Silopi İlçe Ziraat Odası Başkanı Agit Haşimoğlu 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.
Silopi İlçe Ziraat Odası Başkanı Agit Haşimoğlu yayımladığı mesajında, “Ülkemizin kalkınmasında başrol oynayan ve nasırlı elleriyle toprağa hayat veren tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü kutlar, Alınterinizin karşılığını bulacağınız bol ve bereketli bir yıl geçirmenizi dilerim” ifadelerine yer verdi.
DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ
14 Mayıs Çiftçiler günü çiftçilerin eksiklerini ve yapılması gerekenlere dikkat çekmek amacıyla kutlanmaktadır. 14 Mayıs 1946 Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu`nun kuruluş tarihidir. Bu kuruluşun kısa adı İFAB` tır. Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu`nun kuruluş günü olan 14 Mayıs yalnız bizde değil kuruluşa üye bütün ülkelerde Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Tarım demek gıda güvencesi demektir. Üretimin artırılması şart. Gıda güvencemizi sağlamak için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız” dedi. Bayraktar, Dünya Çiftçiler Günü’nde şu mesajları verdi: Türk çiftçisi, 82 milyonluk ülke nüfusunu, 5 milyonu aşkın sığınmacıyı, mülteciyi ve yabancıyı, 45-50 milyon turisti doyurmak için gece gündüz çalışıyor. Çiftçimiz, yağmur, çamur demeden zor tabiat koşullarına göğüs gererek üretiyor. Tüm zorluklara rağmen tarlasından, bağından, bahçesinden, ahırından, ağılından kopmayı düşünmüyor. Bütün dünyanın gıptayla baktığı, medeniyetin beşiği, bu bereketli topraklarda üretmek boynumuzun borcu. Karnımız bu emektar çiftçi sayesinde doyuyor ancak üzülerek söylüyorum ki, çiftçimizin kıymetini bilmeliyiz.
Çiftçiler diğer kesimlerin üçte biri oranında bir gelir elde etmekte. Bu durum sürdürülebilir değil. Yoksulluk, kıtlık ve açlıkla mücadele etmek için üretimi artırmak şart. Üretimin artarak devam etmesi için çiftçilerimizin yeterli gelir elde etmesi önemli. Bunu sağlamak için sektörün başlıca sorunlarının çözüme kavuşturulması gerekir.
Cumhuriyetimizin 100. yılında 90 milyonluk Türkiye nüfusuyla birlikte 60 milyon turisti besleyecek, tarım ve gıdada 40 milyar dolarlık ihracat geliri, gıda sanayi ile birlikte 200 milyar doların üzerinde üretim değeri sağlayacak kapasiteye sahibiz. Ülkemizin, tarımda bulunduğu bölgenin yıldızı olacağına yürekten inanıyoruz. Yeter ki ülkemizin tarımdaki potansiyeli harekete geçirilsin. Hedefimiz; bütün sorunlarını çözmüş, örgütlenmesini tamamlamış, verimli üretimi yakalamış, dünya ile rekabet eden, üreticisine istikrarlı gelir sağlayan, tüketicisine bol ve makul fiyatlarla ürün sunan, başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere çevre ülkelerin gıda açığını kapatan bir tarım sektörü oluşturulmasıdır. Bunun için üreticiyi merkez almış, istikrarlı, sorun çözen, geleceği planlayan politikalara ihtiyacımız var. Unutmayalım, çiftçimiz kazanırsa ülke kazanır.
ÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUNLAR
Şemsi Bayraktar, üretimin artması için çözüm önerilerini şöyle sıraladı: Tarımda ekonomik örgütlerin fonksiyonel olması, idari ve mali yönden güçlendirilmesi ve profesyonelce yönetilebilmesi için gerekli mevzuat değişiklikleri yapılmalıdır. Parçalanmış arazi ve işletme yapısıyla verimli tarımsal üretim yapmak imkansızdır. Toplulaştırma yapılabilecek 8,2 milyon hektar alan hızla toplulaştırılmalıdır. Verimli tarım arazileri korunmalı, Toprak Koruma Kurullarında Ziraat Odası temsilcisi zorunlu olarak yer almalıdır. Meraların tespit, tahdit (Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma), tahsis ve ıslah çalışmaları hızla tamamlanmalı, meraların amaç dışı kullanımı önlenmelidir. İntikali yapılmamış arazilerde intikal işlemlerini hızlandırmak için, 15 Mayıs 2018 tarihine kadar uzatılan tapu harcı muafiyeti devam ettirilmelidir. 2 B arazilerinin, tarım arazisi olarak korunması kaydıyla çiftçimize satışında rayiç bedel, tarımsal arazi rayiç bedeli üzerinden belirlenmelidir. Tarımsal üretim yapan bütün çiftçilerin çiftçi kayıt sistemine dâhil edilmesi ve desteklerden yararlanması sağlanmalıdır. Altyapı yatırımları tamamlanamadığı için sulamaya açılamamış 1,9 milyon hektar alan hızla sulamaya açılmalıdır. Gübre, mazot, ilaç, tohum, elektrik, yem, sulama ücreti gibi girdi maliyetleri makul düzeylere çekilmelidir. Gübre ve yem dışındaki girdilerdeki KDV oranı kadar bir miktar çiftçimize destek olarak verilmelidir. Çiftçilerimize verilen doğrudan destekler, Tarım Kanununda öngörüldüğü gibi gayri safi yurtiçi hâsılanın yüzde 1’ine çıkarılmalıdır. Tarımsal desteklerden alınan yüzde 2 ile yüzde 4 arasında değişen stopaj kesintisi kaldırılmalıdır. Tarımda kullanılan elektrikteki enerji fonu ve TRT payı kaldırılmalıdır. Çiğ sütte tavsiye fiyatı, damızlık hayvanların kesime gitmesinin önlenmesi, üretimin sürdürülebilmesi için 1,5 süt/yem paritesi dikkate alınarak artırılmalıdır. İthalattan vazgeçilmelidir. Tarımda ihracat desteklenmeli, tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilmelidir. Dekar başına 1 liradan 5 liraya yükseltilen yeraltı suyu kullanım ücreti yeniden 1 liraya düşürülmelidir. Ziraat Bankası’nın, tarımsal kredi faizleri indirilmelidir. Tarım sigortalarında primler çiftçimizin ödeyebileceği seviyelere çekilmeli, sigorta kapsamı genişletilmelidir. Tarım Bağ-Kur aylık prim ödeme gün sayısı 26 günden 2008 yılında olduğu gibi 15 güne indirilmelidir. Çiftçilerimize, prim ödedikleri her yıl için, 90 gün fiili hizmet zammı (yıpranma payı) verilmelidir. Kadın çiftçilerimizin, sigortalı olmadan önce gerçekleşen doğum nedeniyle hizmet borçlanması yapabilmesi sağlanmalıdır. Çiftçilerimize muafiyette geçen süreler için borçlanma imkânı verilmelidir.