Şırnak İl Müftüsü Ahmet Dilek'ten Miraç Kandili Mesajı

Şırnak İl Müftüsü Ahmet Dilek , Miraç Kandili münasebetiyle bir mesaj yayımladı.

Şırnak İl Müftüsü Ahmet Dilek, Miraç Kandili nedeniyle mesaj yayımladı. Dilek, Yüce Allah, gönderdiği peygamberlerini tebliğ görevi ile baş başa bırakmamış, onları vahiyle yönlendirdiği gibi, zaman zaman çeşitli mucizelerle de desteklemiştir. İşte Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a)'in en büyük mucizelerinden biri de Miraç hadisesidir”dedi.

Miraç Kandili nedeniyle Şırnak İl Müftüsü Ahmet Dilek, açıklamalarda bulundu. Dilek, “Kelime olarak “yükselmek, yükseğe çıkmak, yükselmeyi sağlayan vasıta” anlamlarına gelen Miraç; insanlığın kurtuluşu için gönderilen Sevgili Peygamberimizin, Cenab-ı Hakk’ın sonsuz kudretinin eserlerini temâşa ederek, O’nun huzuruna yükseldiği mukaddes ve manevî bir yolculuk, kâinatın yüce yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen mucizevî bir buluşmadır”diye ifade etti.

“Mescid-İ Aksa'dan Sonraki Miraç Yolculuğu”

“Bir gece vakti, Cebrail (a.s), Peygamberimizi, "Burak" adındaki bir binitle Mekke'deki Mescid-i Haram'dan alıp, Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya götürmüştür. Birçok hikmet ve ilâhî sırları bünyesinde barındıran bu gece, İsra sûresinin ilk ayetinde şöyle ifade edilmektedir: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” Mescid-i Aksa'dan sonraki Miraç yolculuğu hakkında bilgilerimiz Peygamberimizin hadisi şeriflerine dayanmaktadır. Bu konudaki hadislerde; Peygamberimizin Cebrail'in refakatinde, hiçbir insana nasip olmayacak bir şekilde, zaman ve mekân boyutlarını aşarak göklere yükseldiği, pek çok manevî makam ve mevkinin kendisine gösterildiği, nihayet Yüce Allah’ın huzuruna çıktığı geniş bir şekilde anlatılır.

Miraç; hicretten bir buçuk yıl kadar önce, Milâdî 621 yılında, kameri takvime göre Recep ayının 27. gecesinde, Peygamberimizin amcası Ebu Talib ile eşi Hz. Hatice'nin vefât ettiği, müşriklerin baskılarının arttığı, Taif ziyaretinde saldırıya uğradığı ve müşriklerin baskılarına dayanamayan bazı Müslümanların Habeşistan'a göç etmek zorunda kaldığı bir zamanda vuku bulmuştur”.

“Müminlere Miraç Hediyesi Namazdır”

“Miraç’ın, müminleri ilgilendiren yönü, mahiyetinden daha çok, sonucu ve bu sonuçtan alınabilecek işaret ve mesajlardır. Peygamberimizin, Yüce Allah’ın huzuruna yükseldiği en mânâlı ve en büyük mucizelerinden biri olan Miraç, Rasülullah’ın şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir yükseliş ufkudur. Bu hadisede; maddî ve manevî yükselişe, bütün süfli duygulardan, her türlü kötülüklerden arınarak gerçek kulluğa, en yüce mertebeye erişmeye işaret vardır. Miraç’ta; çalıştığı zaman insanın maddî ve dünyevî mesafeleri kısaltabileceği, yerlere, göklere ve denizlere hakim olabileceği mesajları mevcuttur.Miraç olayının,en önemli sonuçlarından birisi hiç şüphe yok ki, İslâm dininin temel direği ve müminlere bir Miraç hediyesi olan namazdır. Onun içindir ki, "Namaz mü’minin Miracı"dır. Nasıl ki, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), Miraç'ta vasıtalardan arınmış olarak, Mevlâsı ile buluştu ise; mümin de namazda vasıtasız olarak doğrudan doğruya Rabbinin huzuruna çıkar, sadece O'na kulluk etme ve sadece O'ndan yardım isteme fırsatı bulur. Mümin günde beş vakit namazını dikkatle ve huşu içerisinde kılacak olursa, o namaz onun için bir Miraç olur ve kul onunla Hakk'a yol bulur. Miraç'ın diğer bir önemli sonucu, Bakara sûresinin son iki ayetinin nazil oluşudur. "Emenerrasûlü" diye de anılan ve yatsı namazlarından sonra mihrâbiye olarak okunan bu mübarek ayetlerde; ilâhî emirler karşısında mutlak itaate yönelen müminlerin inançlarındaki sadakatleri ifade edilmektedir.”

“ Bu Gece Yalnız Allah'a İbadet Etmeli”

Miraç'ın bir başka sonucu ise, Hz. Peygamber'in ümmetinden, Allah'a şirk koşanlar dışındakilerin affedilebileceklerinin va'dedilmiş olmasıdır. İnsan bilerek ya da bilmeyerek günah işleyebilir. İşlenen günahlardan dolayı pişman olmak ve Allah'tan af dilemek, bir daha günah işlememeye azmetmek kaydıyla, Allah Teâlâ işlenen günahları affedebilir. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır:

"Şüphesiz Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bunun dışında kalanları ise dilediği kimseler için bağışlar. Allah'a şirk koşan kimse, şüphesiz büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur." (Nisa, 48) Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vahyedilen, insanlığı mutluluğa götürecek prensipleri de hatırlamak lazımdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de Miracın ruhî hallerinden söz edilirken: "Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti" (Necm, 10) buyurulmaktadır.

Bu vahyedilen hakikatler şunlardır: Yalnız Allah'a ibadet etmeli, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalı, anne-babaya iyi davranmalı, hısım akrabaya, fakir ve yoksullara yardım etmeli, israf ve cimrilikten sakınarak kazancı yerinde harcamalı, çocukları öldürmemeli, toplumu ve aileyi temelinden sarsan zinaya ve ona teşvik eden sebeplere yaklaşmamalı, insan hayatına saygı göstermeli, yetimlere iyi davranarak onların haklarını korumalı, verilen sözde mutlaka durmalı, ölçü tartıda ve her söz ve davranışımızda doğruluğa dikkat etmeli, hile yapmamalı, bilinmeyen bir şeyin ardına düşüp körü körüne onun peşinden gitmemeli, yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürümemelidir”.

“Miraç Gecesi Güzellikleri Barındıran Mübarek Bir Gecedir"

"Bu sayılan prensipler; fert ve toplumun manevî huzuru, iyilik ve güzelliklerin kaynağı ve ahlâkî seviyenin yükselmesi için gerekli olan evrensel prensiplerdir. İşte Miraç gecesi bu güzellikleri barındıran mübarek bir gecedir.

Bu geceyi ihya ederken bu gecede vahyedilen gerçeklere kulak vermeli, Miraç Kandili aydınlığını fırsat bilerek çeşitli sebeplerle lekelenen kalplerimizi önce tevbe ve istiğfarla temizlemeli, sonra da Allah’a ve O’nun yarattıklarına karşı sevgi ile doldurarak iyi bir kul, kamil bir mümin olmaya gayret göstermeliyiz. Fitne, fesat, gıybet ve iftira gibi bizi birbirimize düşman eden kötülüklerden uzak durmalı, dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak kucaklaşmalıyız.Bu kandilin ışığında, "Müminler ancak kardeştirler." "Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin." ayetlerindeki tavsiyeleri bir kere daha düşünmek suretiyle, birlik ve beraberlik, kardeşlik ve yardımlaşma, sevgi ve saygı gibi duygularımızı pekiştirmeliyiz”.

“Depremin Acısı Hala Yüreklerimizde”

“ Depremin acısı hala yüreklerimizde,6 Şubat 2023 tarihinde, tam bir yıl önce yaşadığımız büyük deprem felaketi başta olmak üzere vatanımızın, milletimizin ve tüm insanlığın bu tür felaketleri yaşamaması için samimi bir kalp ile dua edelim. Yüce Rabbim Miraç Kandilimizi mübarek kılsın. Bu gecelerden istifade etmeyi bizlere nasip etsin. Günahlarımızı, hatalarımızı, kusurlarımızı bağışlasın. Dualarımızı, yaptığımız ve yapacağımız ibadetlerimizi makbul eylesin. Bizi razı olan ve razı olunanlardan eylesin.

Hakkı hak bilip hakka ittiba, batılı batıl bilip batıdan kaçınanlardan eylesin. Devletimize dirlik, milletimize birlik nasip etsin. Geçmişimize rahmet, dirilerimize merhamet etsin.

Dualarımızın makbul eylesin. Miraç Kandili, kendimiz, ailemiz, vatanımız, milletimiz ve tüm ümmet-i Muhammed için birlik, beraberlik ve kardeşliğe vesile olsun” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Şırnak Haberleri