Silopi Kaymakamı Işıktaş Down Sendromlu Çocuklarla Halay Çekti
Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Meslek Yüksek Okulu`nun bu yıl 3`ncüsünü düzenlediği etkinlikte İlçe Kaymakamı Sezer Işıktaş down sendromlu çocuklar ile birlikte müzik eşliğinde halay çekti.
Silopi Meslek Yüksekokulu bahçesinde düzenlenen kutlama etkinliklerine Silopi Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Sezer Işıktaş, Silopi İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Doğru, Milli Eğitim Müdürü Bülent Dayanan, Silopi Meslek Yüksekokulu Müdürü Hasan Osmanoğlu, AK Parti Silopi Belediye Başkan Adayı İbrahim Tayşun, Down Sendromlu çocuklar aileleri, bazı rehabilitasyon merkezi yetkileri ile çok sayıda davetli katıldı.
Silopi Meslek Yüksekokulu`nun bu yıl üçüncüsünü düzenlediği etkinlik okulun bahçesinde yapıldı. Düzenlenen etkinliğin açılış konuşması yapan Silopi Meslek Yüksekokulu Müdürü Hasan Osmanoğlu, "Amacımız engellilerin topluma kazandırılması, sosyal hayatta yer alması, kendilerine olan güvenlerinin yerine gelmesini sağlamaktır. Her sağlıklı insan bir engelli adayıdır. Bizler her zaman sosyal sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz" dedi.
Daha sonra Down Sendromlu çocuklara hediyeler takdim edildi. Etkinlik Silopi Meslek Yüksekokulu Öğretmen ve öğrencileri tarafından düzenlenen halaylar eşliğinde devam etti.
Eğlencede Meslek Yükseokulu öğrencileri çeşitli kostümler giyerek down sendromlu çocukları eğlendirmeye çalıştı. Silopi Kaymakamı Sezer Işıktaş canlı müzik eşliğinde çekilen halaya eşlik etti. Etkinlikte down sendromlu bir çocukta eline mikrofon alarak şarkı söyledi.
Meslek Yüksekokulunca plaketlerin takdim edilmesinin ardından çekilen toplu fotoğraf ile etkinlik sona erdi.
Okulun öğrencisi Mızgin Soysal down sendromlu çocuklarla birlikte çok güzel eğlendiklerini dile getirdi. Okulun Öğrencisi Gamze Zeyrek’te kostümler giyerek çocuklarla mutlu bir gün geçirdiklerini söyledi.
Şırnak Üniversitesi öğretim görevlisi Tuğçe Güzelyurt ise şunları söyledi:
“Özel rehabilitasyon merkezinden gelen özel bireyleri karşıladık. Onlar için hediyeler tertip ettik. Birlikte müzik etkinlikleri yaptık. Oyun alanlarında oyunlar oynadık. Sonrasında birlikte yemek yedik. Aslında bir günü dolu dolu geçirdik. Bizim umudumuz tek bir gün değil bütün günleri onlarla birlikte geçirebilmek. Aramızdaki bu birleşmeyi sağlayabilmek”
Özel Bir Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Ziya Tosun da, rehabilitasyon merkezi olarak katıldıklarını, bu etkinlik vesilesi ile sosyal sorumluluk bilinci içerisinde farkındalık yaratmak adına bu tür etkinlikleri yapmak bizi ve öğrencilerimizi son derece mutlu ettiğini söyledi.
DOWN SENDROMU NEDİR?
Down sendromu, genetik bir farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken Down sendromlu bireylerde bu sayı üç adet 21. kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır. Down sendromu tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Hücre bölünmesi sırasında yanlış bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile meydana gelir. Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik yaşıdır, 35 yaşüstü hamileliklerde risk artar. Ancak genel olarak genç kadınlar daha fazla bebek sahibi olduğundan Down sendromlu çocukların %75-80`i genç annelerin bebekleridir. Ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü farkı yoktur. Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında Down sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye`de tam bir veri yok ama yaklaşık 70.000 Down sendromlu kişi olduğu tahmin ediliyor. Hafif veya orta seviye zihinsel ve fiziksel gelişim geriliğine sebep olur.
47 KROMOZOM NASIL OLUR?
İnsan vücudunu oluşturan kromozomların 23 tanesi anneden, 23 tanesi ise babadan gelmektedir. Down sendromunda 21. kromozom 2 değil 3 adet olmaktadır (Bu sebepten dolayı Down sendromu Trisomy 21 diye de bilinmektedir). Bunun sonucu olarak toplam kromozom sayısı 46 değil 47 olmaktadır.
DEĞİŞİK TİPLERİ VAR MI?
3 tip Down sendromu vardır.
1-Trisomy 21: Down sendromlu nüfusunun %90-%95`ini oluşturan standart tiptir. Bu tipte fazladan bir adet 21.kromozom yumurta veya sperm hücresinden gelmekte veya döllenmenin daha ilk aşamalarındaki bir noktada yanlış bölünme nedeniyle (yani kromozomlar bölünürken birbirine yapışık kalması ve bu yapışıklığın bir taraftan 2 diğer taraftan da 1 kromozom gelmesine yol açması nedeniyle) yeni hücreler 3`er adet kromozom ile toplam 47 kromozom olarak oluşurlar.
2- Translokasyon: Down sendromlu nüfusunun %3-%5`ini oluşturan tiptir. Bu tipte 21.kromozomun bir parçası koparak başka bir kromozoma (örn. 14.kromozom gibi) yapışmaktadır. Birey adet olarak 46 kromozoma sahiptir ama genetik bilgi olarak 47 kromozom bilgisi vardır. Burada da 21.kromozom 3 adet olduğundan birey standart tipteki aynı özellikleri gösterir. Down sendromunun diğer tipleri kalıtımsal değildir. Yalnız translokasyon tipte ebeveynlerden bir tanesinin taşıyıcı olması durumunda Down sendromu kalıtımsal olmaktadır. Bu oran %33`dür. Eğer taşıyıcı anne ise translokasyon Down sendromlu çocuk doğurma olasılığı %20, taşıyıcı baba ise %5-%2 arasındadır. Translokasyon tipte ileriki doğumlardaki risklerin bilinmesi açısından genetik danışmanlık daha önemli olmaktadır.
3- Mozaik: Down sendromlu nüfusunun %2-%5`ini oluşturan tiptir: Bu tipte bazı hücreler 46 kromozom taşırken bazıları 47 kromozom taşımaktadır. Yanlış bölünme döllenmenin ileri aşamalarında gerçekleştiğinde bir hat 46 kromozom diğer hat ise 47 kromozom olarak devam eder ve mozaik bir yapı oluşturur.
ÖZELLİKLER NELERDİR?
Down sendromlularda görülen bazı fiziksel özellikler çekik küçük gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır. Bu özelliklerin hepsi veya birkaçı görülebilir.
Down sendromlu bebekler istisnalar olmakla beraber yaşıtlarından daha yavaş büyürler. Zihinsel gelişimleri geriden gelmektedir. Bu gerilik yaş büyüdükçe daha belirgin olarak gözükmekte, ancak uygun eğitim programları ile Down sendromlu çocuklar pek çok başarıya imza atmakta ve toplum hayatı içinde anlamlı hayatlar kurabilmektedirler. Burada düzenli ve disiplinli bir eğitim programı ve bol tekrar en önemli faktördür.
Down sendromlu bireyler genel olarak yaşıtlarından daha kısa boylu olurlar ve metabolizmalarının yavaş çalışması nedeni ile doğru beslenme alışkanlığı edinmezlerse ileri yaşlarda kilo problemi yaşayabilirler.
Farklı derecelerde olmak üzere kas gevşekliği (Hipotoni) nedeni ile fizyoterapi desteğine ihtiyaç duyarlar. Bebeğiniz doğar doğmaz biz fizyoterapist ile görüşerek bilgi almanız ve ileriye dönük bir destek programı hazırlamız çok önemlidir. Hipotoninin az veya fazla olmasına göre bazı bebekler uzun süre başlarını bile tutmakta zorlanabilirler ancak fizyoterapi desteği ile gelişim basamaklarını kendi hızlarında tamamlar.
Down sendromlu bireyler bazı rahatsızlıklara daha yatkın olabilmektedirler. Bu yüzden sağlık kontrollerinin aksatılmadan ve zamanında yapılması, doğru sağlık danışmanlığının alınması hayati önem taşımaktadır. Lütfen Sağlık Kontrol Listesine bakınız.
ZİHİNSEL GERİLİĞİN DERECELERİ VAR MIDIR?
Her çocuk gibi Down sendromlu çocuklar da farklı zeka seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler. Burada kilit nokta çocuğunuzun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve doğru desteği alabilmesidir. Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, alternatif terapiler, oyun grupları gibi seçenekler aileler tarafından iyice değerlendirilmeli ve doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmelidir.
ÇOCUĞUM İLERDE NELER YAPABİLİR?
Eskiden okuyamaz bile denilen bu bireyler artık lise, hatta üniversite bitirebilmekte, ikinci bir dil öğrenebilmekte, çalışabilmekte, bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar sürebilmektedirler. Bu yüzden hayallerimize sınır koymamalıyız. Bir yandan hayallerimiz sınırsız da olsa çocuğumuzu doğru değerlendirerek ayakları yere basan, gerçekçi gelecek planları yapmanın onun mutluluğunun anahtarı olduğunu da unutmamalıyız.
HER ZAMAN MUTLU OLDUKLARI DOĞRU MU?
Zihinsel engelli olmak duygusal engelli olmak demek değildir. Down sendromlu bebekler her şeyden önce bebeklerdir. Beslenme, temizlenme, sevilme ihtiyacı duyan, acıkınca, sıkılınca ağlayan, kızan, küsen, gülen, geceleri sizi uyutmayan bebekler olacak. Down sendromlu gençler de cinsel kimlikleri bulunan, ergenlik bunalımı yaşayan, aşık olan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga eden, kapıları vurup bangır bangır müzik dinleyen, gülen, dans eden gençlerdir. Bizler gibi onlar da tüm duyguları yaşarlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.