Silopi Müftüsü Elçi:"En Büyük Hicret Haramlardan Sevaplara Koşmaktır"

Silopi Müftüsü Elçi:"En Büyük Hicret Haramlardan Sevaplara Koşmaktır"
Silopi ilçe müftüsü Hüseyin Elçi, günümüzdeki en büyük hicretin haramlardan sevaplara doğru koşmak olduğunu söyledi. Hicri takvimin başlangıcı olarak esas alınan...
 

Silopi ilçe müftüsü Hüseyin Elçi, günümüzdeki en büyük hicretin haramlardan sevaplara doğru koşmak olduğunu söyledi.

Hicri takvimin başlangıcı olarak esas alınan Hazreti Muhammed`in (Salallahu Aleyhi Vesellem) Mekke`den Medine`ye hicretinin yıldönümü olan Muharrem ayının ilk günü ile ilgili açıklamada bulunan Silopi ilçe Müftüsü Hüseyin Elçi, günümüzdeki en büyük hicretin haramlardan kaçıp sevaplara koşmak olduğunu belirterek, hicretin aynı zamanda zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında olmak olduğunu ifade etti.

Allah’ın rızasına erişmek için Müslümanların, malından, canından, eşinden, annesinden ve babasından vazgeçerek hicret ettiğine değinen Elçi, hicretin vesilesiyle Müslümanların arasından kardeşliğin pekiştiğini anlattı.

“Hicret, medeniyettir! Çünkü Müslümanlar daha önce yesrib dediğimiz yeri Medine-i Münevvere yaptılar, medeniyet şehrini yaptılar. Aynı zamanda medeniyet yardımlaşmaktır, kardeşliktir ve dayanışmadır.” Diyen Müftü Elçi,

“Hicri takvimi esasen Hazreti Peygamber döneminden sonra, Hazreti Ebubekir döneminden de öte Hazreti Ömer zamanında takvim yılı olarak kabul edilmiştir. Daha önce bir takvim kullanılmıyordu. Ne miladi takvimi var, ne de başka bir takvim var. Ancak Müslümanlar belli olan olayları göstererek takvimlerini kullanırlardır. Mesela diyelim ki, Fil vakası: Peygamber efendimiz dünyaya gelmeden önce Kâbe’yi yıkma olayı var. Fil olayı bir tarihtir. Derler ki, Fil tarihinden 50, 10 veya 5 sene sonra falan olay olmuştur. Veyahut şu olaydan sonra falan kişi dünyaya gelmiştir. Böyle bir takvim kullanılıyordu. Ama İslam devleti büyüdükçe, coğrafya genişledikçe mecburen bir takvime ihtiyaçları doğdu. Hazreti Ömer etraftaki müşavere heyetiyle önemli bir istişareden sonra dediler ki, İslam tarihinde en önemli vakalardan birisi de Efendimiz aleyhissalatu vesselam’ın Mekke’den Medine’ye hicret etme olayıdır. Bu olayda çok şey oldu. İslam devleti kuruldu. Müslümanlar arasında birlik beraberlik sağlandı. Dediler ki, bunu takvim yılı olarak kabul edelim. İşte o gün bugündür 1440 yıldır bu hicret olayı meydana gelmiştir. Bu hicret yılı Müslümanlar için iyi anlamaya vesile olacaktır.” İfadelerini kullandı

“Hicretten sonra Müslümanların arasındaki kardeşlik, dünya tarihinde hiçbir zaman görülmüş değildir”

Hicretin zalimin karşısında ve mazlumun yanında olmak olduğunu aktaran Elçi,

“İslam tarihinde hicret bir dönüm noktasıdır. O zamana kadar Müslümanların gördüğü işkenceler ve Efendimiz aleyhissalatu vesselam, dinlerini rahatça yaşayamadıklarını anladıklarında onlara daha rahat bir yer göstererek Medine’ye göç ettiler. Hicret sözlükte her ne kadar ‘göç etmek’ ise de aslında bu normal bir göç değildir. Bu Müslümanların mallarından, anadan, babadan, eşten ve her türlü vazgeçerek Allah’a koşmaktır. Hicret sadece göç değil, aynı zamanda mazlumların yanında olmaktır, zalimin karşısında olmaktır. Hicret, medeniyettir! Çünkü Müslümanlar daha önce yesrib dediğimiz yeri Medine-i Münevvere şehrini yaptılar, medeniyet şehrini yaptılar. Aynı zamanda medeniyet, yardımlaşmaktır, kardeşliktir, dayanışmadır. Hicretten sonra Müslümanların arasındaki kardeşlik, dünya tarihinde hiçbir zaman görülmüş değildir. Ensar’ın yani Medineli Müslümanların Muhacir dediğimiz Mekke’den hicret eden Müslümanların birbirleriyle olan dayanışmaları ve uhuvveti hicretin sayesinde olmuştur. Hicret elbette ki, sadece bir göç olmadığı gibi İslam tarihinde çok önemli bir yeri tutar. Hicreti sadece bir tarih olayı görmemiz mümkün değildir. Dolayısıyla hicret, Müslümanların bir devlet kurmaya adım atması demek ve aynı zamanda Müslümanların rahatça dinlerini yaşayabilme imkânlarının sağlanması demektir.“ diye konuştu.

“Müslümanlar olarak kardeşliğimizi devam ettirirsek düşmanlar karışışımızda duramaz”

Müslümanlar olarak Ensar ve Muhacirin kardeşliğine ihtiyacımız olduğunu dile getiren Elçi, “Hicret öyle bir şey ki, Muhacir ve Ensarlar mallarını bile kardeşleri arasında taksim etmişlerdir. Neredeyse birbirlerine varis olabilecek duruma gelmişler. Böyle bir dayanışma, böyle bir kardeşlik dünyada görülmüş değildir. Bugün eğer biz Müslümanlar bu Ensar ve Muhacir olayını her şey den evvel daha muhtacız. Bu kardeşliğe bu dayanılmaya bugünde ihtiyacımız vardır. Tüm samimiyetimle söylemek istiyorum, Türkiye halkı Müslümanlara en fazla kucak açan ve Ensar vazifesini gören bir ülkedir. Sadece Suriye’den gelen 3,5 milyon Müslüman kardeşimiz vardır. Bu sadece Türkiye’nin değil, bütün Müslüman ülkelerinin vazifesidir. Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde olmaları gerekir. Biz bu uhuvveti yürütebilirsek elbette ki düşmanlarımız bize karşı hiçbir şekilde duramayacaklar.” Dedi

“Bol-bol ibadet ederek hicri yılbaşını ihya edelim”

Hicri yılbaşını İslam’ın tasvip etmediği yollar ile ihya edilmemesi gerektiğini vurgulayan Elçi, Hicri yılbaşının ibadetler ile geçmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Miladi yılbaşı haşa Allah’ın tasvip etmediği, haram kıldığı içki ve kumar ile elbette ki kutlanılmayacaktır. Bu hicri yılının kutlanması için en önemli ay olan muharrem ayı olduğundan dolayı, muharrem ayının orucunu tutmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü Muharrem ayı orucu, Ramazan orucu farz edilmeden önce Müslümanlar oruç tutmuşlardır. Özellikle hicri takvim yılının 10’uncu günü aşure dediğimiz o günde oruç tutmuşlar. Muharrem ayı aynı zamanda İslam tarihinde ve İslam’dan önceki yıllarda da bizim haram ayı dediğimiz yani içerisinde hiçbir şekilde savaşın olmayacağı kutsal bir aydır. Dolayısıyla Müslümanlar bu kutsal ayda daha fazla kendilerini ibadete vermelerini uygun gördüğümüzü söylemek istiyorum. Peygamber Efendimizin dediği gibi Mekke fetih edildikten sonra hicret bitti. Biz bugün ne yapacağız? Bugün Müslümanların yapacağı hicret, her şeyden evvel haramlardan kaçıp helale koşmaktır. Hicret bugün budur. Hicret mazlumların yanında olmaktır. Bugün Müslümanların yapacağı en iyi hicret ilk Müslümanların yaptığı gibi zalimin karşısında olup mazlumun yanında olmaktır. Birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olmaktır. Bizim yapacağımız en büyük hicret budur. Bütün Müslüman kardeşlerimizin ve İslam coğrafyasının hicri yıllarını kutluyor ve hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.