Kireçlenme için çınar yaprağı nasıl kullanılır? Çınar yaprağı kürü günde kaç kere içilir?

Çınar yaprağı, alternatif tıpta sıkça kullanılan bir bitkidir.Dayanaklı bir bitki olup beş yırtıklıdır ve insan eline benzer. Yırtıkları az ve dar olanlar toksik olabilir, bu nedenle bu türler kullanılmamalıdır. Olgunlaşmış yapraklar seçilmeli ve daldan kopartılarak kullanılmalıdır. Tedavi amacıyla kullanılacaksa ağustos ayında toplanıp kurutulduğundan emin olmalısınız.

KEMİKLER İÇİN ÇINAR YAPRAĞI NEDEN KIYMETLİ, İÇERİSİNDE NELER VAR?

Kalsiyum: Kemiklerin temel yapı taşıdır. Kalsiyum eksikliği, kemiklerin zayıflamasına ve kırılganlaşmasına neden olabilir. Çınar yaprağı kalsiyum açısından zengindir ve kemiklerin güçlenmesine yardımcı olabilir.

Fosfor: Fosfor, kemik mineralizasyonu için önemlidir. Kalsiyum ile birlikte, kemiklerin dayanıklılığını artırır.

Magnezyum: Magnezyum, kemik mineral yoğunluğunu artırır ve kemik sağlığını destekler.

Potasyum: Potasyum, vücutta sıvı dengesini düzenler ve kas fonksiyonları için önemlidir. Kemik sağlığı üzerinde olumlu etkileri olabilir.

Demir: Demir, kemiklerin sağlıklı olmasında önemlidir. Yetersiz demir alımı kemiklerin zayıflamasına neden olabilir.

C Vitamini: Antioksidan özelliklere sahip olan C vitamini, kemik sağlığını korumak için önemlidir.

E Vitamini: Antioksidan etkileriyle hücresel hasarı önler ve kemiklerin sağlığını destekler.

Antioksidanlar: Çınar yaprağı, çeşitli antioksidanlar içerir. Bu antioksidanlar serbest radikallerle savaşarak hücresel hasarı önler ve kemik sağlığını destekler.

Flavonoidler: Flavonoidler, anti-enflamatuar özelliklere sahiptir ve kemik sağlığını destekleyebilir.

Lignanlar: Bu bileşenler, hormonal dengeyi sağlamaya yardımcı olabilir. Hormonal denge, kemik sağlığını olumlu yönde etkiler.

Fitosteroller: Fitosteroller, kolesterol seviyelerini dengelemede yardımcı olabilir. Sağlıklı dolaşım, kemik sağlığının korunmasında önemlidir.

UZMANLAR NE DİYOR?

Doktor İbrahim Saraçoğlu, şifalı bitkilerle ilgili kitabında çınar yaprağının önemine vurgu yaparak, "Çınar yaprağının faydalarını öğrendiğinizde ayağınıza basamayacaksınız" diyor. Çınar yaprağı terapisini deneyenler ise memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Saraçoğlu'nun tarifi ise şöyle: "2 adet kurutulmuş çınar yaprağını (Yaklaşık 1.5 yemek kaşığı) yıkayıp, parçalara ayırın. 1 su bardağı klorsüz kaynamış suya yaprakları ilave edin ve kısık ateşte ağzı kapalı bir şekilde 1 dakika kaynatın. Sıcakken süzüp ılımaya bırakın. Sabah kahvaltısıyla öğlen yemeği arasında aç karnına olmak üzere 1 bardak, öğlen yemeği ile akşam yemeği arasında aç karnına 1 bardak için. Her seferinde taze taze hazırlayın."

Bu kürü 15 gün kullanıp 3 gün ara verin ve tekrar bir 15 gün daha kullanın. Bu şekilde 30 güne tamamlayın.

Dr. Ender Saraç ise "Çınar yaprağının romatizma, eklem ağrıları, kireçlenme için müthiş bir temizleyicidir. Şu an doğal ilaçların içeriğinde de kullanılmaya başlandı.1 su bardağı kaynar suya, 1 yemek kaşığı kadar kurutulmuş çınar yaprağını 2 adet tane karanfil, parmak ucu kadar taze zencefil ile demleyip ılıdıktan sonra için."

NOT: Ağustos ayında çınar yapraklarını toplayıp yıkayıp gölgede kurutun.

ÇINAR YAPRAĞINI KİMLER KULLANAMAZ?

Tansiyon hastaları, hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar, alerjik bir bünyeye sahip olanlar, ciddi veya kronik bir rahatsızlığı nedeniyle düzenli olarak ilaç kullananlar çınar yaprağı kürünü kullanmadan önce mutlaka doktora danışmalıdır.

BUNLARIN YANINDA;

Bol bol dinlenin.
Uzman fizyoterapistler rehberliğinde yapılan egzersizler ve manipülasyonlar ile iyileşme sürecini destekleyebilirsiniz.
Buz küplerini temiz bir bezle sararak dizlere uygulayabilirsiniz.
Ağrı kesici ve iltihap önleyici ilaçlar, reçete edilebilir ve ağrının yönetilmesine yardımcı olabilir. Romatoid artrit, psoriatik artrit gibi inflamatuar otoimmün durumların tedavisinde kortikosteroidler, DMARD'lar ve TNF inhibitörleri gibi ilaçlar da kullanılabilir. Eğer durum enfeksiyon kaynaklıysa, doktorlar antibiyotikler önerebilirler. Tümör nedenli ise, kemoterapi veya radyasyon gibi kanser tedavileri de düşünülebilir. Dizdeki kırıklar, kıkırdak, bağ veya menisküs gibi hasarlı yapıların onarılması veya tümörlerin çıkarılması için cerrahi müdahale de bir seçenektir. Kireçlenme durumunda, ödem azalmaz ve ağrı giderek artarsa, ameliyat düşünülebilir. Unutulmamalıdır ki, dizdeki kemik iliği ödemi durumu kişiden kişiye değişebilir. Bu nedenle, tedavi süreci her hasta için özelleştirilmelidir. Doktorunuzun önerileri ve reçeteleri doğrultusunda hareket etmek, en etkili sonuçları elde etmek için önemlidir.