Gazeteci olduğumuzu söylemekten utandığımız bir güne daha şahit oluyoruz. Utanıyoruz çünkü bu mesleğe saygımız sonsuz, ulu ortalık söylenmemeli, gazeteci kılıklılardan farklı olmak için. Bizim geçtiğimiz yollardan başkası geçseydi şimdi havasından geçilmezdi. Gazetecilik ve basın mesleği, iki haber yazanın yapacağı iş değildir. Yeni iletişim teknolojisi herkese hayatında en az bir haber yazdırdığı için bazıları bu benim mesleğimdir diyerek peşine düşmüştür. Mesela Gazetecilik meslek etiğini ayaklar altına alarak kontör karşılığında haber yazan çirkin insanlar gibi...
*
Bir yemeğin haber taslağını değiştirmiş ve bir kadına karşı ise tüm mesleki değerlerden vazgeçenler oldu. Söz konusu kamera olduğu için objektiften bütün dünyayı gördüğünü zanneden bu insanlar, çıkarlarından başka hiçbir şeyi görmezler. Dönüp arkalarına baktıklarında vatandaşın iyiliği için yazdıkları tek bir satır yokken ahkâmları da beyhudedir. Biz gittik, okuduk, geldik ve içine girdik ne yazık ki içindeki bazı kötüler yüzünden burnumuzun direği kırıldığı için mesleği yapamıyoruz. Karakterli gazetecilerin beceriksiz sayıldığı birçok ahlaki değerden nasiplenmeyenin de gazetecilik yaptığı bir dönemde gazeteciler mesleki dayanışmasızlıktan payına düşeni almıştır.
*
Bugün tüm gazeteciler, gazetecilerin dayanışmasızlığından hayıflanırken yoksul kesimleri gözetmeden haber yazanlar ile yazmayanlar arasında tabii ki dayanışma olmaz. Kendi siyasi partisinin çizgisindeki bütün çirkinliklere kör, karşıt partinin en ufak bir detayını bile haber yapanların aynı kulvarda olmasını beklemeyin.
*
Toplumlardaki özel rolleri nedeniyle kamuoyuna haber bilgilerini sorumlu ve etik bir şekilde sunma konusunda mesleki yükümlülüklere özen gösteren, yeri gelince doğru ve tarafsız olması kavramı için emek veren tüm gazetecilerin günü kutlu olsun. Her şeye rağmen mesleğini özveri ve liyakat esaslı yapıp mesleğin okulunu okuyana da asgari düzeyde saygı gösterenleri tenzih ederek onların da bu özel gününü kutlarım.