Dursun Özbek: 'Şampiyonlukla ilgili tereddütümüz yok'

Dursun Özbek: 'Şampiyonlukla ilgili tereddütümüz yok'
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, şampiyonluk yolunda herhangi bir tereddütlerinin olmadığını ve bu odakla çalışmaya devam edeceklerini söyledi.Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, bir kozmetik firması tarafından...

Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, şampiyonluk yolunda herhangi bir tereddütlerinin olmadığını ve bu odakla çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, bir kozmetik firması tarafından gerçekleşen söyleşide sarı-kırmızılı camianın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Galatasaray'ın emek verilmesi gereken, üzerinden hassasiyetle durulması gereken konumda olduğunu dile getiren Özbek, “Dolasıyla başkanın sabah iş yerinde olması gerek. Başkanın da her şeyden haberdar olması gerek olduğunu düşünüyorum. Daha önceki başkanlık dönemimde de böyleydi. Rahmetli Duygun ağabey döneminde de başkan yardımcısıydım. O zaman da böyleydi. Şu anda da böyle. Bundan dolayı ziyadesiyle memnunum. Mesaimi alıyor olarak bakmıyorum. Galatasaray'a hizmet etmek için geldik. Bu hizmeti de layıkıyla yapmak zorundayız. Onun için geçen geç vakitlere kadar Galatasaray'a mesaimizi veriyoruz. Galatasaray'ı iyi günlere taşımaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Tamamen şampiyonluk odaklı çalışıyoruz”

Şampiyonlukla ilgili tereddütlerinin olmadığına dikkat çeken Başkan Özbek, “Tamamen şampiyonluk odaklı çalışıyoruz. Bu tip Pazar akşamı gibi yol kazaları olabilir. Bu sporun içerisinde var. İlk defa da olmuyor. Dolasıyla çok iyi bir kadromuz var. İyi bir teknik kadromuz var. Çok kuvvetli bir yönetim kadromuz var. Dolasıyla biz normal bir şekilde başka takımlara karşı da kaybettik. Hiç etkilenmiyoruz. Okan hocanın da dediği gibi şampiyonluğun en kuvvetli adayı yine Galatasaray'dır. Puan sıralamasına baktığınız zaman bunun bu şekilde olduğu net olarak gözükmekte” cümlelerine yer verdi.

“Gomis bizim sembol oyuncumuz”

Alanyaspor maçında oyuna alınmamasından dolayı gelecek müsabakalarda forma giymek istemeyen ancak sonrasında özür dilemesiyle affedilen Bafetimbi Gomis'in durumuna da ilişkin Özbek, “Herkesin Galatasaray ile uğraştığı bir dönemdeyiz. Bizim mücadele ettiğimiz rakiplerimiz şu anda bir koalisyon halinde hepsi yukarıdan aşağıya Galatasaray'ı yıpratmak ve çelme takmak için uğraş veriyorlar. Normal ailelerimiz içinde de çoluğumuz, çocuğumuz var, bazen problem yaşıyoruz. Bunlar aile içi problemleri. Gomis'in bir maçta sakatlığı vardı, çıkmadı. Hemen olayı köpürttüler. Basın da buna destek verdi. Aile içerisinde olabilecek normal olayların dışında bir şey yok. Bugün Gomis yine bizim sembol bir oyuncumuz. Galatasaray'ın aslanıdır Gomis. Aynen öyle de kalacaktır. Gomis'le bizim düşüncelerimiz, uzun vadede Galatasaray'a nasıl hizmet eder, şeklinde. Biz bunun bir problem ya da sorun olarak yansımasından da şikayetçiyiz. Sıkıntılar olabilir. Bazen kızabilir, sinirlenebilirsin. Aile olmanın özeliklerinden, bunun en kısa sürede çözüme ulaştırılmasını gerektirir. Bizde onu yaptık, Gomis'le birlikte” şeklinde konuştu.

TFF'ye olan ziyareti hakkında

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) yaptığı ziyarete de açıklık getiren Dursun Özbek, “Kulüpler olarak bizim belli organlarımız var. Bunun tepedeki şemsiye olarak Türkiye Futbol Federasyonudur. Onun altında olarak da liglerimiz var. Ayrıca da Süper Lig kulüpleri başkanları tarafından oluşturulmuş Kulüpler Birliği Vakfı var. Bu vakıf olarak, zaman zaman kulüplerin başkanları olarak bir araya geliyor ve Süper lig de oluşmuş sorunları tartışma fırsatımız oluyor. Ayrıca da Kulüpler Birliği Vakfı da TFF ile istişare halinde sorunları oraya iletiyor. Beraber çözüm arayışı içerisindeyiz. Son derece güzel bir diyalog var. Şimdi rekabetin saha içerisinde kalması için, netice de biz sportif bir faaliyette bulunuyoruz. Çok büyük bir ekonomiyi ifade eden futbolun, Türkiye'de sevilmesi, büyümesi, gelişmesi için bütün kulüpler çaba sarf ediyor.

Sorunlarımızın ortak olduğunu düşünüyorum. Galatasaray'ın sorunuyla Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın Trabzon'un, Sivasspor, diğer takımların farkı yok. Sorun aynı. Ben diyorum ki bir sorun varsa, Süper ligle ilgili, hakemlerle ilgili bir sorun varsa zaten bu ortak bir sorun. Biz Kulüpler Birliği'nde bir araya geliyoruz. Federasyonu zaman zaman davet ediyoruz, onlar geliyor. Zaman zaman onlar davet ediyor, biz oraya gidiyoruz ve sorunlarımızı bu camia içerisinde çözmeye çalışıyoruz. Federasyonla ilişkinin bu seviyede olması lazım. Ne zaman siz münferiden gitmeye başlarsanız o zaman bunun yorumu farklılaşıyor. Şimdi Ali Bey (Koç) gitti, arkasından ben gittim. Sonrasında farklı biri gidecek. O zaman işin çözüm üreme kısmında sorun ortaya çıkıyor. Bir de bu sürekli olursa, yani bu hafta gittiniz, 15 gün sonra bir daha gittiniz, 20 gün sonra bir daha gittiniz. Bunun böyle çok sık tekrarlanması izahta güçlük getiriyor. Benim federasyona gitmemde ki sebep, federasyon başkanına; ‘Nedir, ne konuşuluyor' diye sordum. Futbolun problemleri varsa bu bir takıma ait değil. Bütün takımların problemleri var. Ortak bir toplantı da konuşulması gerekirken, neyi çözmeye çalışırız. Kendisine sadece bunu sormak için gittim” değerlendirmesinde bulundu.

“Şampiyonluk sorunu Fenerbahçe maçına kadar çözülmüş olacak”

Şampiyonluğun Fenerbahçe ile oynayacakları maça kadar belirleneceğini düşündüğünü sözlerine ekleyen sarı-kırmızılıların başkanı, “Biz Fenerbahçe - Galatasaray derbisine büyük bir önem addetmiyoruz. Sıradan, normal bir lig maçlarından bir tanesini oynayacağız. Benim kanaatim şampiyonluk sorunu o maça kadar çözülmüş olacak. Fazlada germeye gerek yok ortamı. Çünkü Türkiye zaten gergin bir durumdan geçiyor şu anda. Bizim bütün çabamız bu gerginliği artırmamak. Bu gerginlikten Türk toplumunu kutuplaştırmamak. Bizim en büyük taleplerimizden bir tanesi bu. Ben dikkat ediyorum. Geçen hafta Beşiktaş maçındaydım. Ondan evvel Fenerbahçe maçına Kadıköy'e gittim. Davranış ve tutum biçimimizle biz herkesle iyi geçinmeye, herkesle barışık olmayı hedefliyoruz. Zaten Galatasaray'daki bu seneki yönetimin mottası bir barış iklimi içerisinde olmak. Bu sadece Galatasaray için değil, Galatasaray dışında da bu barış ikliminin yaşaması için. Sporun birleştirici özelliğin de bu da var. Dolasıyla gerginliğin hiçbir tarafa fayda getireceğini düşünmüyorum. Onun için bunun bu şekilde gündeme getirmek çözülmesi çok zor, istenmeyen olaylara sebebiyet veriyor. Biz onlara gittik oynadık o zaman hiçbir şey olmadıysa, onlarda bize gelecek bizde sahamızda oynayacağız. Bunu bu şekilde algılamak lazım” dedi.

“Galatasaray, finansal durumunu düzeltmek için rol model haline gelmiştir”

Galatasaray'ın finansal durumunu iyileştirmek için yoğun mesai harcadıklarına da vurgu yapan Dursun Özbek, “Ben Galatasaray'da bir dönem Duygun ağabey döneminde başkan yardımcılığı yaptım. 2.5 sene Galatasaray başkanlığı yaptım. Ondan sonra bir ara verildi ve tekrar Galatasaray başkanıyım. Zafer Bey gündeme getirdi, sabah 9'da gidiyorum başkan orada, akşam 6'da gidiyorum başkan orada dedi. Ona bağlı olarak izah edeyim. Galatasaray emek verilmesi gereken bir kulüp. Bu sene iş hayatımın 50. yılını geçiriyorum. 50 yıldan beri kendi işimi yapıyorum, kendi ticaretime bakıyorum. Galatasaray'a verdiğim emek seviyesinde, bu kadar fedakarlık, bu kadar öz veriyi kendi işimde vermiyorum. Verseydim daha büyük servetlere sahip olabilirdim. Ama Galatasaray'ın buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ve yönetim kurulu arkadaşlarıma da aynı şeyi söylüyorum. Yönetim kurulum da öyle, sabahı akşamı ve gündüzü yok. Herkes işin gereğini yapmak için orada.

Galatasaray'ın da şu an buna ihtiyacı var. Özellikle finansal yapısı itibariyle, finansal yapısını düzeltmek için böyle bir mesaiye Galatasaray'ın ihtiyacı var ve arkadaşlarımla beraber bu mesaiyi veriyoruz. Tünelin uçunda ışığı gördük, kısa sürede de bu problemleri çözmüş olacağız. Ben söylemiyorum, bizim beraber çalıştığımız finansal kurumlar ve bankalar söylüyor. Bugün Galatasaray, finansal durumunu düzeltmek için rol model haline gelmiştir. Çünkü bütün kulüpler, bankalarla oluşturan konsorsiyum içinde yapılandırmaya gitmiştir. Yapılandırmadan dolayı bütün kulüplerin röntgeni konsorsiyum masasında var. Onların söylediği en iyi durumda Galatasaray, bugün itibariyle ürettiği projeler çerçevesinde çözecek diye onlar söylüyorlar. Onun için biz Galatasaray yönetimi olarak iki şeye odaklandık. İlki camia içindeki barışı tesis etmek. Bunda da başarılı olduk. Başarılı olduğumuz biz geldiğimiz günden beri genel kurula gittik. Genel kuruldan yetki istedik, büyük bir teveccüh gördük. Yaptığımız faaliyetlerden ibra istedik. Oy birliğiyle ibra olduk. Yani bu barış ikliminin Galatasaray'a hakim olması, bizim projelerin nihayete ermesine büyük destek verecek. Ben ve arkadaşlarım kendi işlerinde vermedikleri kadar büyük mesaileri Galatasaray için harcıyorlar” diye konuştu.

“Şampiyon belli, ikinci ve üçüncü kim olacak tartışması var”

Ligde kalan 5 maçı da kazanıp şampiyon olacaklarını savunan Başkan Özbek, “Şimdi maçlarda Galatasaray taraftarı başka bir şey. Yani son dönemdeki maçlarda 50 bin kişiye oynuyoruz. Böyle bir destek, özverili taraftar başka bir kulüpte olduğunu zannetmiyorum. Onun için buradan b güne kadar bize verdiklerini destekten dolayı ve bundan sonrası için verecekleri destekten dolayı taraftarıma büyük bir teşekkür gönderiyorum. Zaten ne zaman sporcusu, taraftarı, yönetimi el ele verdiği zaman Galatasaray'da başarı kaçınılmaz. Bizim hedefimiz, 5 maçımız var. Son maç Hatayspor'a oynanamayacak. Şu anki odaklandığımız nokta, 5 maçın 5'ini de almak. Galatasaray'ın deplasman karnesi iyidir. Baktığınız zaman, deplasmanda aldığı puanların ortalaması ligin en üst seviyesindedir. Onun için bizim deplasmanda ya da iç saha gibi bir ayrımımız yok. 5 maç oynayacağız. 5'ini de kazanıp lig sonunda şampiyonluğa ulaşacak takım Galatasaray'dır. Şampiyon belli, ikinci ve üçüncü kim olacak, öyle bir tartışma var. Biraz o alevlendi” şeklinde konuştu.

“Geçen seneki maaşlarla aynı maaşları ödüyoruz”

Rakiplerin gündeminin sürekli Galatasaray olduğunu belirten Özbek, “2015'te Galatasaray başkanı oldum. 3 tane transfer dönemi yaşadık. Şu kadarını söyleyeyim size, bunları yaşamış ve bu dönemde de başkanlık yapmış birisi olarak en kabul edilebilir transfer yaptığı sezon bu sezondu. Hem maaşları itibariyle, geçen seneki maaşlarla aynı maaşları ödüyoruz. Yaklaşık 30-32 milyon Euro çerçevesinde. Buraya 90 milyon Euro'lardan geldik. 90-94 milyon, 60-65 milyon maaşlarımız vardı. Şu an 30 milyon seviyesinde maaş ödüyoruz. En makul seviyede şu an. Transfere baktığınız zaman evet, bonservis bedelleri ödedik. Oyuncu sattık, oyuncu aldık. Esasta çizgiye çektiğiniz zaman altına bu takımın maliyeti 20 milyon Euro, satmış ve almış olarak. 2017 dönemine bakarsanız, ben başkandım o zaman. Transferleri yaptım. Benim yaptığım transferlerin 1 katına transfer yaptığım oyuncuları Rahmetli Mustafa Başkan döneminde sattılar. N'diaye, Gomis, Rodrigues, Fernando hepsi satıldı. Dolasıyla yaptığımız transferlerin nasıl transferler olduğuna bağlı olarak konuşuyorum. Bugün bizim yaptığımız transferlerin hepsinin Avrupa seviyesinde talebi var. Galatasaray'ın bu işlerden zarar etmesi mümkün değil” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.