İşlevsel olarak, yasama, yürütme, yargı ve medyadan sonra “beşinci güç” olarak tanımlanırlar. Tabiatıyla toplumun duygu, beklenti ve düşüncelerinin birer tezahürü ve temsilcisi hükmündedirler. Zikr edildiği üzere, toplumda hayati bir role sahip olan mezkûr kurumlar, özellikle toplumsal sorunların giderilmesinde, sıkıntıların berhava edilmesinde ve huzurun vücuda getirilmesinde önemli rol oynarlar. Hülasa; Toplumu ayakta tutan, ona yön veren ve ona kudret katan yegane dinamik, müşahede edildiği kadarıyla Sivil Toplum Kuruluşlarıdır.
Şimdi sorulması icap eden sual, acaba Şırnak ta mevcut STK ların kaçı; Belirttiğimiz özellikleri taşımaktadırlar. Gel gelelim mevzunun bizi alakadar eden hususuna. Efendim Şırnak, yeraltı ve yerüstü cevherleri bakımından ülkemizin en zengin kaynaklarına sahip olan şehirlerindendir. Potansiyeli oldukça yüksek olan bölge, özellikle ekonomi, tarım, ziraat, hayvancılık vb başat alanlarda, kendi kendine yetebilen ender kentlerdendir. Keza aynı anda birkaç ülke ile sınırı olan önemli illerden de biridir. Zira nüfusunun kahır ekseriyeti 0/18 yaş aralığı gibi müthiş bir avantaja da sahiptir. Şehrimizle alakadar bu tür nicel veriler, bir il açısından oldukça hayati verilerdir. Lakin zikredilen realiteye rağmen maalesef Şırnak, hak ettiği yaşam kalitesinin oldukça uzağındadır. Bu göstergelerde, ilimizdeki STK ların ne denli zayıf olduğunu teyit etmektedir. Haliyle devasa avantajlara rağmen, şehrimizin ülke standartlarının altında olması, izahata muhtaçtır. Nitekim sağlıklı toplum, ancak güçlü STK lar ile mümkün olabilmektedir. STK’ların (İstisnaları tenzih ederim) kentte var olan bu tür nahoş sorunlar karşısında herhangi bir projeleri, stratejileri var mıdır? Girişimleri olmuş mudur? Şayet STK’lar sorunlara taraf olmuş ise sorun olduğu gibi neden devam etmekte, değilse “Ne işe yarar bu STK’lar” demekten daha doğal ne olabilir. STK lar araç değil, birer amaç olmalıdır. Bireyinler in kişisel menfaati için varlık göstermezler. Sadece kadrajlarda yer edinmek ile sorunlar aşınmaz. Unutmayın; Herkes ancak “Kendi Memleketi Kadar Güzel Olur”. Şırnak, tarihiyle ve kimliğiyle kadim bir şehirdir. Hepimiz tüm yaşam kaynaklarımızı ve bizi biz yapan özelliklerimizi Şehr-i Nuh nebiye borçluyuz. Sonuç olarak böyle gelmiş, ancak artık böyle "gitmeyecek" demek lazım. Zira gençlerimize, kültürümüze, değerlerimize ve en mühimi memleketimize sahip çıkmak; Haktır, Farzdır, Vazifedir. Bizler Şırnak’ı, Gelecek Nesillere Bırakmak için Ödünç Olarak Aldık. Yarınlar GÜZEL ve Yarınlar HEPİMİZİN Olsun.