Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde gönüllü katılımcıların yer aldığı 185’inci Şırnak Damla Gönüllülük hareketi projesi kapsamında Türkiye’nin farklı 28 ilinden 36 kişilik ekip Şırnak ziyareti gerçekleştirdi. 10 günlük program kapsamında daha önce birbirlerini hiç tanımayan 18-29 yaş arası 36 kişi, 3 görevli koordinatör eşliğinde Şırnak kent merkezi ve ilçelerinde çeşitli ziyaret ve etkinlikler gerçekleştirdi.
Silopi’ye bağlı Çiftlik köyü Çiftlik Ortaokulu'nda program yapan gönüllü ekip, okulun duvarına resimler, figürler çizerek öğrenciler ile müzik eşliğinde şarkılar söyleyip oyunlar oynadı.
10 günlük programın ardından Şırnak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı KYK kız yurdunda veda yemeği düzenlendi. Burada canlı müzik eşliğinde gönüllerince eğlenen kızlar, programın sonunda duygu dolu anlar yaşadı. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdullah Ayar, “Damla Gönüllü projesi ile bakanlığımızın çok önemli projelerinden bir tanesi, bu proje ilimizde 10 gündür yaklaşık 37 ilden gelen 37 değişik gönüllü gençlerle birlikteyiz. Şu 10 gün içinde çok değişik kültürler, kendi yörelerindeki kültürleri, ilimizdeki insanlarda, gençlerde, alilerde, köylülerle de paylaştılar. Birbirinden güzel etkinlikler yapıldı. Gerek okullarda gerek camilerde, gençlerimizde, öğrencilerimizde çok değişik etkinlikler yapıldı. Zaten projenin amacı karşıt kültür değişimini, anlayışını lanse etmekti. Bu doğrultuda çok başarılı bir süreç geçti. En kıymetli projelerden bir tanesi Şırnak’ımızla ilgili mutlaka öğrenmek istedikleri bütün güzellikleri Türkiye’ye lanse etmeleri konusunda çok önemli deneyimleri oldu. Tabii burada yereldeki gençlerimiz, ailelerimiz, köylülerimiz çok iyi bir etkileşime girdiler. Şırnak’ın kültürünü 37 İl’e yayacağız. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Umarım bundan sonraki süreçlerde de gönüllülerimize, elçililerimize, gençlerimize ev sahipliği yapmaya devam edeceğiz. Şırnak’ta güzel şeyler oluyor, Gençlerimiz, insanlarımız yönünü spora, aktiviteye, sanata çevirmiş durumdalar. Buna çaba gösteriyoruz. Ve eminim ki bunun güzel sonuçlarını göreceğiz ve görmeye de devam edeceğiz” dedi.
"Hem çok şaşırdım, hem çok duygulandım"
Kayseri’den gelen ve Damla Şırnak Projesi koordinatörü olan Ayşegül Engin, Şırnak’ta duygusal geçişler yaşadığını ve Şırnak’a gelerek çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Ben çok duygulandım açıkçası böyle güzel duygular yaşayacağımı gelirken pek kestirememiştim. Hem çok şaşırdım, çok duygulandım. Mesela esnaf ziyareti yaptığımda, bir manavcı amcaya uğradım, alışveriş yapıyordu müşteriler o sırda beni görünce hemen durdu, nereden geldiğimi sordu? Müşterilerin hiçbiri karışmadı bizim sıramız var neden onunla ilgileniyorsun diye. Hepsi de benimle ilgilendi. O kadar sıra olmasına rağmen ben çok şaşırdım. Gittiğim ilde Şırnak’ı hep öveceğim, ben çok sevindim Şırnak’a geldiğim için.
Damla Projesi Gençlik Ve Spor Bakanlığı’na bağlı bir proje, Türkiye’nin dört bir yanından geliyoruz Uluslararası öğrencilerimizde var. Bir arkadaşımız Malezya’dan, Endonezya’dan geldi. Buraya gönüllüler yapmaya, insanlardan manevi şeyler almaya ve insanlara manevi şeyler satmaya geldik” diye ifade etti.
"Şırnak'ın misafirperverliği beni çok etkiledi"
Eskişehir’den ikinci defa Şırnak’a geldiğini belirten İsmihan Sülük ise, “İkinci defa geliyorum gerçekten ilk geldiğimde bir korku içerisindeydim. Çünkü burayı bilmiyoruz ve belli başlı önyargılar var; Ama buraya geldikten sonra buranın yerel halkıyla tanıştıktan sonra, onların misafirperverlikleri beni çok etkiledi. Geldiğim yerden de misafirperverlik var ama buranın hissiyatı, kadim şehir oluşu, gerçekten bende çok derin hissiyatlar bıraktı. Gitmeyi asla istemiyorum. Bir yanım burada yarın gideceğiz ama bir yanım hep burada çocuklarla kalacak. İyi ki buraya geldim, iyi ki Damla Gönüllüsüyüm, Okyanusta birer damla olmayı tavsiye ediyorum. Burada çok başka hissiyatlar içerisindeyim gerçekten buraya geldiğimi zaman bunları yaşayacağımı düşünmüyordum. Bu arada çeşitli kiliselere gittik. Özellikle Süryani Kilisesine mesela ben buralarda Süryanilerin yaşadığını bilmiyordum. Aynı zamanda El-Cezer-i’nin mezarının burada olduğunu bilmiyordum. HZ.Nuh’un Gemisinin Ağrı’da olduğunu biliyordum. Ve çoğu zenginliklerin farkında değildim. Çeşitli yerleri gezdik ilk başta buraların tarihi dokusunu, daha sonra Süryani çocuklarla çeşitli etkinlikler yaptık. Onlarla oynadık, onların gülümsemesine sebep olduk. Gözlerindeki ışıltı bizlere enerji verdi” diye belirtti..