İdil`de"Bilgi Güvenliği Ve Bilinçli İnternet Kullanımı" Eğitim Verildi

İdil`de"Bilgi Güvenliği Ve Bilinçli İnternet Kullanımı" Eğitim Verildi
Şırnak İl Sağlık Müdürlüğü, İdil Devlet Hastanesi personellerine Bilgi Güvenliği Farkındalığı ve Bilinçli İnternet Kullanımı konulu eğitim verdi. Şırnak İl Sağlık Müdürlüğü...
 

Şırnak İl Sağlık Müdürlüğü, İdil Devlet Hastanesi personellerine Bilgi Güvenliği Farkındalığı ve Bilinçli İnternet Kullanımı konulu eğitim verdi.

Şırnak İl Sağlık Müdürlüğü 2018 yılı hizmet içi eğitim planları çerçevesinde İdil Devlet Hastanesi personellerine, İl Sağlık Müdürlüğü Personel ve Destek Hizmetleri Başkanlığı personeli İnşaat Mühendisi Faysal Sidar tarafından "Bilgi Güvenliği Farkındalığı ve Bilinçli İnternet Kullanımı" konulu eğitim verildi.

Son dönemde gittikçe artan sosyal medya ve internet kullanımı nedeniyle psikolojisi bozulan tüketicilerin yüzde 43´ü kendini "bağımlı" olarak tanımlıyor. Aileler, internet kullanmayı iyi bilmediklerinden muhtemel riskler konusunda da yeterli bilgi sahibi değildir. İnternet bağlantılı bilgisayarın evin ortak yaşam alanında bulunması tedbirine ise, Türk ailelerin sadece %24’ü başvurmaktadır. Öte yandan, Avrupalı ailelerin %67’si çocuklarının kullandığı bilgisayarı onların odalarında değil ortak kullanılan alanda bulundurmaktadır. Aradaki farkın büyüklüğü de ailelerimizde, internetin güvenli kullanımı bilincinin oldukça düşük olduğunun göstergesidir. Ebeveynlerin sadece %36’sı, çocuklarıyla onları rahatsız edecek durumlarla karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği hakkında konuşmaktadır. Çocuklar ise internet güvenliği ve internette başkalarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda tavsiye almak veya onları rahatsız eden durumlarda yardım istemek amacıyla ebeveynlerinden ziyade arkadaşlarına danışmaktadırlar.

Herhangi bir internet riski ile karşılaşmış çocukların yaklaşık yarısı bu durumu kimseyle paylaşmamaktadır. Zararlı bir içerikle karşılaştığında ailesini durumdan haberdar eden çocukların oranı %34,9’dur. Kalan %65,1’lik grupta yer alan çocuklar ise bu durumu ailelerinden saklamaktadır. Evde kendi odasında kullanım ise yüzde 84.6 ile en yüksek oran olarak dikkat çekiyor. Her on hanenin sekizi internet erişim imkanına sahiptir.

Özellikle Günümüzde iletişim ve paylaşım amaçlı web uygulamalarının ve sosyal ağların içeriği giderek büyümekte ve zenginleşmektedir. Sosyal ağ ve sosyal paylaşım sitelerinin sayıları her geçen gün kullanıcı sayıları ile birlikte artmaktadır. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından İnternet kullanıcısı 15-29 yaş arası gençler üzerinde yapılan araştırmada gençlerin %96’sının sosyal medya kullanıcısı olduğu gençlerin yanı sıra ebeveynlerinin de sosyal medya ile ilişkili olduğu ve her üç gençten birisinin sosyal ağlarda günde en az üç saat geçirdiği görülmüştür. Sosyal ağlardaki kullanıcıların çoğunun, bu sitelerde güvenlik ve gizlilik ayarlarını nasıl yapılacağını bilmediği, bu siteler üzerinden gerçek olmayan bilgileri beyan etmek zorunda kaldığı, tanımadıkları kişilerle iletişim kurduğu anlaşılmaktadır. Yapılan bir araştırmada, ülkemizdeki çocukların %46’sının sosyal ağlarda kişisel bilgilerini koruma yöntemlerini bilmediği gönderilerini, kişisel fotoğraflarını ve doğum tarihleri gibi özel bilgilerini herkesle paylaştığı ortaya konmuştur.

Çocukların ve gençlerin çevrim içi ortamlarda maruz kalacakları sakıncalı içeriklerden korunması görevi öncelikle ailelerinin sorumluluğundadır. Yapılan çalışmalar ailelerin bu işlevi gerçekleştirecek bilgi ve beceriye sahip olmadıklarını göstermektedir. Yapılan bir araştırmada araştırmaya katılan ebeveynlerin %60 gibi büyük bir çoğunluğunun İnternetin bilinçli, güvenli kullanımı konusunda nereye başvuracaklarını bilmediklerini belirtmişlerdir.

Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ve 25 Avrupa ülkesinin katılımıyla gerçekleşen Avrupa Çevrim-içi Çocuklar Araştırma Projesi kapsamında Türkiye genelinde 9-16 yaş arası çocuk ve bu çocukların ebeveynleri ile görüşmeler yapılarak çocukların İnternet kullanımı ve İnternet riskleri incelenmiştir. EU Kids çalışması sonucunda çocukların İnternet güvenliği konusunda yeterli bilgi ve beceriye sahip olmadıkları ve annelerin İnternet kullanım oranlarının çok düşük olması nedeniyle çocuklarını yeterince desteklemedikleri belirtilmiş ve bu nedenle bilinçlendirmede farklı çözümlerin üretilmesi öneri olarak sunulmuştur. Çocukları muhtemel çevrimiçi risklere karşı bilinçlendirmek amacıyla aile, okul, politika geliştiriciler ve İnternet servis sağlayıcıların alabileceği önlemlere yer verilerek, güvenli İnternet kullanımını sağlamayı amaçlayan web sitelerinin daha çok kullanıcıya ulaşması için bu sitelerin tanıtımında iletişim araçları etkin şekilde kullanılması gerektiği belirtilmiştir.

Görünen yüzüyle internette bugün iletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık, alışveriş ve diğer pek çok şeyi yapabiliyoruz. Ayrıca sanal dünya aynı zamanda; çocuk istismarcılarının, uyuşturucu bataklığının, sözde sağlık ürünleri simsarlarının, sapkın inanışların, terör propagandalarının, müstehcenliğin ve gençlerimizi kötü yola sürükleyen fuhuş tehlikesinin yuvalandığı bir çukurdur ve tedbir alınmazsa bu tehlikeler bütün bir toplumu tehdit etmeye ve çoğalmaya devam edecektir.

İnternet ve bilgisayar güvenliği konusunda yazılım geliştiren firmalar, internetin bilinçli kullanımı konusuna ya hiç vurgu yapmazlar ya da çok az bilgiyle konuyu es geçerler. Oysa internetin bilinçli kullanımı, internet güvenliğini de beraberinde getiren bir durumdur. Elbette güvenlik için antivirüs ve firewall programları kullanılmalı fakat bu yüzde yüz bir güvenlik sağlamayacaktır. Bu noktada çözüm: Güvenli İnternet Hizmeti, Antivirüs, Firewall ve Bilinçli İnternet Kullanımı olmalıdır.

 “Bilinçli İnternet Kullanımı” Nedir?, Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde kendisine ihtiyaç duyulan en önemli konulardan biri olmuştur. Yüzyıllar boyunca gerçek bilgiyi elde etmenin mücadelesi verilmiş ve bu uğurda çok emek sarf edilmiştir. Tarih öncesinden gönümüze gelen tabletler, mağara yazıları vb. bilginin elde edilmesi, muhafazası ve geleceğe aktarılması için gösterilen gayretin kanıtlarıdır.

İnternet teknolojilerini kullanırken aynı zamanda kendimizi ve içinde bulunduğumuz durumları sorgulayabiliyor muyuz? İnternette sergilediğimiz davranışların kendimize, ailemize ve diğer kullanıcılara yansımalarının ne olacağını biliyor muyuz? İnterneti doğru ve ahlaki davranışlar çerçevesinde mi yoksa kötüye mi kullanıyoruz? Bilinçli bir internet kullanımı noktasında bütün bu soruların cevaplarını düşünmek yol gösterici olacaktır.

Çocuğun Gelişimi Üzerine Etkileri, Çocuklar ve gençler arasında teknoloji bağımlılığı hızla yayılıyor. İnternet yayınları bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde çocuk, genç ve yetişkinler için bağımlılık riski içerdiği, “Avrupa Çevrimiçi Çocuklar Araştırması’nın(2015) sonuçlarına göreTürkiye´de çocukların yüzde 25´i interneti bağımlılık derecesinde kullandığı tespit edilmiştir.

Hayat hakkında daha çok şey öğrenmek isteyen çocuk internet yayınlarını takip ederek davranışlarını popüler olana göre belirler. Dinledikleri müzikler, izlediği filmler, oynadığı oyunlar internet içeriklerden oluşturur. Saatlerce bilgisayar ve internet oyunları karşısında hareketsiz oturan çocuklarda beden gelişimini olumsuz etkilemenin yanı sıra bu hareketsizliğin verdiği huzursuzluk ve sinirli ruh bir hali oluşturur. Çocukta, beslenme hazım bozuklukları ve mide ağrıları, gözlerinde bozulma, kalp atışlarında anormal derecede hızlanma gibi bedensel kronik hastalıklar oluşur.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.