Şırnak’ın Silopi ilçesinde, Çiftçi Serdar Soysal, 600 dönümlük arazisinde yetiştirdiği sebze ve meyvelerle, bölge halkına istihdam sunuyor.
Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Özgen Köyü`nde yaşayan Çiftçi Serdar Soysal, devlet desteğiyle 600 dönüm arazisinin, 250 dönümünde yetiştirdiği zeytin ve meyvelerle hem çiftçilere örnek oluyor hem de mevsimlik işçi olarak çeşitli illere giden bölge halkına bulundukları yerde iş imkânı sağlıyor.
Soysal, 2007 yılında devletten aldığı yüzde 50 destekle, 600 dönüm arazisinin 250 dönümüne, zeytin ekimi için çalışma başlattı.
Arazisinden 5 kilometre uzaklıkta bulunan su kaynağını, 300 metrelik sondajla, kendi topraklarına ulaştırmak için sulama sistemi kuran Soysal`ın bu çabası, 4 yıl sonra sonuç verdi ve 8 bin 500 zeytin ağacından her yıl yaklaşık 100 ton ürün almaya başladı. Farklı meyveler de yetiştiren Soysal, bir taraftan çiftçiye örnek olurken bir taraftan da mevsimlik işçi olarak ülkenin farklı bölgelerine giden 30 kişiye, bulundukları yerde istihdam imkânı sunuyor.
600 dönüm ekili arazisi bulunduğunu, bunun 250 dönümünde zeytin, 80 dönümünde fıstık üretimi yaptığını belirten Soysal, 13 dönüm üzerinde kapalı serası, 10 dönüm arazide de kayısı ve nar bahçelerinin olduğunu dile getirdi.
Zeytin üretiminde öncü olmak için yaptığı çalışmaların sonuçlarını aldığını belirten Soysal, 8 bin 500 ağaçtan elde ettiği zeytini işletmek üzere Gaziantep`in Nizip ilçesindeki fabrikalara gönderdiğini ifade etti.
12 yıl önce bu işe giriştiğini anlatan Soysal, “2007 yılında zeytin fidanlarını getirdik. Bölgede öncü çiftçilerden biriyiz. Önceden böyle bir çalışma yoktu. Biz öncü olmayı denedik, başardık ve yetiştirdik. Yaklaşık 3-4 yıldır verim alıyoruz, istihdam sağlıyoruz. Geleceğe yönelik planlarımız var. Zeytin ağaçlarının tarihi, yaklaşık 300-400 yıla kadar dayanıyor. Bunun araştırmasını yaparak bu işe giriştik. Şu anda devlet de yüzde 50 destek veriyor. Bu bahçeyi uzun uğraşlar sonucunda bu seviyeye getirdik. Ağaçlarımız şu anda 12 yaşında. Yaklaşık 4 yıldır da verim alıyoruz. Biz bu ürünün yağını çekiyoruz, fabrika ve sofralara sunuyoruz. Ülke ekonomisine ciddi bir katkıda bulunuyoruz. Ülkemizde zeytinin yeri çok önemlidir. Yaklaşık 250 dönüme varan bir arazimiz var. Hepsi zeytinlik, Gemlik ve Ayvalık çeşidimiz var.” dedi
Yağışlardan dolayı geç hasada bağladıklarını belirten Soysal, “Bu sene yağışlardan dolayı biraz geciktik. Normalde zeytin aralık ayında toplanır. Şu anda bitirmek üzereyiz. Yaklaşık 9 bin ağacımız var. Her ağaçtan 8 ile 10 kilo verim alıyoruz. Toplam yaklaşık 100 ton ürün alıyoruz. Öncelikle ürünleri Şırnak merkez ve ilçelerinde yani bölgemizde almak isteyen vatandaşlarımıza veriyoruz. Daha sonra bunu Gaziantep`in Nizip ilçesine gönderip, fabrikalarda yağını çektiriyoruz. Şu anda burada 30 kişi çalışıyor. Sulama sisteminde 5-6 kişi çalışıyor. Budanmasında 5-6 kişi çalışıyor. Toplam 30 kişi çalışıyor. Teknolojiyi takip ederek işin yükünü biraz daha azaltmaya çalışıyoruz. Tabi şartlar biraz zor, yağışlar aralıksız devam etti. Toplamamıza fırsat vermedi.” ifadelerini kullandı.
Soysal son olarak şunları söyledi: "Ödüllü bir çiftçiyiz, 2011 ve 2012’de en iyi çiftçi seçildik, Bakan Bey bizi ödüllendirdi. Bu sadece zeytinlik bir alan… Daha kaysı bahçesi var, Siirt fıstığı ve seracılık var. Bunlar da devam ediyor. Şu anda bizim 600 dönüme yakın ekili arazimiz var. 250 dönüm zeytinlik, 80 dönüm Siirt fıstığı, 13 dönüm kapalı alan sera, 10 dönüm kayısı bahçesi, nar bahçemiz var. Kısacası, devlet yapmak isteyen çiftçilere destek veriyor. Mazot ve gübre olmak üzere her alanda destek veriyor. Ama zeytin ağaçlarının dikimine devlet yüzde 50 destek sağlıyor. Bu destekler tek sefere mahsustur, dikim zamanında ondan sonra yetiştiriyorsunuz. Yaklaşık 8-9 yıldır bunun büyümesi için; ilaçlama, gübreleme, sürme, budama ve ilaçlama yaptık. Son 3-4 yıldır verim alıyoruz. Verimi de yavaş yavaş büyüyecek. Bizim bölgemizde zeytincilik yoktu. 2007 yılında başladığımız andan itibaren çoğalıyor. Kapımın önünde iş var, neden diğer farklı illere gideyim ki, sabah gelirim çalışırım, akşam evime gider yatarım. Çoluk çocuğumun içinde olurum. Bu daha avantajlıdır.”