Şırnak İl Müftüsü Ahmet Dilek ile Ramazan Bayramı'nın Yeri ve Önemi Üzerine Sohbet
Ramazan Bayramı, İslam aleminde oruç ibadetinin ardından kutlanan önemli bir dini bayramdır. Bu bayram, müslümanlar için manevi bir coşku ve birlik beraberlik duygularının doruğa çıktığı, aile ve toplum içinde dayanışmanın pekiştirildiği özel bir zaman dilimidir. Ramazan ayı boyunca tutulan oruçlar, müslümanların Allah'a yakınlaşma çabası, sabır, irade ve manevi temizlik gibi önemli değerleri pekiştirmektedir.
“Bayramlar içinde en önemli olanı, o ebedî bayram, ahiret bayramıdır. Hz. Peygamberin hamd sancağının gölgesinde yaşanacak olan bayram. Cennetle müşerref olunca yaşanacak olan bayram. Sonsuz nimetler içerisinde hiç bitmeyecek olan bayram. İşte bütün mesele o bayrama kavuşabilmektir. İnşallah kavuşanlardan oluruz.
Bunun için dünya tarlasında en bereketli hasat mevsimi olan Ramazan-ı şerîfi ömrümüzün tamamına yayabilmek şart. Orucun bize kazandırdığı güzellikleri devam ettirebilmek şart. Kur’an ile alâkamızı Ramazan hassasiyeti ile senenin her ayında canlı tutabilmek şart. Ramazandaki cömertliği, aynı infak ve îsar heyecanı içerisinde sürdürebilmek şart. Kulluk aşkı ve ibadet gayretini, aynı şekilde yaşayabilmek şart. O zaman, son nefesimiz bizi hakiki bayrama ulaştıracaktır.
Behlül Dânâ bir bayram günü Harun Reşidi atının üzerinde gösterişli bir elbiseyle görünce şöyle söylemiş:
Gerçek bayram, yeni elbise giyen kişiye değil, ahiret azabından emin olan kişi içindir.
Gerçek bayram, güzel kokular sürünen kişiye değil, günahlarından tövbe edip tekrar o günahlara dönmeyen kişi içindir.
Gerçek bayram, evini süsleyen kişiye değil, ölümden sonrası için kabrini süsleyen kişi içindir.
Gerçek bayram, güzel atlara binen kişiye değil, hatalarını terk eden kişi içindir.
Gerçek bayram, hizmetçiler edinen kişiye değil, Kur’an’ı dost edinen kişi içindir.
Gerçek bayram, süslü döşekler üzerinde oturan kişiye değil, sırat köprüsünü geçen kişi içindir.
Allah’tan mağfiret/bağışlanma dilemek, hem dünyada hem âhirette, işte böylesine rahmet, lütuf ve bereket kapılarını açmakta. Ancak tövbelerimiz, gerçek bir tövbe olmalı.
Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluş vesilesi olan Ramazan-ı Şerîfi geçirdik. Büyük bir lûtuf bu. Cenâb-ı Hakkʼın affının üzerimize yağdığı bir ay geçirdik. Bunun bir sevinci olarak Cenâb-ı Hak bize bayramı ihsân eyledi. Efendimiz buyuruyor: “Oruçlu için iki sevinç vardır. Birincisi, orucunu açtığı zamanki sevinçtir” Yani huşû ile tutulan bir oruç. İkincisi; İsraf etmedik, cimrilik etmedik, cömert olduk. Üçüncüsü; Mümkün mertebe bedenimizi de Allah için kullandık. Böyle bir oruç açmada Rasûlullah (sa) Efendimiz, bir sevinç olduğunu bildiriyor. Cehenneme kalkan olan bir oruç.
“İkinci sevinci ise, Rabbine kavuştuğu anki ferahlık.” Yani son nefesteki bayram hâli. Takvâ üzere yaşanan bir hayatın neticesinde kavuşulan nîmet.
BAYRAM GÜNÜ YAPILACAKLAR:
Müminlere selâm vermek ve onlarla bayramlaşmak, Güler yüzlü olmak. Fakirlere sadaka vermek. Akrabalar ve Din kardeşlerimizi ziyâret ederek onlarla hediyeleşmek. Kabirleri ziyâret etmek. Misâfirlere ikram etmek. Çokça duâ ve tövbe etmek.
Ramazanda ibadetlerimizi ahlak haline getirmeye çaba gösterdik. Rabbimizin yasaklarından kaçınmaya çalıştık. Bu halimizi tüm yıla yaymamız gerekmektedir. Her ayımız ramazan, her günümüz kadir, her gördüğümüzü Hızır bilme şuurunu canlı tutmamız gerekmektedir. Böylece dünyadan huzurla ayrılacağız. Üzülenlerden değil, sevinenlerden olacağız.
Can bula cananını,
Bayram o Bayram ola.
Kul bula Sultanını,
Bayram o Bayram ola.
Hüznü keder def ola,
Dilde hicap ref ola,
Cümle günah af ola,
Bayram o Bayram ola.
Lutfi Ya Lutfi Kerim,
Erişe Rahmi Rahim,
Bermurad ede fehim,
Bayram o Bayram ola.
Rabbim, Cümlemizi Cennet ve Cemalullah ile sevinenlerden eylesin.
Siz kıymetli kardeşlerimin Ramazan Bayramını tebrik ediyor, birlik ve beraberliğimizin daim olmasını, zulüm altında olan Müslüman kardeşlerimizin o zulümlerden kurtulmalarını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum".
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.