] Abbasîoğulları’ndan (—) (—) hâkimdir. Bir minâreli ve rûhaniyetli dua kabul olunur yer bir hoş mabettir.” Haritada işaretlenmeyip bilgilerle bağ oluşturulmayan önemli bir yer eksik bırakılmış o da Cizre kalesidir. Cizre’nin genel hakkında bilgiler verilirken kaleden bahsedilse de haritalandırılması yapılmamış.

Haritanın işaretlendirilmesi, genişletilmesi devam etmektedir. Çok büyük bir emekle hazırlanan bu çalışma, Cizre dışında da dilediğiniz yer için Evliya Çelebi’nin gezdiği yerleri ve o yer hakkındaki seyahatnameden bilgilere erişme imkânınız mevcuttur. Evliya Çelebi’nin Cizre’de gezdiği yerlere ulaşmak için aşağıda vermiş olduğum linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Link: https://www.google.com/maps/d/u/0/viewer?mid=1a84z9196FZAtW2VcoptG_576HX5mjVo&ll=37.33300282430294%2C42.18671827990111&z=15

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri