III.Melaye Cizîrî Sempozyumu Cizre’de Başlıyor
Cizre Dedeman Oteli Konferans Salonu'nda düzenlenecek, Sempozyuma, yerli ve yabancı çok sayıda akademisyen katılarak, bu yılki tema olan “Melayê Cizîrî’nin Bilgi Anlayışı” üzerine sunumlar yapacak. Ayrıca, sempozyum kapsamında düzenlenen Liseler Arası Kaside Okuma Yarışmasında da dereceye giren öğrenciler ödüllendirilecek.
Melâyê Cizîrî’
Melâyê Cizîrî’nin vefat tarihi hakkında ihtilaf olmasına rağmen genel kanaate göre o 17. yüzyılın ortalarında miladi 1640 yılında vefat etmiştir. Şiirlerinde ismi Ahmed olarak geçmektedir. Genellikle “Molla” kelimesinin karşılığı olan “Melâ”, bazen da aşk ve sevgi oklarının hedefi anlamındaki “Nişânî” mahlasları kullanmıştır. Ancak daha çok Cizreli imam anlamında “Melâyê Cizîrî” nisbesi ile şöhret bulmuştur. Melâyê Cizîrî’nin başta Cizre, Diyarbakır, Siirt, Van ve Hakkari’yi kapsayan coğrafya olmak üzere Irak ve Suriye bölgelerinde ilim tahsil ettiği düşünülmektedir. Kabri, ders verdiği Şırnak’ın Cizre ilçesindeki Kırmızı Medrese’nin alt katında yer almaktadır. Günümüzde hem Kırmızı Medrese hem de Melâyê Cizîrî’nin kabri, bölgede önemli bir ziyaretgâh haline gelmiştir.
Cizîrî’nin günümüze kadar gelen Divan isimli bir tane eseri mevcuttur. Bu eser, 114 şiirden meydana gelmiş ve Kürtçe olarak yazılmıştır. Divan, klasik Kürt edebiyatının şah eseri sayılmaktadır. İlgili alanda çalışma yapan araştırmacılar, başta temel İslam ilimleri olmak üzere Cizîrî’nin çok yönlü bir medrese alimi olduğunu belirtmişlerdir. Bununla beraber Cizîrî’nin şiir alanında üstün bir kabiliyete sahip olduğunu belirtmek gerekir. Cizîrî, edebiyat alanında İbnü’l-Fârız (ö. 632/1235), Molla Câmî (ö. 898/1492) ve Fuzûlî (ö. 963/1556) ile mukayese edilmiştir. Sühreverdî (ö. 632/1234) ve İbn Arabi (ö. 638/1240) gibi tasavvuf alimlerin etkisinde kalan Cizîrî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’ye (ö. 672/1273) de benzetilmiştir. Klasik Kürt edebiyatının bir baş yapıtı olarak görülen Cizîrî’nin Divan’ı, muhteva açısından birçok İslami ilimleri barındırmakla beraber eserde özellikle felsefî estetik, ilâhî aşk, sevgi, tasavvuf ve vahdet-i vucûd gibi temalar ön plana çıkmıştır. Eserde yoğun teşbih, temsil, kinaye ve istiareli bir dil kullanılmıştır. Dolayısıyla Melân’ın Divan’ı, dil, felsefe, tasavvuf ve kelam gibi birçok açıdan çalışma konusu olmuştur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.