İstanbul'dan Şırnak'a görevlendirildiler
İstanbul AFAD İl Müdürlüğü’nde arama kurtarma teknisyeni olarak çalışan işyeri temsilcileri Hamdi Akgün ve Genel Örgütlenme Sekreteri Erbil Karakoç'un, AFAD Başkanlığı'nın 21 Mayıs 2024 tarihli kararı ile Şırnak’a görevlendirildi.
Objektif Amasya .com 'da yer alan bir haber de Yapı yol sen Amasya il temsilcisi Yüksel Muratdağı'nın "Şırnak AFAD Başkanlığı’nın 21.05.2024 tarih 940786 sayılı yazısı ile Şırnak İline sürgün edilmiştir" Sözlerine Şırnaklı vatandaşlar tepki göstererek, Şırnak'ta görev yapan başta Şırnak Valisi, Şırnak Emniyet Müdürü, Garnizon komutanı olmak üzere görev yapan bütün kamu görevlilerinin Şırnak'a sürgün mü edildi? "Batıda ikamet edip Şırnak hakkında bilip bilmeden yorum yapmak bu kadar basit olmamalı "şeklinde tepkilerini ortaya koydular.
Yapı Yol Sen Amasya İl Temsilcisi Yüksel Muratdağı yaptığı açıklamada, “İstanbul AFAD İl Müdürlüğü’nde arama kurtarma teknisyeni olarak çalışmakta olan İşyeri Temsilcimiz Hamdi AKGÜN ve Genel Örgütlenme Sekreterimiz Erbil Karakoç AFAD Başkanlığı’nın 21.05.2024 tarih 940786 sayılı yazısı ile Şırnak İline sürgün edilmiştir. Bu sürgün kararı, hukuka aykırı olup, sendikal haklara ve demokratik değerlere yapılan açık bir saldırıdır” ifadeleri hem Şırnak halkına hem de bütün Şırnak'ta görev yapan bütün kamu görevlilerine hakaret olarak algılayan Şırnak halkı her görevelendirmenin bir sürgün olmadığını vurguladılar.
Şırnak bir sürgün yeri değildir. Sendikalar tarafından Şırnak'ın sürgün yeri olarak lanse edilip isteyerek ya da Şırnak'taki görev süresini uzatan kamu görevlilerine yapılan haksızlık değil midir?
Şırnak Bir sürgün yeri olmuş olsaydı iki yıllık zorunlu şark görevlerini tamamlayan kamu görevlileri bir kaç yıl daha bu şehirde görev yapmak için neden görev sürelerini uzatıyorlar?
Özellikle memurlar hata yaptıklarında neden sürgün adı altında Şırnak'a gönderiliyor? Şırnak'ın sürgün yer olarak seçilmesi ve kamuoyunda tartışılması şehir adına olumsuz bir imaj oluşturuyor.
Şırnak'ın sadece bu olumsuz algılarla değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Şırnak halkı, son zamanlarda Şırnak'a atanan memurların bir daha bu bölgeden gitmek istememesi ve görev sürelerini uzatması Şırnak'ın ne kadar yaşanılabilir bir şehir olduğunu da ortaya koyuyor.
Şırnak Sadece memurların zorunlu veya sürgün yoluyla bilinen bir şehir değildir. Şırnak, kültürel ve doğal zenginlikleriyle, misafirperver insanlarıyla ve tarihi derinliğiyle bilinen bir şehirdir. Bölgenin eşsiz doğal güzellikleri ve zengin kültürel mirası, ziyaretçiler için büyük çekicilik oluşturmaktadır. Memurlar, zorunlu görevleri sebebiyle Şırnak'ı tercih etmiş olsalar da şehrin sadece bir sürgün yeri olarak değil, aynı zamanda keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olarak görüldüğü bilinmektedir.
Konuyla ilgili olarak sendikalar ve kamuoyu, Şırnak'a yapılan sürgün söylemlerinin hukuki temellerinin ve adaletin sorgulanması gerekiyor.
Şırnak'ın potansiyelini ve gerçek kimliğini keşfetmek adına yapılacak adımların, bölgenin kalkınmasına önemli katkılar sağlayabileceği düşünülürken,neden hala Şırnak'a sürgün tartışmaları sürüyor?
Peki Ne Olmuştu?
Doğuş Holding, deprem bölgesine yardım kolilerini ulaştırmak üzere AFAD'a teslim ettiği ancak hızla gönderilmediği iddia edilen yardım malzemeleriyle ilgili haberler basında yer aldı. Haberin ardından AFAD Başkanlığı ve İstanbul İl Müdürlüğü, yardım kolilerinin gönderilmemesi skandalının sorumlusu olarak gördükleri sendika yöneticilerine baskı uyguladı. Sendika yöneticileri hakkında soruşturma açıldı ve cezalar verildi; ardından trafik kazalarındaki artışlar bahane edilerek bu yöneticiler Şırnak'a görevlendirildiler Şırnak'a görevlendirilenler r arasında AFAD'ın en yoğun faaliyet gösterdiği İstanbul'dan sadece iki arama kurtarma teknisyeni bulunmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.