Nesep ve akrabalık bağları, çok az kimsenin dışında, insanlar için tabi bir durumdur. Zulme uğrayan veya bir felaketle karşı karşıya kalan birinin akrabalarını yardıma çağırması bu bağın bir sonucudur. Akrabalık bağları olumsuz durumlarda refleks doğurur..Mesela ; bir kimse akrabasının zulme uğraması karşısında, kendisine yapılmamış olsa bile,kendi içinde bir zillet ve aşağılanmışlık hissi duyar ve buna engel olmak ister. Bu, başlangıçtan beri bütün insanlık için geçerli olan tabii ve fitri bir durumdur.
“ Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” ( Nahl Suresi 90.ayet )
Şüphesiz bu ayeti dünya da ki tüm Müslüman topluluklar Cuma günü okunan ayetlerle aşinadır.Hutbenin konusu ne olursa olsun en son Allah’ın (c.c )’ın bu sözü ile kapanır.
Allah (c.c ) burada özellikle akrabalık bağlarının önemine işaret etmiştir. Bir birine nesep ve kan bağı olan insanların dayanışma içinde olmasını ve birbirlerini gözetmeyi emreder.
Eğer yardımlaşanlar arasındaki akrabalık bağı, (üst kuşaklardaki birleşme itibariyle) gerçekten çok yakın ve açık ise, sadece bu yakınlık yardımlaşmayı sağlar. Ama akrabalık bağı biraz uzaksa, belki de (akrabalık silsilesinin) bir kısmı unutulmuş ve geriye (ayni soydan gelmenin) şöhreti ve bilinmişliği kalmışsa, işte bu durumda yardımlaşma (sadece akrabalıktan kaynaklanan bir refleks ile değil), bir şekilde kendisiyle akrabalık bağları bulunan birilerine karsı yapılan zulüm sebebiyle, kendi duyacağı utanç ve zilletten kurtulmak için yapılır.
Günümüzde şehir merkezlerinde, metropollerde ve medeni ülkelerde bu tür akrabalık ilişkileri zayıflamış olsa da kısmi bağlayıcılığı bir çok alanda mevcut olup nesep sahiplenmesi vardır. Fakat geri kalmış ve şehir, metropol yaşamına ayak uyduramamış ,entegre olamamış veya insani – rahmani ve kişisel gelişimini tamamlayamamış, kimlik bunalımı taşıyan toplumlarda nesep akrabalık bağı olmasa da özellikle Ortadoğu kültürüne has “ Kabile ,Aşiret, Beylik, Mirlik, Bawik, veya Aşiret Kolu “ gibi bağlılıkları olan ancak kan bağı güçlü olmayan bir çok kesimde bu nesep birleşimi akrabalıktan değil tamamen güç, kuvvet, nüfuz ve iktidar reflekslerinden kaynaklanmaktadır. Bu bağların birleşimi ailesel reflekslerin ( sılayı rahim ) ötesinde bir gettolaşma, sınıf ayrımı ve güç hırsı gibi gerici bir ruh haline dönüşmektedir. Bunun etkilerini, yansımalarını ve şehir merkezlerinde yaşanan olumsuz hadiselerle görebiliyoruz.
Nesep ,aile ve kan bağının içeriğinin ne olduğunu anlayamayan toplumlar kan dökmekten öteye gidememiştir. İnsanları birbirine bağlayan nesep anlayışını doğru okumak gerekmektedir. Hz. Peygamber'in " neseplerinizden sılayı rahimde bulunacaklarınızı (iyilik ve ilişki içinde bulunacağınız yakın akrabalarınızı) öğrenin" hadisinin manası da bu bağlamda anlaşılmış olur. Nesebin faydası, yardımlaşmayı sağlayacak olan (yakın ve bilinen) akrabalık bağıdır. Bunun üstündekine faydasızdır.
Yani akraba olunmuş olsa da burada birkaç kuşak kan bağının bağlayıcılığının olmayacağına dair söylenen peygamber sözleridir.
Faydası da sadece (insanlar arasındaki) birleşmeyi sağlamasıdır. ve söylediğimiz gibi eğer bu bağ çok açık (ve yakın) olursa nefisler tabiatları gereği yardıma koşar. Ancak bu bağ, çok uzun rivayetlere dayanıyorsa (yani ortada çok uzak bir akrabalık varsa), bu vehmî bağ zayıflar, faydası ortadan kalkar ve eğlenceli şeyleri bırakıp bu uzak nesep bağı ile meşgul olmak saflık olur.