Bendenizde onlardan bir birey olmak üzere otuz bine yakın vatandaş İdil ilçe merkezinde ikamet etmektedir. Malum olmak üzere şehir ilçe ve beldeler yerel yönetimler tarafından sevk ve idare edilir. Başlarında seçilmiş bir belediye başkanı olan bu kurumun çok sayıda vasıflı, liyakat sahibi elemanının bulunması gerekir ki sağlıklı bir hizmet yapsın. Mühendis, mimar, teknisyen, zabıta, işçisi vb. büyük bir teşkilattan ibarettir. İlgili şehrin hijyeni dahil olmak üzere her şeyinden sorumludur bu yerel yönetim. Su, kanalizasyon, itfaiye, çöp, pazar yeri düzeni ve temizliği, parklar, ilgili şehrin tüm işyerlerinin (fırın, gıda satan esnaf) denetimi, yayaların rahatlıkla üstünde yürüyebilmesi için kaldırımların esnaf veya başkaları tarafından kısmen de olsa kapatılmaması, şehir içindeki yolların bakım ve onarımı, imar, çarpık imarı önleme, trafik velhasıl şehirdeki sakinlerin rahatı, hijyeni ve işlerinin düzgün yürümesi için her türlü engel ve aksağın giderilmesinden bu yerel yönetim, yani belediye sorumludur. Belediye Devletin koymuş olduğu kanun ve yönetmelikler çerçevesinde işlerini yürütür ve organize eder. Üstün yetkilere sahip bir kurumdur.
Peki bu yukarıda tek tek sayılan hizmetler biz İdil halkına ne derece yansımış, veya yansımaktadır. İlçemizde kaldırımda yürürken, mahalle ve sokağımızdan evimize giderken kaldırım ve sokaklarımız ne derecede temiz ve bakımlıdır? Kaldırımların bazı kısımlarında yürümemizi engelleyen işgal, yani engeller var mı? Yollarda çukur, çamur toz var mı? Yürümemize kısmen de olsa engel teşkil ediyor mu? Maalesef daha önceki yerel yönetimlerde de ve halı hazır da ki yönetimde de istenilen düzeyde bu hizmetlerin bizlere yansımasını görmedik. Sezar’ın hakkı Sezar’a dememiz gerekirse şimdiki yönetim bir şeyler yapma çabasındadır. Tabi ki onları rahat bırakırlarsa. Bence en büyük engellerden biri belediyede ki elemanların çoğunluğunun liyakatsiz ve kalifiye olmamaları. Ne hazindir ki torpil ve hakkı olmadığı halde bir kısım personelin bir kadroyu işgal etmeleri. Evet maalesef kaldırım ve sokaklarımız temiz değil. Kaldırımların bir kısmı olmaması gereken eşya ve değişik malzemelerle dolu. Peki bu sadece belediyenin eksiği mi? Hayır bu tür aksaklıklarda biz ilçe insanının da büyük derce de ihmali vardır. Mahalle aralarında ki yolların kahir ekseriyeti hijyenden mahrum. Bu durum ve ahval belediyedeki eksik denetim ve eksik çalışmayı gösterse de bizimde bunda ihmal payı büyüktür. Peki çevremizdeki şehir ve beldelerde de böyle mi? Hayır böyle değildir. Ben bir İdilli vatandaş olarak suyu 24 saat akan, temiz, hijyen, kaldırımları üzerinde yürümem için engelsiz ve pırıl pırıl bir İdili istemem gayet doğal olduğu gibi en tabii bir hakkımdır da.
Madalyonun diğer yüzüne bakmamız gerekiyor ise; yani biz İdil halkı olarak ta bir öz eleştiri yapmak mecburiyetindeyiz. Halı hazırda biz İdilde yaşayan insanların yüzde doksan beşi köylerden şehre göç edenlerden müteşekkiliz. Yani şehir kültüründen mahrumuz. Köydeki keçi, koyun, inek, kaz ve tavuklarımız ile beraber İdile göç ettik, İdile yerleştik. İdilde ki evlerimiz genelde müstakil ve avluludur. Avlularımızın bir köşesine samanlık, diğer bir köşesine ahır ve diğer köşesine kümes yapmışız. Hayvanlarımızı da beraberimizde şehre yerleştirdik. Bu hayvanlarımızın gübrelerini ya avlunun bir tarafına veya karşıdaki yolun boş bir kenarına yığmışız. Yan taraftaki komşumuz hayvanların gübre kokusundan balkonuna çıkıp bir yorgunluk çayını veya kahvesini içme hasretini hep yaşıyor ve bu arzusuna maalesef kavuşamıyor. Her gün çöle otlatmaya götürüp getirilen inek, keçi ve koyunlarımız sokak ve caddelerin her karışını gübresi ile süslüyor. Bu yaşananlar şehirdeki hijyen ve temizliğini yerle yeksan ediyor.
Şehir kültürü basit ve kolay bir kazanım değildir. Şehirli olabilmemiz için bizlerin çok yıllara ihtiyacı vardır. Elbette bu durum yerel yönetimleri çok olumsuz etkilemektedir. Belediyeyi çok zor duruma sokmaktadır. Yerel yönetimin iki ayağını bir pabuca koymaktadır. Maalesef bu anlatılan olumsuzluklar şehrin kahır ekseriyetinde mevcut olan bir durum. Peki ne yapılmalı. Bu tür sorunların üzerine nasıl gidilmeli. Bunun çaresini nasıl ve ne şekilde bulmalı. Öncelikle temiz bir şehre kavuşmak için istekli ve azimli olmalıyız. Halk olarak Belediyeye yardım etmeliyiz. Belediyeyi doğru ve bilinçli yönlendirmeliyiz. Burada en önemli özellik belediyenin de olağan üstü bir çabanın, gayretin içinde olmasıdır. Tüm olumsuzluklara kapalı olmasıdır. Karamsar olmamalıdır. Asla umudunu yitirmemelidir. Ta ki başarılsın temiz, tertemiz, hijyen bir İdil ufukta görünsün.
Olabilir mi? Neden olmasın?