Peygamber Efendimizin hayatını kendimize örnek tutmamız gerektiğini vurgulayan Vaiz Gökalp, "Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle Ahsen-i takvim üzerine yaratılmış olan insanı, varlık âleminde değerli kılan şey fıtratına uygun bir ömür sürmesidir. Bu sayede hem dünyada hem ahirette saadete kavuşur. Bu saadeti, bu huzuru elde etmenin yolu, İslam'ı hayatımıza yansıtarak Müslümanca bir hayatı sürdürmekle mümkündür. Dolayısıyla Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şahsiyet inşasında böylesi bir toplumla inşası için ancak fert fert, Müslüman şahsiyetin inşası İslam'ın ortaya koyduğu kaide ve kuralları hayatımıza yansıtarak mümkün olabilir. Bu anlamda Kur'an'ı hayatına yansıtarak bize örneklik teşkil eden Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)'ın bu noktadaki hayatı bizim için çok önemli bir örnektir. Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam)'ın ahlakına işaret eden Cenab-ı Allah Ahzap Suresi 21. ayette 'Allah'ı çokça anan ve ahiret gününü umanlar için şüphesiz Allah'ın resulünde bir örneklik vardır' diye buyurmuştur. Bir toplumun inşasını sağlayabilmek için önce toplumu oluşturan fertlerin bireysel olarak kendilerini düzeltmeleri gerekir. Bu noktada Peygamber Efendimizin bize hayatıyla örnek verdiği hayatı kendimize yansıtarak düzeltip ondan sonra bir toplum inşasına geçebiliriz. Bu noktada Ahzap suresinin bize verdiği mesaj her Müslümanın idolü ve rol modeli peygamber efendimiz Hz. Muhammed'dir. Ali İmran suresinin 51. ayetinde 'Ey resulüm ümmetine de ki eğer Allah'ı seviyorsanız bana ittiba ediniz' yani Cenab-ı Allah'ı sevmenin yolu peygamber efendimiz Hz. Muhammed'i kendimize örnek almakla, onun yolunda gitmekle mümkün olabilir. Bir bedel ödemeden, Peygamber Efendimizi kendimize örnek almadan Müslümanlıktan bahsedilmesi uygun değildir. Cenab-ı Allah Kalem Suresi'nin 4. ayetinde 'Ey resulüm şüphesiz sen büyük bir ahlak üzere yaratıldın' buyurmaktadır. Bu ayet mesajı ile bütün Müslümanların örnek alması gereken şahsiyet Efendimiz Aleyhissalatu vesselam'dır. Her Müslüman, toplumun inşası için önce bireysel olarak güzel bir ahlak ile Peygamber Efendimiz 'in hayatını kendisinde yaşatmaya gayret etmelidir ki böylesi Allah katında sevilen bir toplumun inşası mümkündür. Yine Hucurat Suresi'nde Peygamber Efendimiz hakkında 'Şüphesiz sizin Allah katında en kıymetli olanınız takva sahibi olanınızdır' diye buyurulmaktadır. Allah katında değer mal ile mülk ile makam ile mevki ile değil, hepimiz Allah katında bir tarağın dişleri gibi eşit seviyedeyiz. Ama Allah katında değerli olmak istiyorsak, Allah katında makbul bir kul olmak istiyorsak bu noktada bizim dikkat etmemiz gereken şey takvadır. Takva nedir? diye soracak olursak kısa ifadeyle Allah Teâla'nın emirlerine ve yasaklarına sarılmaktır." ifadelerini kullandı.
"Peygamberlerin Hayatına Baktığımız Zaman Her Zaman Ahlaki Çöküş Yaşayan Kavimlere Cenab-I Allah Peygamber Göndermiştir"
Gökalp, "Tarih boyunca baktığımızda ilk peygamber Hz. Adem (aleyhissalatu vesselam) ile peygamberlik silsilesinin son halkası peygamber efendimiz (aleyhissalatu vesselam)'a kadar bakıyoruz ki bütün peygamberlerin hayatına baktığımız zaman her zaman ahlaki çöküş yaşayan kavimlere Cenab-ı Allah peygamber göndermiştir. Peygamber efendimiz (aleyhissalatu vesselam)'ın da içinde bulunduğu topluma baktığımızda Caferi Tayyar'ın Habeşistan kralı Necaşi'ye söylediği şu sözler ile yaşadığımız toplum cahiliyenin zirvesini yaşıyor. Zalim zulmünde zirve yapmış, haksız haklıya zulmeder, güçlü güçsüzü ezer, sıla-i rahim yapmayız, kimseye itibar etmezdik. Kimin gücü kime yeterse ona zulmederdi. Putlara tapar, diri diri kız çocuklarını toprağa gömen bir toplumdan kaçarak geldik diye anlatmıştı. Bütün peygamberlerin hayatına baktığımız zaman mutlaka ahlaki bir çöküşün olduğunu görüyoruz. Nitekim peygamber efendimiz aleyhissalatu vesselam bir hadis-i şeriflerinde "Ben şüphesiz güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur. Onun için bütün peygamberlerin bütün insanlara hasetten içinde yaşadıkları topluma mesajları güzel ahlakı tamamlamak içindir. Birkaç tane hadis-i şeriflerinde peygamber efendimiz aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuştur: 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Seni mahrum edene sen ihsanda bulunacaksın, sana zulmedeni affedeceksin, sana uğramayanı sen ziyaret edeceksin. Birbirinizi sevmedikçe gerçek manada hakiki mümin olamazsınız.' Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir, sizden biriniz kendisi için arzu ettiğini Müslüman kardeşi için arzu etmediği sürece gerçek anlamda mümin olamaz. Hastayı ziyaret edin, açı doyurun' diyor Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Bu da gösteriyor ki Kalem suresinin 4. ayeti ile tavsiyelerine baktığımız zaman Peygamber Efendimiz'in ne kadar güzel bir ahlaka sahip olduğunu, insanlığın ancak güzel ahlak ile kurtuluşa ereceğini görüyoruz. Allah'a ulaştıran yolda, cennete giden yolda tek örnek fahri Kâinat Efendimiz aleyhissalatu vessellemdir. Onun güzel ahlakı ile insanlık hayat bulacak ve huzur bulacaktır. İçinde bulunduğumuz buhran ve bunalımlardan kurtulmak istiyorsak takip edeceğimiz rol ve idolümüz fahri Kainat Efendimizdir. " dedi.